Tarih: 06.01.2023 10:20

Abartılı giyinenler ve abartılı kas yapanlar kişilik bozukluğuna sahip olabilir

Facebook Twitter Linked-in

Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Psikoloji Bölümünden Dr. Deniz Işıker Bedir, histrionik kişilik bozukluğu ile ilgili bilgi verirken, abartılı giyinenler ve abartılı kas yapanların kişilik bozukluğuna sahip olabileceklerini söyledi.
MAÜ Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Deniz Işıker Bedir, histrionik kişilik bozukluğuna sahip kişilerin dışarıdan çok abartılı bir giyim tarzı görülebileceğini kaydetti. Dr. Bedir, 'Çok abartılı makyaj, dikkat çeken giyim tarzı ve abartılı takılar takmayı seven bu tarz insanlar, dışarıdan cinsel olarak ilgi görmeyi severler. Erkeklerde ise daha çok bedeni gösterme, kas güçlendirme çalışmaları görebiliyoruz” dedi.

“Bu durum kişinin kendisine zarar verebilir”
Dr. Deniz Işıker Bedir, “Histrionik kişilik bozukluğu dediğimiz şey, genelde genç erişkinlik döneminde ortaya çıkan bir örüntüdür. Burada aşırı duygusallık, dikkat çekme davranışı gibi davranışlar görebiliyoruz. Ana kriterlerinden bir tanesi de aşırı dikkat çekme davranışıdır. Bu kişilik bozukluğu B kümesi dediğimiz kümede bulunuyor. Bu kişilik bozukluğuna sahip kişiler genellikle, manipülatif ve dürtüsel olarak tanımlanabilirler. Burada dürtüsel davranış dediğimiz şey düşünmeden hareket etme gibi davranışları vardır bu durum kişinin kendisine zarar verebilir. Bir ortamda dikkat çekme davranışları azaldıysa ve ortamda bulunan kişilerin odağı başka yere kaydıysa kendi içlerine çekilebilirler ve bu ortamda geri çekilme ihtimalleri yüksektir. Başkalarının dikkatini çekebilmek için itaatkar davranabilirler, bunu görebiliyoruz. Diğer bir özellikleri de çok küçük bir olayı dramatize edip abartabilirler. Mesela tırnağı bile kırılsa bunu dünyanın en büyük olayı gibi dramatize edebilirler. Duygularını çok aşırı bir şekilde ifade ederler ama başkalarının duygularını anlama o kadar da iyi değillerdir bu konuda empati yeteneklerinden yoksunlardır diyebiliriz. Sürekli olarak ilgi odağı olmak istedikleri için bu ilgiyi yakalayamadıklarında depresyon çok sık gördüğümüz bir durum. Eşlik eden başka bozukluklarda olabiliyor. Örnek olarak duygu durum bozukları gibi durumlar. Bu ilgiyi kaybettiklerinde en sık görülen depresyon olduğu için psikoterapiye başvurabiliyorlar” şeklinde konuştu.

“Dışarıdan cinsel olarak ilgi görmeyi severler”
Dr. Deniz Işıker Bedir, bu hastalıktaki insanların dışarıdan cinsel olarak ilgi görmeyi de sevdiklerini söyledi. Dr. Bedir, 'Histrionik kişilik bozukluğuna sahip kişilerde çok abartılı bir giyim tarzı görebilirsiniz. Çok abartılı makyaj, dikkat çeken giyim tarzı ve abartılı takılar takmayı severler. Dışarıdan cinsel olarak ilgi görmeyi severler. Erkeklerde ise daha çok bedeni gösterme, kas güçlendirme çalışmaları görebiliyoruz. Tabi ki her giyinmeyi seven ve kas çalışan kişiler için bu durum geçerli değildir. Ancak bu kişilik bozukluğunda bunu karakteristik olarak görebiliyoruz. Toplumda görülme sıklığı ise yüzde 2 olarak değerlendiriliyor. Tabi bu rakamlar gerçeği yansıtmıyor olabilir çünkü terapiye başvuran kişiler bu kişilik bozukluğu bende var diyerek başvurmuyor. Başka bir rahatsızlıktan dolayı başvurduklarında bu durum çıkabiliyor” dedi.

“Kadınların bu bozukluğa daha çok sahip olduğu söyleniyor”
Bedir, kadınların bu kişilik bozukluklara daha çok sahip olduğunu kaydederek, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Kişilik bozukluklarının toplumda genel olarak yüzde 9 olarak görüldüğü söyleniyor. Histrionik kişilik bozukluğunda kadınların bu bozukluğa daha çok sahip olduğu söyleniyor. Burada bir tartışmada söz konusu aslında çünkü kadınlar bu durumu daha fazla gösterebildikleri için terapiye daha çok başvuruyor. Bu yüzden kadınlarda oran daha yüksek olarak gözüküyor. Bunun dışına tedavi için ilaç ve psikoterapi desteği etkili olabiliyor fakat eşlik eden bir durum var ilaç desteği şart olabiliyor. Bu bozukluğun nedenlerine baktığımız zaman genelde çocukluk döneminde yaşanan bir travma, genetik faktörler ve çevresel faktörler nedenleri arasında yer alabiliyor. Kişilik bozuklarının temelinde istismar ve duygusal ve fiziksel ihmal olabilir. Biz görüyoruz ki çoğu bozukluğun temelinde bu durumlar önemli bir faktör olarak karşımıza çıkabiliyor”.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —