Tarih: 04.08.2025 00:41

"Küresel Direniş Günü"nde Peygamber Sevdalılarından çağrı: Zalime dur demenin vakti gelmedi mi

Facebook Twitter Linked-in

İki yıla yakın bir zamandır devam eden soykırım, işgal rejiminin zulmüne karşı direnen Gazzeli Müslümanların yaşadığı açlık ve sefalete dikkat çekmek, HAMAS'ın 1, 2 ve 3 Ağustos günleri ile Ağustos'un ilk haftası "Küresel Direniş Günü" olsun çağrısına icabet etmek için Peygamber Sevdalıları Vakfı, Diyarbakır'da kitlesel yürüyüş ve ardından basın açıklaması programı düzenledi.

Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesi Fırat Bulvarında bir araya gelen Diyarbakırlılar, ellerindeki Filistin bayrakları ve dövizlerle tekbir ile sloganlar eşliğinde basın açıklamasının yapılacağı Yenihal Köprülü Kavşağı'na doğru yürüyüşe geçti.

Yenihal Köprülü Kavşağı'nda yapılan basın açıklamasını Peygamber Sevdalıları Vakfı adına Memur-Sen Diyarbakır İl Başkanı Ramazan Tekdemir okudu.

"Bu çağrı direnişin safında yer alma çağrısıdır"

Açıklamasına Nisa Suresinin 75'inci ayeti kerimesi olan "Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize katından bir yardım eden yolla" diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz?" mealiyle başlayan Tekdemir, "HAMAS'ın İslam coğrafyası ile dünyanın dört bir yanındaki özgür halklarına 1, 2 ve 3 Ağustos günleri ile Ağustos'un ilk haftası "Küresel Direniş Günü" olsun çağrısına icabet etmek için bir araya geldik. Bu çağrı öyle bir çağrıdır ki; zalimlerin karşısında dik durma, despotların zulmüne son verme, direnişin safında yer alma çağrısıdır. Bizlerde mazlumların safında ve direnişin yanında yer alarak meydanlara akın ettik." dedi.

Tekdemir, "Gazze'deki mazlumların öfkesini, iradesini, azmini, direnişini ve cesaretini yüklenen halklar, Gazze'nin sesine ses, nefesine nefes olmaktadır. Bizlerde kardeşlerimizin çağrısına, feryadına, acılarına ortak olduk, özgürlük meşalesini yaktık. Gazze'nin, mazlumların ve insanlığın onurunu yüklenenlerin yanında yer alan dünyanın özgür halkları, direnişin yanında saf tutmuş, kitlesel bir direnişe muştu olmuş, zalimlerin ve despotların yerle bir olması çabasına girmişlerdir." diye belirtti.

"Gücü ellerinde bulundurup iradelerini işgal rejimine teslim etmiş liderlerden bir beklentimiz yok"

Dünya genelinde ve burada kitlesel yürüyüş, gösteri, konuşma ve basın açıklamalarının bir amacı olduğunu belirten Tekdemir, "Amaç bebeklere, çocuklara, kadınlara, hastalara, masum sivillere yönelik vahşi saldırıların durdurulması için devletleri harekete geçirmektir. İşgal rejiminin açlık, susuzluk, ilaçsızlık zulmüne son vermesi için gerekli adımların atılması hedeflenmektedir. Allah şahittir ki, devletlerin elinde olan silah ve imkanlar dünyanın özgür haklarının elinde olsaydı, bu zulüm çoktan sona ermişti. Halkların elinde devletlerin imkanlarının küçük bir kısmı olsaydı bu kadar mazlumun kanı akmayacak, çocuklar, kadınlar, siviller, eli kınalı gelin ve damatlar, bebekler ve siviller katledilmeyecekti." ifadelerini kullandı.

"Uluslararası toplumun liderleri, devlet yöneticileri 22 ayı aşkındır Gazze'deki zulmün sona ermesi için kınama mesajları, nutuklar ve birkaç slogan ile yetinmeleri ne durumda olduklarını göstermektedir." diyerek konuşmasını sürdüren Tekdemir, şunları söyledi:

"Gücü ellerinde bulundurup, iradelerini, işgal rejimine teslim etmiş liderlerden bir beklentimiz yok. En kahredici olanı ise siyonist işgal rejimine söylemde kafa tutup, icraatte bir şey yapmayanların durduğu noktadır. Gazze'de şehid oranları, yaralı sayısı, açlıktan dolayı şehid olanların sayısı, yardım noktasında kurşuna dizilenlerin sayısı birer istatistiki bilginin ötesinde her bir canın hayattan koparılışıdır. Bu yok oluşa dur demek için daha kaç can hayattan koparılacak, kaç annenin daha yüreği dağlanacak, kaç bebek ve çocuk daha açlıktan can çekişecek? Artık zalime dur demenin vakti gelmedi mi?"

"Ey İslam ülkelerinin liderleri hesabınız çok çetin olacaktır"

Gazze'de yaşanan kıtlığın işgal rejimi tarafından bir soykırım silahı olarak kullanıldığını vurgulayan Tekdemir, Gazze'de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek "Gazze'de her 3 kişiden 1'i yiyecek bulamıyor. Bebekler, çocuklar, gençler, kadınlar açlıktan dolayı şehid olup, gözlerimizin önünde bir yıldız gibi kayıp gidiyor. Atıf Ebu Hatır, henüz 17'sinde, şiddetli açlık nedeniyle 25 kiloya düşmüş, yetersiz beslenmeden dolayı şehid olmuştur. Henüz 2 yaşındaki Ahmed Semir de açlıktan dolayı şehid olmuştur. Dünya ülkelerinin liderleri Ahmet Semir'e bir kutu mama göndermekten aciz kalmıştır. Peygamberimiz Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi Ve Sellem 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir.' hadisinin muhatabı ümmet Gazze'de yaşanan açlıktan sorumludur."

Tekdemir, "Ey insanlık ailesi, ey ümmeti Muhammed, ey İslam ülkelerinin liderleri sofralarınızı bu mazlum insanlarla paylaşmamanın vebali ağır, hesabınız çok çetin olacaktır. Gazze soykırımında 60 binden fazla kardeşimiz şehid olmuştur. İşgal rejimi Gazze'de canice ve kalleşçe bebekleri dahi şehid etmektedir. Gazze'de yaşananlar rakamların ötesine geçmiştir. Yaşanan zulümler, arşı titretmektedir. Gazze'de son bir aydır insani kriz hayal edilemeyecek duruma gelmiştir. Gazze'de 93'ü çocuk 200'e yakın evladımız ve kardeşimiz açlık nedeniyle şehid oldu. Açlık, Gazze'deki çocukların canını dünyanın gözü önünde alıyor ve dünya sadece izliyor." ifadelerine yer verdi.

"Gazze için artık harekete geçiniz"

Yaşanan insanlık dramıyla beraber baş gösteren sağlık sorunlarına da dikkat çeken Tekdemir, "Gazze'de yaklaşık 2 milyondan fazla kardeşimiz, yüksek derecede akut gıda güvensizliği ile karşı karşıya bırakılmıştır. 600 bine yakın kardeşimiz aşırı açlıktan ölüme yol açabilecek hastalıklara yakalanmıştır. 320 binden fazla çocuk akut yetersiz beslenme yüzünden tedaviye muhtaç hale gelmiştir. Bu çocuklar bir doğal afetin kurbanı değil, onlar aç bırakılıyor, bombalanıyor ve yerinden ediliyor." şeklinde konuştu.

Nutuk atmanın açlıktan can çekişen bebek ve çocukları doyurmadığı gibi kınama mesajlarının zulmü ve soykırımı durdurmadığının altını çizen Tekdemir, bürokratik ve diplomatik yolların zalimi zulmünden vaz geçirmediğini vurguladı.

Tekdemir, "Geriye son bir seçenek kaldı, ya izzetle yaşayıp kanımızın son damlasına kadar Gazze direnişinin yanında yer alıp barış gücü hareketini başlatmak ya da zillet içinde köleliğe razı olup bizi de işgal edecekleri günü beklemek. Ey İslam ülkelerinin liderleri ve uluslararası toplumun önde gelenleri, Gazze için artık harekete geçiniz. Uluslararası toplum ve devletlerin liderleri Gazze'de insanlık ölüyor. İnsanlığınızı yitirmemişseniz Gazze'de yaşanan bu trajediye derhal müdahale ediniz. Açlık soykırımına karşı sessiz kalmayıp somut adımlar atınız." ifadelerini kullandı.

"İşgal rejiminin işlediği soykırımı durduracak somut adımlar atılmalıdır"

"Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir." Ayetikerimesi mealiyle konuşmasını sürdüren Tekdemir, Dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden beklenti ve taleplerini şöyle sıraladı:

"-Gazze'de sınır kapıları hiçbir ön koşul olmaksızın derhal açılmalı; gıda, ilaç, yakıt, su, bebek maması, besin takviyeleri ve insani yardım derhal ulaştırılmalıdır.

-İşgal rejiminin işlediği suçlara son vermek için Gazze'ye yönelik abluka derhal kaldırılmalı, Gazze'de işgal rejiminin işlediği soykırımı durduracak somut adımlar atılmalıdır.

-İşgal rejimine ambargo uygulanmalı, silahların uluslararası insancıl hukukun ihlallerinde kullanılmasına izin verilmemelidir.

-Günümüzün Kuvâyi Milliyesi olan HAMAS, siyasi, bürokratik ve askeri olarak desteklenmelidir.

-İşgal rejimine karşı direnişe, silah, mühimmat, lojistik ve teknolojik destek verilmelidir.

-İşgal rejiminin, ateşkes anlaşmasına geri dönmesi için ciddi yaptırımlara tabi tutulmalı, insani yardımların ulaştırılması ve ateşkesin sağlanmasına yönelik askeri seçenekler masaya yatırılarak barış gücü hareketi başlatılmalıdır.

-HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartlarına destek verilecek adımlar atılmalıdır.

- Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmalıdır.

-siyonist işgal rejimine destek sağlayan ürünleri boykot etmeye devam ediniz. Boykot en büyük silah olduğunu unutmayalım. Bir dönem değil, ömür boyu boykot bilinci ile hareket edilmelidir.

-siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz. Gazze'nin kahraman halkına, izzeti kuşanan liderlerine, siyonist işgale direnen mücahitlere selam olsun. Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Allah'a emanet olunuz." (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —