HÜDA PAR Aile Başkanlığı, 13 Kasım ‘Dünya İyilik Günü’ dolayısıyla bir açıklama yayımladı. Açıklamada, bu günün Batılı ülkelerce ilan edilmesine rağmen dünyaya kötülüğün de yine bu devletler tarafından yayıldığına dikkat çekildi.
Açıklamada ayrıca, “Dünyaya yeniden huzur ve adalet getirebilmek için insanlığın İslam’ın evrensel değerlerine her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır.” denildi.
“Kötülükle ve yoksullukla sözde mücadele etmeyi amaçlayan bu devletler aslında zulmün gerçek sorumlularıdır”
‘Dünya İyilik Günü’nün 1998 yılında ABD ve Fransa gibi devletlerin öncülüğünde ilan edildiği hatırlatılan açıklamada, bu günün amacının mağduriyetler karşısında insanlara yardım etme ve insan onurunu korumak olduğuna dikkat çekildi. ‘Dünya İyilik Günü’nün kabulü için bir araya gelen bu ülkelerin aynı zamanda sömürgeci politikalarla İslam dünyasında büyük zulümlere imza attıkları belirtilen açıklamanın devamında, “Kötülükle ve yoksullukla sözde mücadele etmeyi amaçlayan bu devletler, aslında dünyanın birçok yerinde yaşanan yoksulluğun, mahrumiyetin ve zulmün gerçek sorumlularıdır.” ifadelerine yer verildi.
“Terör rejiminin uyguladığı soykırım, bizzat Amerika’nın desteğiyle sürdürülmektedir”
‘Dünya İyilik Günü’nün ilan edildiği 1998’den sonra ABD’nin Afganistan, Irak, Suriye ve Yemen gibi ülkelerde katliamlar gerçekleştirdiği hatırlatılan açıklamada, şöyle denildi:
“Bu tablo, “iyilik” söyleminin arkasına saklanan ülkelerin gerçekte nasıl bir yıkım politikası izlediğini açıkça göstermektedir. İki yılı aşkın süredir Gazze’de siyonist terör rejiminin uyguladığı soykırım, bizzat Amerika’nın desteğiyle sürdürülmektedir. Kadın, çocuk, yaşlı ve hastalar dâhil yüzbinlerce insan ağır bombardımanlar altında katledilmiş, evler yıkılmış, insanlar insani yardımlardan mahrum bırakılarak ölüme terk edilmiştir. israil zindanlarında tutulan Müslümanlar en acımasız işkencelere maruz kalmıştır. Bütün bu zulümler, dünyaya iyilik ve insanlık dersi vermeye kalkışan güçlerin doğrudan veya dolaylı desteğiyle gerçekleşmiştir.”
“Dünya, İslam’ın evrensel değerlerine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor”
Açıklamanın devamında, “Dünyada gerçek iyiliğin hâkim olabilmesi, bütün insanlığı Âdem ile Havva’nın çocukları olarak kardeş kabul eden bir anlayışın benimsenmesiyle mümkündür. Bu anlayış ise yalnızca İslam’da vardır. İslam; güçlü olanın zayıfı koruduğu, her ırk ve renkten insanın bir arada kardeşçe yaşayabildiği bir medeniyetin temelini oluşturmuştur. İyiliğin yerini kötülüğün aldığı bu dünyaya yeniden huzur ve adalet getirebilmek için insanlığın İslam’ın evrensel değerlerine her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır.” ifadelerine yer verildi. (İLKHA)