1970 yılında Muş’ta doğan Sami Kaynar, 1976’da ailesiyle birlikte Bursa’ya taşındı. 1993 yılında hem bakkal işletip hem de hafta sonları uzun çarşıda kitap satarak sahaflık alanına adım attı. 1999’da Sönmez İş Hanı’nda ilk kitapçı dükkânını açtı ve o tarihten bu yana aynı iş hanında farklı dükkânlarda kitapçılık yapmayı sürdürüyor.
Küçük yaşlardan itibaren kitap okumaya büyük ilgi duyduğunu belirten Kaynar, ilkokul yıllarında sürekli kitap okuduğunu, mobilya sektöründe çalıştığı dönemlerde öğle paydoslarında dahi okumayı bırakmadığını ifade etti. Bakkallık yaptığı yıllarda da bol bol kitap okuduğunu, kitap sevgisinin onu sahaflığa yönlendirdiğini belirtti.
Sami Kaynar, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğundan itibaren süren kitap sevgisinin onu bu mesleğe taşıdığını belirtti.
Gençlerin kitapla buluşturulması gerektiğini söyleyen Kaynar, öğretmenlerin öğrencileri kitapçılara ve sahaflara götürerek okuma kültürünü yeniden kazandırması gerektiğini sözlerine ekledi.
"Kitap okumayı sevdiğim için sahaf işine girdim"
1993 yılında hem bakkal hem de hafta sonları uzun çarşıda kitap satarak işe başladığını anlatan Kaynar, "O zamandan itibaren kitapçılık yapıyorum. 1999 yılında Sönmez İş Hanı'nda ilk kitapçı dükkânımı açtım. O yıldan beri aynı iş hanında birkaç yer değiştirmek suretiyle kitapçılığa devam ediyorum. Küçüklüğümden beri kitap okumayı seviyorum. İlkokulda hep kitap okuyordum. Mobilya işinde çalışırken öğle paydosunda kitap okuyordum. Bakkal işi yaptığımda da vaktim vardı, bol bol kitap okuyordum. Kitap okumayı sevdiğim için sahaf işine girdim." dedi.
"Kitaba rağbet azalabilir ama bitmez"
Kitaba rağbet bitmeyeceğini vurgulayan Kaynar, "Azalabilir ama kolay kolay bitmez. Dijital çağda her ne kadar insanlar sesli kitap gibi şeylere gitse bile belli bir zaman sonra insanlar her zaman kitaba dokunmak ve kokusunu almak ister. İlgi azalabilir çünkü insanlar sosyal medyada çok vakit geçirdiği için kitap okuma oranları düşüyor. Ama kitap her zaman olacaktır. Eskiden liseli gençler kitap okumak için gelip 2-3 poşet kitap alıyorlardı. Şu anki üniversite öğrencilerinin okuması gereken kitapları satmak bile zorlaştı. Çünkü dijital ortamda ihtiyacını karşılıyor." şeklinde konuştu.
"Eskiden lise öğrencisine sattığımızı şu an üniversite öğrencisine satamıyoruz"
Eskiye göre okuma oranları düştüğünü söyleyen Kaynar, "Eskiden lise öğrencisine sattığımızı şu an üniversite öğrencisine satamıyoruz. Dijital ortamın etkisiyle sosyal medyada insanlar kısa videolara çok vakit geçiriyorlar. Ama kitap okumaya başladıkları zaman kitap onları değişik âlemlere götürecektir. Okuyunca hemen fark edeceklerdir. Eski insanların anlattığı masallar gibi hayal âlemine gideceklerdir. Gençler okudukları kitapta biraz zihinlerini çalıştıracak ve kendileri yorum yapacaklar." ifadesini kullandı.
"İnsanları kitap okumaya yönlendirmek gerekiyor"
Yapay zekânın etkisiyle kitabın tamamen ortadan kaldırılmasa bile azaltacağını ifade eden Kaynar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Çünkü insanlık tarihinde hep yazı vardır. Yine devam edecektir. Kitabın biteceğini zannetmiyorum. İnsanları kitap okumaya yönlendirmek gerekiyor. Bu konuda öğretmenlere çok iş düşüyor. Öğretmenler, öğrencileri alıp kitapçılara gezdirmesi gerekir. Nasıl ki müzelere gezdirip heveslendiriyorlarsa, kitapçılara da getirsinler. Çünkü Bursa'da birçok kişi bu tür yerleri unuttu. Sahafın ne olduğunu bilmiyorlar." diye konuştu.(İLKHA)