Tarih: 12.12.2025 11:24

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, TBMM Genel Kurulu'nda Bakanlığının 2026 yılı bütçesini sundu

Facebook Twitter Linked-in

Kacır, TBMM Genel Kurulu'nda, Bakanlığının 2026 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, küresel üretim ve ticaretin yeni bir döneme girdiğini, serbest ticaret yaklaşımının artık terk edildiğini anlattı.

Küresel ekonominin ağırlık merkezinin Batı'dan Doğu'ya kaydığını söyleyen Kacır, böylesi bir tabloda sanayi ve teknoloji kabiliyetlerinin stratejik değer taşıdığına dikkati çekti.

Kacır, Türkiye'nin geçmiş sanayi devrimlerini ıskalamanın bedelini çok ağır ödediğini ancak bugün yeni teknolojilerin sunduğu fırsatları değerlendirmeyi başardığını kaydederek, "AK Parti iktidarları döneminde montaj sanayisi değil, katma değer üreten bir sanayi altyapısı inşa ettik." diye konuştu.

Türkiye'nin sanayi üretiminde geldiği noktayı rakamlarla anlatan Kacır, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sanayi üretiminde katma değerimiz 41 milyar dolardan 241 milyar dolara yükseldi. Dünyada 21. sıradan 14. sıraya çıktık. Bizim gerimizde olan hiçbir ülke önümüze geçebilmiş değil. Türkiye, Çin'den sonra Avrupa'ya kadar uzanan kuşağın ürün ve ihracat pazarı çeşitliliği açısından en yüksek rekabet gücüne sahip ülkesi haline geldi. Askeri insansız hava araçlarında dünyada birinciyiz. Ticari araç, otobüs, beyaz eşya, güneş paneli, çelik, tekstil ve ağaç ürünleri üretiminde Avrupa'da lideriz."

Kacır, AK Parti hükümetleri döneminde çelik üretiminin 16,5 milyon tondan 37 milyon tona yükseldiğini, demir-çelik ihracatının 3,5 milyar dolardan 28,6 milyar dolara çıktığını belirterek, Türkiye'nin bu alanda 2002'de Avrupa'da 4'üncü sırada iken şimdi lider üretici olduğunu ifade etti.

Otomotiv sektörünün bu yıl 41,5 milyar dolar ile ihracat rekoru kırdığını söyleyen Kacır, 23 yılda yıllık otomobil üretimini 357 binden 1 milyon 400 bine çıkardıklarını dile getirdi.

Kacır, elektrikli, sürücüsüz ve bağlantılı araç teknolojileriyle büyük dönüşümlerin yaşandığı sektörde yeniliklerin öncüsü olmak adına yatırımları yüksek teknoloji odaklı yönlendirdiklerine değindi. Yerli elektrikli otomobil markası TOGG'un 80 binden fazla araç ürettiğini ve elektrikli araç pazarında liderliği elde ettiğini anlatan Kacır, 36 bin 700 şarj bağlantısını da tüm şehirlerde yaygınlaştırdıklarını belirtti.

Bakan Kacır, savunma sanayisinde 100 bin çalışanın olduğu 3 bin 500 şirket ve araştırma kurumları ile üniversitelerin oluşturduğu dev bir ekosistem inşa ettiklerine değindi.

Savunma sanayisi alanında yerli ürünlerinin payını yüzde 20'lerden yüzde 80'lerin üzerine çıkardıklarını vurgulayan Kacır, "Savunma sanayisi ihracatımız 23 yılda 248 milyon dolardan 8,4 milyar dolara yükseldi. Bu yıl, yüzde 30 artış yakaladık." dedi.

Milli hedef algılayıcı MİHAL'i tanıttı

Kacır, Türkiye'nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA'nın havacılık tarihinde görüş ötesi hava-hava füzesi kullanarak jet motorlu bir hava hedefini vuran ilk insansız savaş uçağı olduğunu anımsattı.

Bu başarıların ardında, platformdan altsistemlere, çekirdek teknolojilere kadar yerli ve milli ürünleri geliştirme kabiliyetinin bulunduğuna işaret eden Kacır, "Bu görevde, uçağı biz ürettik, radarı biz ürettik, füzeyi biz ürettik. Füzenin lazer sensörlü hedef algılayıcısı burada. Yurt dışından vermediler, onu da biz ürettik. Kimse merak etmesin, bizden neyi esirgiyorlarsa, biz Allah'ın izniyle, onun daha iyisini yerli ve milli olarak geliştireceğiz ve üreteceğiz." diye konuştu.

Bakan Kacır, bu arada kürsüdeki konuşması sırasında, Bayraktar KIZILELMA'dan atılan görüş ötesi hava-hava füzesi GÖKDOĞAN'da kullanılan, TÜBİTAK SAGE tarafından yerli imkanlarla geliştirilen milli hedef algılayıcı MİHAL'i gösterdi.

Kacır, yerli ve milli savunma sanayisi üretimi ürünleri sıralayarak, yerli savunma sistemleriyle, diplomaside sözü güçlü, sahadaki gücü etkili bir Türkiye olduğunu belirtti.

Savunma sanayisinde yaptıkları yatırımların yıllarca eleştirildiğine ancak şimdi bütün dünyanın bu alanda yarışta olduğuna işaret eden Kacır, Avrupa ülkelerinin bu alana yüzlerce milyar euro kaynak ayıracaklarını duyurduğuna değindi.

Kacır, artık herkesin Türkiye'nin başarılarını konuştuğunu söyleyip, her alanda geniş bir savunma mimarisini adım adım inşa etmeyi sürdüreceklerini vurgulayarak, "Dostlarımız Türk milletinin kuvvetinden esenlik bulacak, hasımlarımız Türk milletinin gölgesinden dahi korkacak." dedi.

Bu yıl başlattıkları "KOSGEB İstihdamı Koruma Programı" ile KOBİ ölçeğindeki işletmelere çalışan başına 2 bin 500 lira destek ödemesi yaptıklarını bildiren Kacır, "Programımızdan faydalanan 15 bin 368 KOBİ'de 420 bin istihdamı koruduk, 22 bine yakın ilave istihdam oluşturduk. 2026'da bu programa büyük ölçekli işletmeleri de dahil edecek, çalışan başına aylık desteğimizi 3 bin 500 liraya çıkaracağız." diye konuştu.

Kacır, hiçbir sektörü geride bırakmadan yola kararlılıkla devam edeceklerini vurguladı.

Türkiye sanayisinin son dönemde küresel düzeyde yaşanan dönüşümden güçlenerek çıkmayı başardığını anlatan Kacır, sanayi üretim endeksinin salgın öncesi döneme göre Almanya'da yüzde 11,5, İtalya'da yüzde 5,5, Fransa'da yüzde 3 aşağıda seyrederken Türkiye'de ise, aynı dönemde sanayi üretiminin yüzde 26,5 yükseldiğine dikkati çekti.

Kacır, bu yıl toplam ihracatın 270,6 milyar dolara çıktığını, sanayi ürünleri ihracatının ise 255,2 milyar dolara eriştiğini söyledi.

AR-GE harcamalarının 2002'den bu yana 16,5 katına çıkarak 20 milyar dolara eriştiğini belirten Kacır, "AR-GE insan kaynağımız 311 bine yükseldi. 2002'den bu yana insan kaynağı havuzumuz 11 katına çıktı. 1360 AR-GE ve 343 tasarım merkezi, 64 şehrimizdeki 113 teknoparkta yenilik odaklı çalışan 12 binden fazla teknoloji girişimiyle Türkiye, bir inovasyon ülkesi haline geldi." dedi.

Kacır, bu yıl güneş hücreleri, radar sistemleri, biyoteknoloji gibi alanlarda 270 milyar liraya yakın yatırım büyüklüğüne sahip ve 15 bin istihdam oluşturacak 13 büyük ölçekli ve yatırıma proje bazlı devlet desteği sunduklarını da bildirdi.

"Yapay zeka kalkınma, küresel adalet ve refah yolculuğumuzda güçlü bir kaldıraç olabilir"

Kacır, işletmelerde verimliliği artıracak Dijital Dönüşüm Programı'na 13,5 milyar lira yatırım başvurusu gerçekleştirdiklerini belirterek, Avrupa İmar ve Kalkınma Bsı'ndan sağladıkları 300 milyon avro kaynağı KOSGEB eliyle KOBİ'lerin dijital dönüşüm projelerine yönlendirdiklerini söyledi.

Yapay zekanın ekonomik ve toplumsal süreçlerde hızla artan rolünün yeni soruları, sorunları ve sınamaları da beraberinde getirdiğini ifade eden Kacır, "Ancak doğru ilke ve kuralları bugünden inşa edip, teknolojiyi insanlık yararına geliştiren bir yaklaşımı benimsediğimiz takdirde, yapay zeka kalkınma, küresel adalet ve refah yolculuğumuzda güçlü bir kaldıraç olabilir." dedi.

Kacır, gelecek yıl 5-9 Ekim tarihlerinde, dünyanın en büyük küresel uzay etkinliği Uluslararası Uzay Kongresi'ne Antalya'da ev sahipliği yapacaklarını söyledi.

Bakan Kacır, "Depremden zarar gören sanayicilerimiz için Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay ve Malatya'da bu yıl 966 iş yerinin inşasını daha tamamlıyoruz. 2026'da, depremden zarar gören şehirlerimizde 1800'den fazla iş yerini daha inşa edeceğiz. 2023 Şubat ayından bu yana deprem illerimizdeki OSB'ler ve sanayi sitelerine sağladığımız kaynak 24,5 milyar liraya erişti." dedi.

Terörsüz Türkiye ile huzur ikliminin güçleneceğini, Türkiye'nin her karış toprağının daha da bereketleneceğini dile getiren Kacır, "Terörsüz Türkiye ile kalkınmamız hızlanacak, ekmeğimiz büyüyecek. Terörsüz Türkiye ile üretimimiz güçlenecek, istihdamımız artacak, ihracatımız yükselecek. Komşularımızda artan istikrar, kurduğumuz dostluk köprüleri ve ticaret yolları ülkemiz için yeni imkanlar sunacak. Kalkınma Yolu Orta Doğu, Körfez ve Asya'ya, Zengezur Koridoru Azerbaycan ve Türk dünyasına erişimimizi güçlendirecek." diye konuştu.

Sanayi tesislerinin yoğunluğunu Marmara Bölgesi'nden, Anadolu'nun diğer şehirlerine taşıyacaklarını söyleyen Kacır, "Samsun-Mersin, Mersin-Şırnak, Sivas-Iğdır ve Trabzon-Şırnak olmak üzere 4 yeni sanayi koridoru oluşturacağız." ifadesini kullandı.

Genel Kurulda, bütçeler üzerindeki konuşmaların ardından soru-cevap bölümüne geçildi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, savunma sanayi sistemlerinin bazı alt sistemlerini yurt dışından tedariği noktasındaki sıkıntılara değinerek, Türkiye'den ne esirgeniyorsa, Türkiye'nin kendi mühendisleriyle, araştırmacılarıyla geliştirdiğini söyledi.

Bazı milletvekillerinin Genel Kurulda "güç ve motor sistemlerine" çok değindiğini belirten Kacır, yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi vererek, şunları kaydetti:

"Kara araçlarımızla, Vuran ve Kirpi araçlarıyla, Tuna motoru askerimizin kullanımına sunuldu. Yeni nesil paletli araçlarda görev yapacak UTKU motoru ve Altay tankı için geliştirilen BATU motorunun geliştirme ve test faaliyetleri tamamlandı. Her ikisinin de transmisyon test çalışmaları da başarıyla sürüyor. İnsansız hava araçlarında Bayraktar TB3'e güç veren PD200 motoru envantere girdi. ANKA ve AKSUNGUR'a entegre edilen PD170 motoru ile test faaliyetleri devam ediyor. Yine KARGI İHA için PG50 motoru ile bağımsız kabiliyetler elde ettik. GÖKBEY helikopterinin kalbinde olan milli TS1400 Turboşaft motorunun sertifikasyon testleri devam ediyor, seri üretim çalışmaları başarıyla yürütülüyor. Atmaca ve SOM için KTJ-3200, ÇAKIR için KTJ-1750, Kara Atmaca için KTJ-3700 jet motorlarını yerli ve milli olarak geliştirdik kullanıyoruz. Bu motorlar da daha önce yurtdışından tedarik etmekte zorluk çektiğimiz motorlardı.

Deniz platformlarında Marlin SİDA için Levent motoru, Ulak SİDA için MARİN X7 entegrasyonları yapıldı. Milgem gemilerimiz için MAVİ BATU bağımsız çözümün hayata geçirilmesi için de test faaliyetleri tamamlandı. Jet motorları ve ANKA-3 için gerçekleştirilen TF6000 Turbofan motoru başarıyla çalıştırıldı. KIZILELMA için TF10000 geliştirme çalışmaları devam ederken KAAN savaş uçağının ana motoru TF35000 ve yardımcı güç ünitesi APU60 için geliştirme faaliyetleri başarıyla sürüyor. KAAN savaş uçağının ana motorunu da Türkiye kendi imkanlarıyla geliştirecek, üretecektir. Türkiye, motor teknolojilerinde oluşturduğu geniş yelpaze ile kara, hava, deniz ve füze sistemlerinde ihtiyaç duyulan kritik kabiliyetleri artık yerli ve milli imkanlarla karşılamaya başlamıştır."

"Artık Türkiye beyin göçünü değil, tersine beyin göçünü konuşuyor"

Bazı milletvekillerinin "beyin göçü" ile ilgili eleştirilerine yanıt veren Kacır, beyin göçü meselesinin sadece Türkiye'nin değil, dünyanın pek çok ülkesinin gündeminde olduğunu söyledi.

Mühendislerin yurt dışına gittiği yönündeki değerlendirmelere ilişkin ise Kacır, "Bu yıl ASELSAN'dan ayrılarak yurtdışına giden 50 mühendisimiz oldu. Fakat yürüttüğümüz milli projelerin heyecanını paylaşmak üzere yurtdışından ASELSAN'a 125 mühendisimiz geldi. Artık Türkiye beyin göçünü değil tersine beyin göçünü konuşuyor." dedi.

Son 23 yılda Türkiye'deki bilimsel yayınların sayısının yıllık 9 binden 52 bine çıkardıklarını anlatan Kacır, bazı milletvekillerinin bilimsel yayınların arttığı ancak niteliğinin artmadığı yönündeki eleştirilerinin doğru olmadığını söyledi.

Kacır, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yatırımların hızlanmasına vesile olacak adımları attıklarını belirterek, "GAP bölgesi, 2004 yılında 1 milyon 299 bin istihdam varken 2024 yılında istihdamı tam iki misline 2 milyon 600 bine çıkarmışız. GAP bölgesinin ihracatı 2002'de 689 milyon dolarken 2024'te 12 milyar doları aşmış." dedi.

Kacır, yerel kalkınma hamlesiyle Asya eriştesi pazarından pay almak için Mardin'de Noodle üretim tesisleri de kurduklarını anlattı.

Mesleki eğitimi çok önemsediklerini belirten Kacır, özellikle organize sanayi bölgelerinde kurulan 81 meslek lisesi ve 26 meslek yüksekokulunda 84 bin öğrencinin eğitimini sürdürdüğünü söyledi. Kacır, "Burada sahayla eğitim arasındaki etkileşim çok güçlü. Bu modeli daha da iyi noktaya getirmek için önümüzdeki dönemde ücretsiz eğitim sunacak sanayi ve teknoloji kolejlerini Türkiye'nin dört bir yanında yaygınlaştıracağız. Birkaç ay içerisinde 10 sanayi ve teknoloji kolejinin temellerini atacağız." diye konuştu.

GAP'taki sulama projeleriyle ilgili de istatistik veren Kacır, 2002 yılında GAP Bölgesinde sulamaya açılan toplam alanın 198 bin hektar olduğunu şimdi ise bu alanın 675 bin hektara ulaştığını söyledi.

Tekstil sektörüne yönelik eleştirilere yanıt veren Kacır, hiçbir sektörü gözden çıkarmadıklarını vurguladı. Kacır, "Bilakis emek yoğun sektörlerimiz, halihazırda 1 milyondan fazla emekçi kardeşimizin istihdam edildiği hazır giyim ve tekstil gibi sektörlerimiz, Türkiye için çok kıymetli. Bu sektörlerde ortalama istihdam maliyetleri bizden daha düşük olan ülkelerin emek maliyetlerinde bazı avantajlar oluşmuş olsa da Türk tekstil sanayi onlarca yıl boyunca elde ettiği birikim ve kabiliyet ve inovasyon çalışmaları sayesinde gücünü Allah'ın izniyle gelecekte artırarak yoluna devam edecek. Biz de tekstilcilerimizin yanında olacağız." diye konuştu.

Avrupa Birliği'nin bazı ürünler için yüzde 70 Avrupa'da üretilmiş ham madde kullanılması şartı getirmesine ilişkin Kacır, Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin en önemli ticaret partneri olduğunu söyledi.

Kacır, "Dengeli bir ticaretimiz var. Avrupa Birliği'nden ihracatımız ve ithalatımız birbirine yakın düzeyde dolayısıyla bizim Avrupa Birliği değer zincirlerinde oynadığımız rolü riske edecek hiçbir adımın atılmaması için çalışmaları Ticaret Bakanlığımızla, Dışişleri Bakanlığımızla, ilgili paydaşlarımızla sürdürüyoruz. Avrupa Birliği için de en doğru karar Türk sanayi ile Avrupa sanayii arasındaki entegrasyonu güçlendirecek adımlar atmak olacaktır." değerlendirmesini yaptı.

Genel Kurulda konuşmaların ardından Milli Savunma ile Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarının yanı sıra Küçük Ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme Ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), Türkiye Bilimsel Ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Türk Patent Ve Marka Kurumu, Türkiye Bilimler Akademisi, Türkiye Uzay Ajansı, Gap Bölge Kalkınma İdaresi, Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının 2026 yılı bütçeleri kabul edildi. (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —