Yerel hizmetlerdeki aksaklıkların doğal olduğunu ancak çözüm için yapıcı bir siyaset anlayışıyla hareket ettiklerini vurgulayan Emiroğlu, hemşerilerinin taleplerini düzenli olarak ilgili kurumlara ilettiklerini ve her ay Bingöl’de sahada olduklarını söyledi.
Muhtarlar, mahallelerde karşılaşılan temel ihtiyaçları aktarırken, Emiroğlu da notlar alarak her bir konuyla yakından ilgilendi.
"Bizim hepimizin bu memlekete bir borcu var"
Emiroğlu, yetki makamında olanlarla teklif makamında bulunanların görev sorumluluklarının farklı olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
"Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile mutlaka sorunlar vardır. Bizim memleketimizde de yerel hizmetler bağlamında sorunlar var. Bunlarla ilgili tabii ki yetki makamında olanların yapacağı işlerle teklif makamında olanların yapacağı işler aynı değil. Biz, millet adına, hemşerilerimiz adına gördüklerimizi kendi çözüm önerilerimizle beraber yetkililerin önüne koyuyoruz. Diyoruz ki: 'Bunu şöyle değil, böyle yaparsanız daha faydalı olur, daha güzel olur.' Bazen dinliyorlar, bazen de kendi gerekçeleri ile bazı şeyleri erteleyebiliyorlar. İmkânsızlıklar veya ekonomik yetersizlikler gerekçe gösterilebiliyor veya bir kısmı da belli bir planlama dâhilinde devam ediyor. Ağır işliyor, aksak işliyor. Evet, bunlar tabii şeyler olabilir. Ama şunu unutmamak lazım: Bizim hepimizin bu memlekete bir borcu var. Yani sizin gibi, özellikle seçilmiş arkadaşlarımızı millet oy ile seçiyor ve size bir görev veriyor. Sizin pozisyonunuz tabii ki daha önemli. Biz de kamu adına siyaset yürüten insanlar olarak en azından gördüklerimizi, şahit olduklarımızı en iyi şekilde bu millete hizmete dönüştürmeye gayret ediyoruz."
"Gerek merkezde gerek ilçelerimizde gerek köylerimizde hemşerilerimizi dinliyoruz"
Sahadan gelen geri bildirimlerin not edilerek çözüm önerileriyle birlikte ilgili kurumlara yazılı veya sözlü olarak aktarıldığını hatırlatan Emiroğlu, "Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla her ay ortalama 3 gün, 5 gün buralardayız. Gerek merkezde gerek ilçelerimizde gerek köylerimizde hemşerilerimizi dinliyoruz. Bunların sorunlarını buradaki yerel mercilere, yani Sayın Valimize, ilçede Kaymakamımıza, İl Özel İdaresi’ne, belediye başkanlarımıza veya diğer kurumlara, elhamdülillah hepsiyle temaslarımız var. Arkadaşlarımız gördükleri sorun notlarını alarak çözüm önerileriyle beraber zaman zaman yazılı, zaman zaman sözlü olarak da önlerine koyuyoruz. Dediğim gibi, bizim derdimiz üzüm yemek. Sadece kuru bir siyaset yapıp kuru bir muhalefet anlayışıyla her şeyi eleştiren, her şeye itiraz eden, hiçbir şeyden memnun olmayan bir anlayışa göre hareket etmiyoruz. Yapılan güzel işler olduğunda takdir ediyoruz, destek veriyoruz, sahip çıkıyoruz. Ama eksik bir şey olduğunda da onu başkaları gibi bağırıp çağırmadan, usulüne göre yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bu siyaset tarzının da ben memlekete çok şey kazandıracağına inanıyorum. Bunu bizim muhataplarımız da söylüyor." ifadelerini kullandı. (İLKHA)