Daha önce 20’li yaşlarda evlenen gençlerin yaşanan maddi zorluklar ve evlilik sürecinde önlerine konulan ağır şartlar nedeniyle evliliği 30’lu yaşlara ertelediklerini belirten uzmanlar, evliliğin Kur’an ve sünnet ışığında olması gerektiğini belirtiyor.
Evlilik yaşına gelmiş ve evlilik şartlarını taşıyan erkek ve kızların uygun bir eş adayı bulunduğu takdirde vakit kaybedilmeden evlendirilmeleri gerektiğine vurgu yapan uzmanlar, evliliğin kolaylaştırılması gerektiği üzerinde hemfikir.
Mersin’de vatandaşlar, artan yaşam maliyetleri, yüksek altın fiyatları ve toplumsal değerlerdeki değişimin evlilikleri zorlaştırdığını, boşanmaları ise artırdığını belirtti.
“Eskiden vicdan ve merhamet vardı, şimdi herkes kendi çıkarının peşinde”
Ekonomik nedenlerle gençlerin evlenemediğini belirten Mehmet Türk, “Gençler bu pahalılıkta bu maliyetlerde nasıl evlensin? 1 gram altın olmuş 6 bin TL, asgari ücret 22 bin lira. Bu şartlarda evlenmek mümkün mü? Boşanmaların temel sebebi ekonomidir. Eğer herkesin her istediğini yapabilse çok sorun olmazdı ama baş sebebi ekonomik sıkıntılardır. Eskiden insanlarda vicdan ve merhamet vardı, şu anda bu yok. Şu anda herkes ‘ben bunu nasıl elde ederim, şunu nasıl yaparım’ derdindedir.” dedi.
“Bir evliliğin maliyeti en az 1 milyon TL, aile desteği olmadan mümkün değil”
Evlilikte aile desteğinin önemli olduğuna vurgu yapan Yahya Ayaz Altan, “En önemli şey, evlilik maliyetinin aşırı yüksek olması. Şu anda en kötü bir evliliği bile yapsan, 1 milyondan aşağıya gitmez. Düğün salonu fiyatları kışın bile yüksek, yazın zaten mümkün değil.
Benim sektörüm düğünlere de hitap eden bir sektör, eskiden yazın çok satış olurdu, şimdi insanlar yazın düğün yapamıyor. Aile desteği olmadan evlenmek çok zor. Ancak iki taraf da çalışıyorsa sade bir nikahla, eşyalı bir evde oturulabilir. Ama sıfır eşya, düğün salonu, düğün gibi şeyler artık imkânsız. Çalışarak birikim yapmak neredeyse imkân dahilinde değil.” şeklinde konuştu.
“Batı kültürü vemManeviyattan uzaklaşma boşanmayı normalleştirdi”
Batı kültürünün boşanmaların artamasına yol açtığına dikkat çeken Ahmet Altan, “Gençlerin boşanmasının en büyük sebebi batı kültürünün bize işlenmiş olması. Maneviyatımızı bırakmışız, batının peşine takılmışız. Eğitim sistemimizde maneviyat verilmiyor, bu yüzden dinden ve imandan uzak bir nesil yetişiyor. Osmanlı tarihinde 600 yılda yalnızca 9 boşanma vakası kayıtlara geçmiş. Bugün ise oranlar çok yüksek. Bu durum sadece ekonomiden değil, insanların manevi değerlerden kopmasından kaynaklanıyor.” ifadelerini kullandı.
“Gençlerimize yazık, bir nesli kaybediyoruz”
Ailelelerin evlilik sürecinde gençlerden beklentilerinin yüksek olduğunu ifade eden Necmettin Ekinci, “Gençler neden evlenemiyor? Ortam çok sıkıntılı, maddi imkânsızlıklar çok fazla. Aileler de evlilik sürecinde gençlerden çok fazla şey bekliyor. Evlilik kutsal bir müessesedir; hem sevaptır hem de gençleri haramdan korur. Büyüklerin bu konuda gençlere destek olması gerekir. Altın, eşya, masraf konularında yardımcı olunmalı. Çünkü borçla başlayan bir evlilikte huzur kalmaz. Boşanmaların bir diğer nedeni kültürümüzden uzaklaşmamız, Avrupa’ya özenmemiz, televizyon dizileri ve sosyal medyadır. Ahlaksız ilişkiler ekranlarda normalleştiriliyor. Dindar nesil lafla olmaz, örnekle olur. Diziler, mafya sahneleri, aşk hikâyeleri toplumsal ahlakı kökünden sarsıyor.” diye belirtti.
Vatandaşlar, ekonomik şartların iyileştirilmesi, ailelerin destekleyici rol üstlenmesi ve manevi değerlerin yeniden güçlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Gençlerimize yazık, geleceğimizi kaybediyoruz.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)