2011 yılında ilköğretime başlamak için Ankara’ya giden Zeynelabidin Altınok, burada öğretmenlerinin desteğiyle kabartmalı Kur’an-ı Kerim öğrenmeye başladı. Ortaöğretim için tekrar Mardin’e dönen Altınok, 4 yıllık İmam Hatip Lisesi eğitimini tamamladı.
Bir yılı aşkın süredir hafızlık için mücadele eden Altınok, ailesi ve hocalarının desteğiyle hedefi doğrultusunda emin adımlarla ilerliyor.
Evin tek çocuğu olan Zeynelabidin Altınok, en büyük hayalinin hafız olmak olduğunu, ardından imam olmayı hedeflediğini belirtti.
"Kur’an okurken çok mutlu oluyorum"

Hafızlık aşkının yıllardır yüreğinde olduğunu ifade eden Altınok şunları söyledi: "Henüz 10 yaşındayken Ankara’da Kur’an-ı Kerim’i öğrenmeye başladım. Mardin’de ilkokulu bitirdikten sonra ortaokul için, tekrar Ankara’ya gittim. Ortaokulu tamamlayınca yeniden Mardin’e döndüm. Hafız olmak için Kur’an-ı Kerim’i okumaya başladım. Kur’an okurken çok mutlu oluyorum. 6-7 yıldır Kur’an dersi alıyorum ve ders aldıkça daha çok seviniyorum. Herkesin Kur’an öğrenmesini ve hafız olmasını istiyorum. Bu yolda hem ailem hem de hocam bana destek veriyor. Hafızlık belgesini aldıktan sonra imam olmak istiyorum."
Zeynelabidin’in babası Yusuf Altınok ise oğlunun Kur’an öğrenme sürecinine değinerek, "Zeynelabidin şu an 23 yaşında. 2011 yılında Ankara’da görme engelliler ilköğretim okuluna başladı. 8 yıllık eğitimin ardından Mardin’e döndük. Burada İmam Hatip Lisesi’ni bitirdi. Kur’an-ı Kerim öğrenmeye ise Ankara’da başlamıştı. Kendisi gibi görme engelli bir din öğretmeni ona kabartmalı Kur’an-ı Kerim'i öğretti. Mardin’deki hocaları sayesinde okuması daha da ilerledi." dedi.
"Şu anki amacımız hafız olmasıdır"

Oğlunun Kur’an öğrenmede çok kabiliyetli olduğunu vurgulayan baba Altınok, "Şu anki amacımız hafız olmasıdır. İnşallah hafız olacak. Onu derse götürüp getirmede, evde Kur’an dinletmede ve ezberini güçlendirmede aile olarak yardımcı oluyoruz. Allah’ın izniyle başaracağız. Hedefimiz, hafız olduktan sonra bir işe girmesi; hem dünya hem ahiretini kazanmasıdır. Oğlumuzun Kur’an öğrenmesini zor sanıyorduk ama Allah’ın verdiği güçle çok güzel okuyor. İnsan isterse hiçbir şey zor değildir. Maşallah çok güçlü bir hafızası ve öğrenme yeteneği var, ezberi de kuvvetlidir." ifadelerini kullandı.
"Tüm engelli kardeşlerimizi derslerimize bekliyoruz"
Şeyh Çabuk Camii Müezzin-Kayyımı Yusuf Şara ise yaklaşık 2 yıldır her engel grubundan bireylere Kur’an eğitimi verdiklerini belirterek, "Yaklaşık 2 yıldır görme engellilere yönelik Kur’an okuma dersine başladık. Şu an Zeynelabidin kardeşimizle birlikte çalışıyoruz, bunun yanında diğer öğrencilerimiz de mevcut. Çağrımız; Mardin’de yaşayan tüm engelli kardeşlerimizi derslerimize bekliyoruz. Kur’an öyle bir şey ki, bir öğrenci geldiğinde aile de Kur’an’a yönelmeye başlıyor. Bu durum bizi çok mutlu ediyor." şeklinde ifade etti.

Görme engelinin Kur’an öğrenmeye engel olmadığını vurgulayan Şara, "Görme engeli, Kur’an öğrenmeye asla engel değildir. Gören gözlerin Kur’an okumadığı durumlarda, görmeyen gözlerin hem Kur’an okuması hem de hafızlık yapması görenlere en güzel cevaptır. Bu öğrencilerle birlikte biz de çok şey öğreniyoruz. Tecrübelerimizi birbirimizle paylaşıyoruz. Bu tür öğrencilerle birlikte olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Derslerimiz devam ediyor, bütün engelli kardeşlerimizi bekliyoruz." ifadelerini kaydetti. (İLKHA)