Tarih: 26.09.2025 16:17

TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan, 28. dönem 3. yasama yılı değerlendirme toplantısı

Facebook Twitter Linked-in

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM Tören Salonunda düzenlediği 28. Dönem 3. Yasama Yılı Değerlendirme Toplantısı’nda, gazete, televizyon ve ajansların parlamento muhabirleriyle bir araya geldi.

Her yıl 1 Ekim’de TBMM Genel Kurulu açılmadan önce bir önceki yıla ilişkin faaliyet raporunu kamuoyuyla paylaştıklarını dile getiren Kurtulmuş, bugün de 28. Dönem 3. Yasama Yılı Faaliyet Raporu’nu gündeme getireceklerini belirtti.

TBMM’nin dünyadaki önemli meclislerinden birisi olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş “Her şeyden evvel bir devlet kuran meclistir ki herhalde bu özelliğiyle dünyada benzeri yoktur. Ayrıca temsil gücünün yüksekliği, siyasi gücünün yüksekliği bakımından da dünyada örnek meclislerden birisidir. Yine Türkiye Büyük Millet Meclisi, kurumsal kapasitesi bakımından da birçok meclis tarafından da dikkatle takip edilen, hatta örnek alınan meclislerden birisidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, şüphesiz milli iradenin merkezidir, milletin taleplerinin, beklentilerinin gerçekleştirildiği bir yerdir.” dedi.

Kurtulmuş, TBMM’nin siyasi mücadelenin de en olgun şekilde verildiği bir kurum olduğuna dikkati çekerek “Bu anlamda farklı siyasi kanaatlerin olgun bir şekilde, çatısı altında müzakere edildiği, tartışıldığı ve milletin taleplerinin, beklentilerinin karşılanmaya çalışıldığı, sorunların çözülmeye gayret edildiği, Türkiye demokrasisinin güçlenmesi ve Türkiye'nin kurumsal yapılarının güven içerisinde hareket etmesi için de önemli bir kurumdur. Ayrıca şunu da çok açık söyleyebiliriz ki aslında Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye'deki diğer bütün kurumların da güvencesidir. Yasa yapma yeteneği, gücü vesilesiyle Türkiye'deki bütün kurumların genel işleyişlerini ve çerçevesini de ortaya koyabilecek bir siyasal güçle donatılmış olan bir müessesedir.” diye konuştu.

Güçlü demokrasilerde meclislerin, sadece kendi iç meseleleriyle değil, dünyanın karşılaştığı sorunlara da çözüm üreten, bu çerçevede perspektifleri ortaya koyan bir yaklaşımla hareket ettiğini belirten Kurtulmuş, TBMM’nin de bu çerçevede iç ve dış birçok meseleyle çok yakından ilgilendiğini kaydetti.

Türkiye'nin 50 yıllık en önemli sorunlarından birisi olan terörün bitirilmesi, terörsüz bir Türkiye'nin oluşturulabilmesi için TBMM çatısı altında bir komisyonun oluşturulduğunu ve 5 Ağustos'tan bu yana sürdürdüğü çalışmalarında fevkalade büyük bir mesafe kat ettiğini vurgulayan Kurtulmuş “Ümit ediyoruz ki en kısa zamanda Türkiye, artık terörle ilgili kaybettiği yıllarını, ağır ekonomik ve insani bedelleri geride bırakacak, yeni bir sayfa açarak barış, huzur, kardeşlik içerisinde yoluna devam edecektir. Zaten komisyonun adına da yansıdığı gibi ‘milli dayanışma’, ‘kardeşlik’ ve ‘demokrasi’ alanlarında görüşlerin tartışıldığı, tekliflerin en sonunda ortaya konularak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne iletileceği bu tarihi komisyon, esası itibarıyla fevkalade büyük tarihi bir fonksiyon icra etmektedir. Ümit ediyorum ki en kısa süre içerisinde başlangıcından beri büyük bir siyasi katılımla gerçekleştirilen çalışmalar başarıyla sonuçlanacaktır.” şeklinde konuştu.

TBMM’nin, dışarıda gelişen olaylara karşı bigane kalmadığını gösteren en önemli alanın, işgalci siyonistlerin Filistin’e yönelik saldırıları ve bölgedeki saldırgan tutumları olduğunu belirten Kurtulmuş, israilin bölgeyi istikrarsızlaştırma çabaları, birçok ülkenin egemenliğini hiçe sayan saldırgan tavırları ve yaklaşık iki yıla yaklaşan bir süre içerisinde Gazze’de her türlü insanlık suçunu işlemesi karşısında TBMM’nin hiçbir zaman sessiz kalmadığını vurguladı.

28. Dönem 3. Yasama Yılı’nda Meclis'te ya Başkanlık Tezkeresi olarak ya da partilerin ortak bildirisi olarak görüşlerin dile getirildiğini ve TBMM’nin Gazze konusunda uluslararası camiada dünya parlamentolarına örnek teşkil ettiğini söyleyen Kurtulmuş “İçeride ve dışarıdaki bütün gelişmelerde millet adına süreçlere vaziyet eden, karar alan, öncülük yapan bir Türkiye Büyük Millet Meclisi mevcuttur ve çok şükür her alanda, uluslararası alanda da Türkiye Büyük Millet Meclisi sesini en güçlü şekilde ifade edebilmektedir.” dedi.

“798 kanun teklifi milletvekilleri tarafından Meclis'e sunulmuştur”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, 28. Dönem 3. Yasama Yılı Faaliyet Raporu’nu, “Kağıtsız Parlamento” projesi çerçevesinde basılı olarak hazırlamadıklarını, bu faaliyet raporuna, karekod okutularak ulaşılabileceğini ve incelenebileceğini söyledi.

28. Dönem 3. Yasama Yılı’nın 1 Ekim 2024'te başladığını ve 21 Temmuz 2025’e kadar sürdüğünü dile getiren Kurtulmuş, ayrıca 29 Ağustos 2025'te de Anayasa'nın 93. Maddesi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 7. Maddesi gereğince bölgede yaşananlar, israilin zulmü ve özellikle Gazze'deki halka karşı israilin açlığı, kıtlığı bir silah olarak kullanması, Gazze'yi ilhak planını ilan etmesi üzerine bir olağanüstü toplantının gerçekleştirildiğini kaydetti.

TBMM’nin asli vazifelerinden birisinin yasama faaliyeti olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“3. Yasama Yılı’nda 798 kanun teklifi milletvekilleri tarafından Meclis'e sunulmuş, iki kanun teklifi de Cumhurbaşkanı tarafından Meclis'e sunulmuştur. Bunların bir kısmı Meclis Genel Kurulu'nda, bir kısmı da Meclis'te yer almaktadır. 3. Yasama Yılı’nda 32 kanun kabul edilmiş, 46 Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı alınmıştır. Bu süre içerisinde detaya girmiyorum ama Meclis'in gerçekten çok yoğun bir çalışma ortaya koyduğunu ifade etmek isterim. 901 saat 44 dakika çalışarak yaklaşık 37 bin sayfa tutanağın tutulduğu toplantılar gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Meclis Genel Kurulu'nun yanında ihtisas ve araştırma komisyonlarımızla da toplantılar yapılmış, 995 saati aşkın toplantılar bu komisyonlarımızda düzenlenmiştir.”

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 12 toplantı yaptı

Meclis’teki komisyonlardan birisinin de tarihi bir nitelik taşıyan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu olduğunu anımsatan Kurtulmuş “Bu komisyon, uzun bir hazırlık döneminden sonra Meclis'te temsil edilen partilerin biri dışında hepsinin temsil edildiği çok yüksek bir siyasal temsil kapasitesiyle kurulmuş ve ilk toplantısını 5 Ağustos tarihinde gerçekleştirmiştir. Beş siyasi parti grubu ve Meclis'te temsil edilen altı partiden oluşan 51 üyelik bir komisyondur. Şimdiye kadar 12 toplantı gerçekleştirmiş ve toplamda 54 saati aşkın müzakereler yapılmıştır. Bu süreçte de yaklaşık 91 kurum ve kuruluş ile kişi görüşlerini ve önerilerini komisyonumuza sunmuştur.” şeklinde konuştu.

Soru önergeleri

Yazılı soru önergeleri bakımından da çok yoğun bir dönemin geçirildiğini belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“17 bini aşkın soru önergesi verilmiş, bunlardan 9 bine yakını cevaplandırılmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na sorulan soru önergesi 90'dır. Bunun 84 tanesi cevaplandırılmış, ikisi ilgilisi tarafından geri çekilmiş, dört soru önergesi de cevaplandırılma aşamasındadır. Meclis araştırma önergeleri ortaya konulmuş. Çok yoğun çalıştığımız alanlardan birisi... 3. Yasama Yılı’nda 1352 meclis araştırma önergesi verilmiş, kabul edilen 42 önergeyle 7 meclis araştırma komisyonu kurulmuştur. Bunların içerisinde en son Kartalkaya'da yaşanan faciayla ilgili olarak araştırma komisyonu çok titiz ve detaylı bir çalışmayı sürdürdü ve son noktaya geldi, nihai olarak raporunu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunacak aşamaya gelmiştir.”

Parlamenter diplomasi faaliyetleri

3. Yasama Yılı’nda da öne çıkan faaliyetlerden birisinin parlamenter diplomasi alanındaki çalışmalar olduğunu dile getiren Kurtulmuş, TBMM’nin, Türk devletinin girişimci, çok yönlü, çok taraflı dış politika çabalarına önemli katkı sunduğunu vurguladı.

Meclis Başkanı olarak kendisinin; milletvekillerinin de uluslararası asambleler, ihtisas komisyonları ve dostluk gruplarında parlamenter diplomasi alanındaki çalışmalarının fevkalade güçlü bir şekilde bu dönemde icra edildiğini ifade eden Kurtulmuş “Uluslararası parlamenter asamblelerde toplam 222, ihtisas komisyonlarında toplam 95, dostluk gruplarında da toplam 47 dış ilişkiler faaliyeti gerçekleştirilmiş, ülkemizde de bu süre içerisinde 25 heyet ağırlanmıştır. Bendenizin Meclis Başkanı olarak 3. Yasama Yılı’nda gerçekleştirdiğim parlamenter diplomasi faaliyetlerine birkaç örnek vermek isterim. Bu kapsamda 11'i Cumhurbaşkanı ve Devlet Başkanı, 77'si Meclis ve Senato Başkanı olmak üzere çeşitli düzeylerde 132 ikili görüşmeyi gerçekleştirdim. Altı ülkeye resmi ziyarette bulundum, ayrıca 19 ülkeden Meclis ve Senato Başkanı ise ülkemize resmi ziyarette bulundular. Ayrıca sekiz uluslararası toplantıya iştirak ettik. PAP Genel Kurulu, NATO Meclis Başkanları Zirvesi, P20 Meclis Başkanları Zirvesi gibi toplantılarda ülkemizin görüşlerini uluslararası camiaya aktarma fırsatını bulduk.”

"Gazze ve Filistin diplomasisi açısından önemli çalışmalara imza attık"

Kurtulmuş, TBMM'nin, 3. Yasama Yılı'nda da Gazze ve Filistin diplomasisi açısından önemli çalışmalara imza attığını vurgulayarak "Bu süre içerisinde hem benim hem komisyonlardaki arkadaşlarımızın dış ilişkilerdeki en önemli faaliyet alanlarından birisi de Filistin'in sesi, sözcüsü olmak, onların ihtiyaçlarını dünya kamuoyuna aktarmaktı." dedi.

İşgalci siyonistlerin, 7 Ekim 2023'ten itibaren Gazze'de gerçekleştirdiği vahşet ve Gazze halkına karşı uyguladığı soykırımın, TBMM Genel Kurulu'nda 7 ortak bildiriyle kınandığını anımsatan Kurtulmuş, ayrıca 29 Ağustos 2025'te olağanüstü toplanan TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen "israilin Gazze'deki İşgalini Genişletme Kararı ve Filistin Halkına Yaptığı Soykırım Hakkında Tezkere"nin, dünya kamuoyuna çok güçlü bir şekilde ilan edildiğini belirtti.

TBMM Başkanlığının inisiyatifiyle oluşturulan Filistin'i Destekleyen Parlamentolar Grubu'nun dünyanın dört bir tarafından Filistin'e destek veren ülkelerin parlamentolarının da yer alacağı bir güçlü uluslararası platform haline dönmesi için çaba gösterdiklerini belirten Kurtulmuş, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu tarafından hazırlanan ve TBMM'de kamuoyuna tanıtılan Filistin'de İnsan Hakları İhlalleri ve Gazze Soykırımı Raporu'nun, israilin uluslararası mahkemelerde insanlık suçları dolayısıyla yargılanması süreçlerinde büyük bir delil olacağına inandığını kaydetti.

TBMM'yi 335 bin kişi ziyaret etti 

TBMM'nin bu yıl da kapılarını ziyaretçilerine hep açık tuttuğunu ve ciddi bir şekilde ziyaretçi akınına uğradığını dile getiren Kurtulmuş "Bu yıl 335 bin kişi TBMM'yi ziyaret etmiş ve bunlara kabul ve yönlendirme hizmetleri sunulmuştur. Bunların içerisinde 137 bin kişiye de rehberlik hizmetleri sunulmuştur. Milletimiz tarafından ilgiyle takip edilen Birinci Meclis binamız ve Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak kullanılan bina da bu yasama yılında 531 bin kişi tarafından ziyaret edilmiştir." bilgisini paylaştı.

Meclis Başkanı Kurtulmuş, Meclis TV'nin yayınları ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerine ilişkin de veriler paylaştı.

İstanbul'daki Atatürk Florya Atatürk Deniz Köşkü ve sosyal tesislerinin tadilatı konusunda önemli bir mesafe alındığını anlatan Kurtulmuş, Bilim Kurulu'nun gözetiminde devam eden çalışmaların tamamlanmasıyla sosyal tesisin ekim ayı içerisinde hizmete açılacağını bildirdi.

TBMM'ye işçi alımında mülakatı kaldırarak sadece noter huzurunda kurayla alımlara devam ettiklerinin altını çizen Kurtulmuş, 2025 yılında 267 adayın noter huzurunda kura çekimiyle işe alındığını kaydetti.

Meclis'teki tasarruf çalışmaları 

Meclis'te tasarrufa yönelik çalışmaları anlatan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Öncelikle enerji verimliliğinin artırılması konusunda yapılan tasarruflar sonucu bu yıl içerisinde 2,7 milyon liralık bir tasarruf sağlanmıştır. Yeni güneş enerjisi sistemlerinin devreye girmesiyle birlikte yılda 4,5 milyon lira sadece elektrik enerjisinden tasarruf sağlanacaktır. Ayrıca çevre yönetimi ve sıfır atık projesi kapsamında da önemli adımlar atılmıştır ve çok ciddi tasarruflar sağlanmıştır. TBMM'de 'Dijital Parlamento ve Kağıtsız Parlamento'ya geçişte çok önemli adımlar atıldı. 176 milyon sayfa kağıt tasarruf edildi. Bu önemli bir tasarruftur ve fevkalade değerlidir."

Kurtulmuş, uzun süreli çalışmalardan sonra TBMM Hastanesi'nin 3. basamak kamu hastanelerine doğrudan hasta gönderebilecek bir kurum hüviyeti kazandığını söyledi. 

Hastanenin alanında uzman ve güçlü doktor kadrosu ve sağlık ekipmanlarıyla hizmet verdiğini ifade eden Kurtulmuş "Sadece bir yıl içerisinde 112 acil ve polikliniklerimizden istifade eden insanların sayısı 165 bin kişidir. Böylece TBMM Hastanesinin güçlenmesi de kurumsal kapasitesinin artırılmasının işaretlerinden birisidir. Gönlümüz şunu arzu eder; sağlık bakımından neredeyse burada yapılamayacak nitelikli ameliyatlar dışında önemli bir sağlık kuruluşu olarak Meclis'teki insanlara, milletvekillerimize hizmet versin ve buradan da 3. kademe hastanelerine doğrudan doğruya gönderilerek orada hizmetler gerçekleşsin." diye konuştu.

“Beklentilerimin üstünde olumlu bir süreci sürdürüyoruz”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, 28. Dönem 3. Yasama Yılı Faaliyet Raporu'na ilişkin bilgilendirmesinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunda Abdullah Öcalan’ın dinlenip dinlenmeyeceğine ilişkin bir sorusu üzerine Kurtulmuş "İlk andan itibaren Komisyonumuzda oy birliğiyle aldığımız karar çerçevesinde her şey kamuoyunun önünde açık bir şekilde cereyan ediyor. Bir toplantının dışında hiçbir toplantımız gizli olmadı. O da niteliği itibarıyla Milli İstihbarat Teşkilatının ve ilgili bakanlıkların dinlendiği toplantıydı. Dolayısıyla komisyonun herhangi bir konuda nasıl karar alacağı bellidir. Henüz bu konu komisyonun gündemine gelmemiştir. Komisyonun gündemine gelirse de nitelikli çoğunlukla bu karar komisyonda alınırsa, komisyon buna karar verecek. Benim tek başıma komisyon başkanı olarak karar vereceğim bir konu değildir. Henüz komisyonun gündemine gelmemiştir." ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, komisyonun çalışma takvimine ilişkin bir soruya "Başlangıçta 31 Aralık'ı nihai tarihi olarak koyduk. Eğer gerekirse ikişer aylık sürelerle de komisyonun çalışmalarını uzatma yetkisini komisyona verdik." yanıtını verdi.

Çok hassas bir süreç yürüttüklerini kaydeden Kurtulmuş "Beklentilerimin üstünde olumlu bir süreci sürdürüyoruz. Yani şeffaf, açık, bir başka ikinci bir gündemi olmadan, her şey komisyonda karar alınarak, müzakere edilerek devam ediliyor." dedi.

Sürecin önemli hususiyetlerinden birisinin de toplumsal rızanın artırılması olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bu süreçle ilgili yapılan dinlenmelerde amacın, sadece belli fikirlerin ortaya çıkması değil, aynı zamanda bunun toplumsal rızanın artırılmasına aracılık yapması olduğunu vurguladı.

Kuruluşların komisyonda görüşlerini dile getirdikçe toplumsal rızanın da ciddi bir şekilde arttığını kaydeden Kurtulmuş, görüşlerini dile getiren sivil toplum kuruluşları ve bireylerin kendi çevrelerinde konunun hassasiyetine uygun şekilde bu konuyu anlatmayı sürdürmelerini temenni ettiklerini söyledi.

Hassas bir sürecin devam ettiğini dile getiren Kurtulmuş "Ama aynı zamanda da elimizi çabuk tutmamız gereken bir süreçteyiz. Bölgedeki şartlar, uluslararası dengelerin çok sürat süratli bir şekilde değişmeye müsait yapısı; Türkiye'nin bu barış ve kardeşlik sürecini süratle nihayetlendirmesi gerektiğine işaret ediyor." diye konuştu.

Bir taraftan herkesi dinleyerek toplumsal rızayı çoğaltmak, diğer taraftan da ellerini çabuk tutmak durumunda olduklarını ifade eden Kurtulmuş "Bu öyle bir süreç ki terazinin iki ucunu da çok hassas bir şekilde dengede tutmanız lazım. Bir tarafta Kürtlerin haklarını ve onurlarını dikkate alacaksınız, diğer tarafta da Türkiye'nin büyük çoğunluğunu oluşturan Türklerin hassasiyetlerini ve gururunu dikkate alacaksınız. Dolayısıyla bu dengeleri gözeterek şu ana kadar getirildi." değerlendirmesinde bulundu.

Kurtulmuş "Buradaki çok önemli noktalardan birisi de İmralı'nın yaptığı açıklamalar çerçevesinde terör örgütünün sembolik olarak Süleymaniye'de yaptığı silah yakma töreninin gereğinin devam ettirilmesi, örgütün silahsızlanmayı sürdürmesi ve yine İmralı'nın yaptığı açıklama gereği sadece Türkiye sınırları içerisinde değil, Türkiye sınırları dışında da bütün bileşenleriyle birlikte örgütün kendisini feshettiğini ortaya koyması ile birlikte sürecin çok daha hızlı bir şekilde ilerleyeceğine inanıyorum." dedi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na ilgili kurumların, terör örgütünün silah bırakma süreciyle ilgili bilgilendirme yapıp yapmadığına yönelik soru üzerine "Burada çatışma çözümleri üzerinde söz alan, dünya örneklerini bilen öğretim üyesi arkadaşlarımız da ifade ettiler. Bizim şu anda Türkiye'de geldiğimiz nokta başka örneklere baktığınız zaman 5 ila 9 yıl arasında gelinen noktadır. Yani fevkalade değerlidir, önemlidir." ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, silahların tamamen bırakılması ve Türkiye için bir silahlı çatışma döneminin bütünüyle geride kalmış olmasının da en hassas hususlardan biri olduğunu vurgulayarak "Takdir edersiniz ki örgütün gerçekten kendini feshettiğinin, silahları bütünüyle bıraktığının tespiti TBMM'nin yapacağı bir şey değil. TBMM bu sürece sadece vaziyet edebilir." diye konuştu.

Saha tespitlerini, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Genelkurmay Başkanlığı başta olmak üzere terörle mücadele ile ilgili güvenlik kurumlarının yapacaklarını anlatan Kurtulmuş "Bunlar, yine devletin ilgili güvenlik kurumu tarafından tespit edilir, kayıt altına alınır, örgütün bütünüyle silah bıraktığı ve fesih sürecinin tamamlandığı ortaya konulursa bu süreçlerin hepsinde Meclis Komisyonu olarak biz, tabiri caizse gözlemci olabiliriz, duruma vaziyet edebiliriz. Ama nerede, kim, kaç tane silah bıraktı bu bizim işimiz değil. Bunu takip etmek bizim açımızdan mümkün de değil." şeklinde konuştu.

Bunun bir devlet politikası olduğunu ifade eden Kurtulmuş, devletin bütün kurumlarının da kendilerine düşen sorumlulukları yerine getirdiklerini ve kısa süre içerisinde sonuç alacak noktaya gelineceğini söyledi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun çalışmalarını tamamlanmasının ardından hazırlanması beklenen yasal düzenlemelere ilişkin soru üzerine, bu tür çatışma çözümlerinde başarının, "pedal çevirme metaforu" ile anlatıldığını söyledi.

Kurtulmuş "TBMM'nin bütün bu çalışmaların hepsini yapması birkaç gün içerisinde tamamlanabilir ama sonuçta pedalın diğer ayağının da çalışması lazım." ifadesini kullandı.

Abdullah Öcalan'ın PKK'ya yaptığı silah bırakma çağrısını hatırlatan Kurtulmuş "Dolayısıyla o ayağın da başta ilan edilenlerin yerine getirildiğinin ortaya konulması lazım. Böylece iki ayak beraber yürürse bu pedal çevrilebilir. Yoksa sadece Meclis'e birtakım görevler verip, tayin edip o görevlerin üzerinden bu süreci konuşmak doğru olmaz kanaatindeyim." değerlendirmesinde bulundu.

Komisyonda izlenecek yolu anlatan Kurtulmuş, komisyon üyesi milletvekillerinin her birinin kendi tekliflerini gündeme getireceklerini ve komisyonun kendi içinde yapacağı toplantılarla bununla ilgili çerçevenin oluşturulacağını söyledi.

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun herhangi bir yasa hazırlamayacağını vurgulayan Kurtulmuş, komisyonun temel vazifesinin sürecin başarıyla tamamlanmasını takip etmek, kontrol etmek, burada öncülük yapmak ve sonuçta bir ana çerçeveyi TBMM'ye sunmak olduğunu söyledi.

Kurtulmuş "Bunu komisyonun nihai raporuyla diğer konuların hepsini de bunun içerisinde derç ederek sunacağız." bilgisini verdi.

Yasa çıkarmanın, TBMM'nin sorumluluğu altında olduğunu belirten Kurtulmuş "Zaten buradaki partilerin hepsi anlaşarak bir ana çerçeve ortaya koydukları takdirde, ki inşallah öyle olacak, o zaman herhangi bir konuda yasa çıkarılması fevkalade kolay olacaktır. Çok kısa bir süre içerisinde ilgili yasalar çıkacaktır." dedi.

"Dünya dengeleri bakımından da önemli olduğunu düşünüyorum"

Kurtulmuş, bir başka soru üzerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Fevkalade önemli bir ziyaretti. Tarihi bir gelişmeydi. Sadece Sayın Cumhurbaşkanımızın Trump ile görüşmesi değil, Cumhurbaşkanımızın New York çalışmalarının tamamını, Genel Kurul konuşması, Gazze Özel Oturumundaki konuşması, Trump'la beraber Müslüman ülke liderleriyle birlikte yaptığı görüşmelerin hepsini bir bütün olarak gördüğümüzde ve son dünkü Trump görüşmesinde bizim açımızdan oldukça olumlu bir sonucun ortaya çıktığını söylemek mümkündür."

Erdoğan'ın Trump ile yaptığı görüşmenin önemli olduğuna işaret eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bu görüşme, Türk-Amerikan ilişkileri bakımından, hem bölgedeki dengeler ve denklemler bakımından Türkiye'ye ümit ediyorum ki yeni kapılar açacaktır. Yeni adımlar atılmasına vesile olacaktır. Bu görüşmeden dışarıya yansıyan olumlu havanın uzunca bir süredir Amerika Birleşik Devletleri Başkanıyla bölge ülkelerinden birisi, yani Müslüman ülkelerden birisinin lideriyle yapmış olduğu bu kadar samimi bir görüşmenin, ben dünya dengeleri bakımından da önemli olduğunu düşünüyorum. İnşallah sonuçları iyi olur. Yeni bir dönemdir, o açık görünüyor. Türkiye olarak da Türkiye'nin bölgesel anlamdaki etkisini artıran bir toplantı olduğunu görüyoruz. Bu toplantıda konuşulanların bundan sonra çok sıkı takip edilmesi ve sonuçlarının alınması gerektiğini önemli görüyorum. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın Suriye politikaları konusunda göstermiş olduğu liderliğe atıfta bulunarak hatta biraz da abartılı bir cümleyle, 'Suriye'yi siz aldınız' şeklindeki açıklaması, aslında Türkiye'nin Suriye konusunda özellikle geçmiş dönemlerde Suriyeli siviller konusunda yapmış olduğu büyük katkıları ifade eden bir açıklamadır. Ümit ederim, başta Suriye'deki dengeler olmak üzere bu toplantı, bu görüşme bölgedeki bütün problemli alanlarda bizim lehimize bir gelişmenin sağlanmasına vesile olur."

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun bundan sonra kimleri dinlemesi gerektiğine yönelik değerlendirmesinin sorulması üzerine "Gençlik ve kadın temsilcisi olan grupların dinlenmesinde fayda var. Yine birtakım emekli subaylar, astsubaylar, yani Türkiye'nin bu terörle mücadelesine katkıda bulunmuş ve bedel ödemiş olan grupların dinlenmesinde fayda var. Hukuk dernekleri ve akademisyenliği güçlü yerlerin de komisyona davet edilmesinde fayda mülahaza ediyorum. Belki de son toplantıyı, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı ve ilgili bakan arkadaşlarımız, Adalet Bakanımız, Dışişleri Bakanımız da olmak üzere son kez genel çerçeveyi bir kere daha kendi açılarından değerlendirecekleri bir toplantı yapılabilir." dedi.

Komisyonda sivil terör mağdurlarının da dinlenebileceğini kaydeden Kurtulmuş "Mühim olan süratle bunların tamamlanıp artık gerekli düzenlemelerin yapılmasına başlamak lazım." ifadesini kullandı.

"İnşallah yeni bir anayasa yapım sürecine Türkiye en kısa süre içerisinde başlar"

TBMM Başkanı Kurtulmuş, bir başka soru üzerine, ABD'nin Ankara büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın Türkiye'ye yönelik açıklamalarına ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Herkesin sözü kendisinedir. Kendisi de -siz de söylüyorsunuz- düzelttiğini ifade ediyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak ve siyasi hayatı boyunca hep demokrasiden yana, milli iradeden yana olan birisi olarak söylemek isterim: Türkiye'de meşruiyetin bir tane kaynağı vardır, o da millet iradesidir. Millet iradesinden başka hiçbir iç ya da dış odağın Türk siyasetine meşruiyet sağlaması mümkün değildir. Şu anda da Türkiye'de sağlam, olgun bir demokrasi vardır. Defaatle bedelini ödemiş, demokrasinin bedelini ödemiş olan fevkalade olgun bir halk vardır. Bu kadar kısa süren demokrasi tarihimizin kaç kere darbelerle önünün kesildiğini, milletin ne kadar büyük bedeller ödediğini biliyoruz. Dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı Türkiye'de milli iradenin temsil edildiği, milli iradenin tecelli ettiği bir çatıdır ve meşruiyetin yegane kaynağı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde temsil edilen millettir."

Başka bir soru üzerine Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun çalışmalarının anayasa çalışmalarıyla bir ilgisi olmadığına işaret etti. Kurtulmuş "Burada başarılı bir sonucu ortaya koyduğumuz takdirde Türkiye'nin diğer meselelerinin de rahatlıkla, böyle demokratik bir ortamda müzakere edilebileceği ortaya çıkacaktır. Zor konularımızdan birisi bunun kadar zor değil. Ama zor konularımızdan birisi de şüphesiz anayasa, yeni bir anayasa çalışmasıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Mevcut Anayasa'nın Türkiye'yi taşıyamadığının altını çizen Kurtulmuş "İnşallah bu komisyon atmosferine benzer bir atmosfer oluşur ve yeni bir anayasa yapım sürecine Türkiye en kısa süre içerisinde başlar." diye konuştu. (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —