9662,35%1,18
34,58% 0,11
36,35% 0,98
2941,24% -2,12
4950,44% -1,62
Gazze'de soykırıma katılan çifte vatandaşlar hakkında HÜDA PAR tarafından hazırlanan kanun teklifinin TBMM'de görüşülmesi yönündeki önergenin kabulünün ardından başlayan süreç ile ilgili konuşan ANFİDAP Sözcüsü Aziz Oğuzhan Karaman, teklifin öncelenmesi
HÜDA PAR'ın, soykırım ve insanlığa karşı suç işleyenlerin, Adalet Bakanlığı'nın talep şartına bağlı olmaksızın Türkiye'de yargılanabilmeleri; soykırım suçuna iştirak eden çifte vatandaşlardan yargıdan kaçanların vatandaşlıktan çıkarılmaları ve mal varlıklarına el konulmasını öngören kanun teklifinin doğrudan TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi yönündeki önerge kabul edilmişti.
Kanun teklifi, Genel Kurul gündemine girmeden meclis tatile girdi. Yeni yasama döneminde HÜDA PAR tarafından hazırlanan kanun teklifinin TBMM'de bir an önce görüşülmesi bekleniyor.
HÜDA PAR tarafından hazırlanan kanun teklifi, Filistin ile Lübnan'da yaşananlar ve Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) çalışmaları hakkında ANFİDAP Dönem Sözcüsü, Şehir ve Medeniyet Derneği Başkanı Aziz Oğuzhan Karaman, İLKHA muhabirine konuştu.
"Siyonist israil insanlık için tehdit olmaya devam ediyor"
Siyonist işgalcilerin sürekli bir tehdit olduğunu aktaran Karaman, "Filistin'de işgalci pozisyonunda işgalini artırmış ve bir takım vahşi saldırılarla oraya yerleşmiş bir haydut devlet. Aslında meşru devlet muamelesi yapılmaması gerekiyor. 7 Ekim Aksa Tufanından sonra da bu vahşetini en üst seviyeye çıkarmış. Filistin'deki kardeşlerimiz insanlık tarihinin görmüş olduğu en vahşi saldırılarla karşı karşıyadırlar. Gazze'deki kadınlar bebekler ve kadınlar siyonistlerin saldırılarına maruz kalmaktadırlar. Son saldırılar sadece Gazze ile de sınırlı kalmadı. Öncelikle Batı Şeria'ya yansıdı. Son 10 günde bu saldırganlık Lübnan'a yansıdı. Aklı başında olan herkes biliyor ki israil Lübnan ile de sınırlı kalmayacak. Bu saldırılarını kademe kademe Suriye'ye belki Ürdün'e belki Türkiye'ye ve Mısır'a genişletecek. Dolayısıyla siyonist israil insanlık için tehdit olmaya devam ediyor. Bu siyonistler durdurulmadığı takdirde de insanlığın tüm değerleri katlediliyor. Bu yüzden israil durdurulmalı." dedi.
"ANFİDAP 300'den fazla sivil toplum kuruluşunun destek verdiği bir platform"
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) kuruluşuyla ilgili de bilgi veren Karaman, şunları aktardı: "Mutfağında 30 sivil toplum kuruluşunun olduğu ama arkasında 300'den fazla sivil toplum kuruluşunun destek verdiği bir platform. 7 Ekim hemen sonrası israilin vahşi soykırımına karşı hem toplumda bir algı oluşturmak israili tanıtmak hem de bu soykırımı durdurmak noktasında ne yapabiliriz sorusuyla kuruluşlarımız bir araya gelmiş. En başta alanlarda eylemlik süreciyle başladı ama süreç içerisinde sadece eylemi referans almış ya da eylemi kendisine faaliyet olarak seçmiş bir yapı değil de beraberinde karar vericileri etkileyecek bir takım etkinlikler de yaptık. Meclis ziyaretleri yaptık. Panel yaptık. Türkiye'de çifte vatandaşlar konusu çok önemli bir konu bunu toplumun gündemine alacak bir panel yaptık. Bunun gibi bir takım etkinlikler yapıyoruz. Sadece alandaki eylemler değil onunla beraber medyayı etkileyen toplum etkileyen toplumu etkileyen ve toplumda duyarlılık oluşturan bir takım etkinlikler yapıyoruz. Aynı zamanda bizim boykot grubumuz var. Toplumda siyonist mallara karşı oluşmuş bir duyarlılık var. Bu duyarlılığı devlet kademesinde de muhataplarımızla görüşerek özellikle siber vatan vurgusuyla Lübnan saldırısı gösterdi ki aslında Türkiye için de siber vatan kavramı önemlidir. Siber alanındaki yazılımlar. Kullanılan cihazların siyonistlerden uzak olması gerektiği yerli yazılımların yerli cihazların kullanılması gerektiği bir kes daha ortaya çıktı. Bunu da teşvik edici kampanyalarımız oluyor."
"Türkiye-israil vatandaşı olup savaşın içerisinde soykırımın parçası olan insanlar var"
HÜDA PAR'ın çifte vatandaşlarla ilgili kanun teklifinin önemine vurgu yapan Karaman, "Çifte vatandaşlıkla ilgili yaptığımız panel şöyle bir sonuç çıkardı. Panelde hem haberi yapan medya mensubu hem de hukukçular vardı. İnsan hakları temsilcileri vardı. Panelden şöyle bir sonuç çıktı; Türkiye'de böyle bir olgu var. Türkiye-israil vatandaşı olup savaşın içerisinde soykırımın parçası olan insanlar var. Biz sivil toplumuz. Sivil toplum olarak istihbarat gücümüz yok. Bunları tespit etmemiz mümkün değil ama devletin bunu tespit edebileceği takip edebileceği eğer yargılamaya gelmezlerse mallarına el konulabilecek bir teklife dönüştü. Bu teklifi HÜDA PAR Milletvekilleri yaptı. Genel kurulda direk gelmesi konusunda ön oylamada geçti. Ama meclis tatile girdiği için Temmuz ayında gündeme alınamamıştı. Ekim ayında sivil toplum olarak beklentimiz israili durdurabilmek adına en azından kendi ülkemizin vatandaşlarını tespit etmeye bu konuda soykırıma ortak olmuş ileride Türkiye'yi de suçlanmasını önlemek adına bu kanun öncelemesini kanunun meclisten geçmesini tüm toplumun ve tüm partilerin de desteğini alarak geçmesini bekliyoruz. Çünkü soykırım yapan insanlarla komşu olmak istemiyoruz." ifadelerine yer verdi.
'Soykırıma İsyan Filistin'e Destek Yürüyüşü'ne davet
Karaman, "Soykırımın yeni başlangıç döneminde vicdan vurgusunu öne çıkarak yürüyüş ve miting organize etmiştik. Sivil bir organizasyondu yani toplumun tüm kesimlerini içinde kapsayan her partiden, her üniversiteden insanın dahil olduğu bir organizasyon olmuştu. Ankara'nın parti mitingleri dışında sivil olarak yapılmış olan en büyük eylemdi. Bir yıl süre geçti israil soykırımına karşı toplumda bir duyarsızlaşma süreci yaşanıyor. Tekrar bunu hatırlatma bu artık vicdan aşıp isyan aşamasına geldik. Artık vicdanı konuşmamız gerekmiyor isyan etmemiz gerekiyor. Çünkü uluslararası sistem ve uluslararası hukuk mekanizmaları israilin saldırılarını durdurma konusunda yetersiz kaldı. Bizde buna isyan eden buna destek veren batıya isyan eden sessiz kalan İslam İşbirliği Teşkilatı gibi kuruluşlara isyan eden bir çağrıyla yürüyüş organize ediyoruz. Yürüyüş yapmamızın sebebi yürüyüş etkinliği mitingden farklı olarak katılan herkesin etkinliğin parçası olduğu bir etkinlik oldu. İnsanlar eşlerini, çocuklarını, arkadaşlarını ve komşularını alarak yürüyüşe katıldıklarında yürüyüşün bir parçası oluyorlar. Bu amaçla Soykırıma İsyan Filistin'e Destek ismiyle bir yürüyüş organize ettik. Yürüyüş yaklaşık üç kilometrelik bir uzunluğunda olacak. Yürüyüş esnasında da gene toplumun her kesiminden insanları davet ediyoruz. Medyayı, partileri, sivil toplum kuruluşlarını, üniversiteleri ziyaret ediyoruz. Toplumun her kesiminden her kademesinden her sivil toplumundan her partisinden insanların katılacağı bir yürüyüş olacak. Yürüyüşte soykırıma isyan vurgusunu ön plana çıkarıyoruz. Bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Bir öncekinde insanlık onuru siyonizmi yenecek demiştik. Gene o minvalde soykırıma isyan çerçevesinde hazırlık yapıyoruz. Ankara'daki herkesi de bu etkinliğin bir parçası olarak etkinliği sahiplenerek etkinliğe yürüyüşe katılmasını bekliyoruz." diye konuştu. (İLKHA)