Aktaş, akaryakıt fiyatlarını sabit tutmak amacıyla kullanılan eşel mobil sisteminin nasıl çalıştığı, devletin ÖTV’den feragat miktarı, fiyatlarda ÖTV miktarının aşılması durumunda uygulanabilecek yöntemleri ve son dönemde gerçekleştirilen operasyonlarla gündeme gelen akaryakıtta fatura kaçakçılığıyla mücadele konularını AA muhabirine değerlendirdi.
Son dakika haberi: Bakan Elvan'dan reform paketi açıklaması
Eşel mobil sistemiyle akaryakıt fiyatlarında vatandaşların alım gücünün üzerine çıkılmaması için bir üst limit belirlendiğini ifade eden Aktaş, 'Petrol fiyatları, döviz kuru veya uluslararası ürün fiyatlarındaki artışların akaryakıt satış fiyatında yükseliş baskısı oluşturması durumunda, limitin üzerinde gelen zam miktarı kadar bir kısım akaryakıttan alınan ÖTV’den düşülüyor.' dedi.
Aktaş, fiyatlarda yapılan indirimlerde ise aynı miktarın, öncelikle alınmayan ÖTV’nin yerine konulmasında kullanıldığını belirterek, 'İndirimler ÖTV miktarının tamamına ulaştıktan sonra, pompa fiyatlarına yansıtılmaya başlanıyor. Bu sistemle fiyatlar yükseliş trendine girdiğinde, tüketicilerin alım gücünün üzerine çıkılmaması ve ekonomik hayatın zarar görmemesi için üst bir limitte sabit tutuluyor.' diye konuştu.
Sistemde son durum
Fiyatlardaki yükselişin etkisiyle geçen yıl eylülden bu yana önce LPG’de sonra da aralıkta benzin ve motorin fiyatlarında uygulanmaya başlanan eşel mobil sistemindeki son durumu Aktaş, şöyle anlattı:
'Son gelen fiyat artışı ihtiyacıyla ÖTV’den karşılanan miktar litre başına benzinde 1 lira 10 kuruşa, motorinde 92 kuruşa, LPG’de ise 89 kuruşa yükseldi. Böylece fiyatların üzerinde halen var olan ÖTV miktarı benzinde 1 lira 46 kuruş, motorinde 1 lira 13 kuruşa indi. LPG’de ise ÖTV miktarı neredeyse sıfırlanarak 11 kuruşa indi. Eşel mobilin tekrar devreye alındığı bu tarihlerden itibaren devletin akaryakıt fiyatlarını sabit tutmak için feragat ettiği vergi miktarı, motorinde 2 milyar 507 milyon lira, LPG’de 1 milyar 167 milyon lira, benzinde ise 262 milyon liraya ulaştı. Böylece Eylül 2020’den bu yana eşel mobil ile akaryakıt tüketicilerine yansıtılmayan ÖTV miktarı 3 milyar 936 milyon lira oldu.'
ÖTV sıfırlandıktan sonra gelen artışların durumu
Aktaş, petrol fiyatı ve döviz kuru gibi nedenlerle fiyatların artış eğilimine girmesi ve LPG'de olduğu gibi ÖTV miktarının sıfırlanması durumunda fiyatların nasıl sabit tutulabileceğine ilişkin ise şunları kaydetti:
'Böyle bir senaryoda ilk ihtimal, LPG’de fiyatların 11 kuruştan fazla artma ihtiyacı doğarsa 11 kuruşluk kısım ÖTV’den karşılanır üstündeki miktar ise artık pompa satış fiyatlarına yansıtılır. İkinci ihtimal ise Ağustos 2018'de olduğu gibi bir defaya mahsus ürünlerde ÖTV artışı olur açılan yeni makasta yeni artış ihtiyaçları eşel mobil sistemi ile ÖTV’den karşılanmaya devam eder.'
'Fatura kaçakçılığıyla mücadelenin her zaman yanında olduk'
Son dönemde başlatılan soruşturmalar sonucunda Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele, GİB, VDK ve MASAK koordinasyonunda operasyonlar başlatıldığını ve akaryakıtta vergi kaçakçılığıyla mücadele edildiğini hatırlatan Aktaş, vergi kaçıran ve bu yolla fiyat indirimine giderek sektörü de zehirleyen tüm uygulamaların EPGİS olarak her zaman karşısında durduklarını söyledi.
Aktaş, bu gibi operasyonlara devam edilerek benzer faaliyetlerde bulunanların tamamının sektörden silinmesi için devletin tüm kurumlarının yanında olduklarını dile getirerek, 'Biz bu mücadelede üstümüze düşeni her zaman yaptık. Bu yola tevessül edenlerin, ödemedikleri verginin imkanıyla yaptıkları fiyat indirimleri, vergisini veren basiretli akaryakıtçıların sektörden çekilmesine yol açtı. Bunları her fırsatta dile getirdik. Mücadele için KDV’nin yüzde 1’e çekilerek ÖTV’ye eklenmesi yöntemini geliştirdik.' diye konuştu.
Fatura kaçakçılığı yapan dağıtım firmaları ve bunların bayileri sektörden tamamen temizlenene kadar tüketicilerin ucuz akaryakıta yönlendirilmemesi gerektiğini de ifade eden Aktaş, sözlerini şöyle tamamladı:
'Fatura kaçakçılığı ile devlet milyarlarca lira vergi kaybına uğratıldı. Bu miktar tüm tüketicilerin daha ucuz yakıt tüketmesi için eşel mobil benzeri sistemlerde kullanılabilirdi. Ama tüketicilerin ucuz olduğu için tercih ettiği ürünler bu yolla yapılan kaçağı da artırdı. Deyim yerindeyse, ucuz etin yahnisi yavan, ucuz yakıtın vergisi kaçak oldu. Bu nedenle tüketicilerin, bilmeden de olsa bu fatura kaçakçılığının oluşmasına destek verecek şekilde ucuz akaryakıta yönlendirilmesini yanlış buluyor ve devlet kurumlarının bu konuda eşgüdümle çalışması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca Meclise gelmesi beklenen faturasal kaçakçılık ile mücadele maddelerinin bu konuda atılan en güçlü adımlardan biri olduğuna inanıyoruz.'