10656,50%0,86
42,33% 0,21
49,15% 0,06
5557,24% 0,12
9200,25% -0,18
19 Kasım 2005 tarihinde bir grup Amerikalı askerin, aralarında çok sayıda çocuk, kadın ve yaşlılar olan bir grup Iraklı sivili suçsuz yere öldürmeleri olarak bilinen Hadise Katliamı'nda 24 kişi hayatını kaybetmişti.
Katliamın yaşandığı dönemde 13 yaşında olan ve ölü taklidi yaparak katliamdan sağ kurtulan tek kişi olan Safa Yunus (33) isimli kadın, o günü hiç unutamıyor.
19 Kasım 2005'te ABD Deniz Piyadeleri evlerine baskın düzenleyip ateş açtığında ve Safa hariç herkesi öldürdüğünde, beş kardeşi, annesi ve teyzesiyle birlikte burada saklanmıştı. Babası da ön kapıyı açtığında vurularak öldürülmüştü.
BBC'nin yaptığı araştırma, adli tıp uzmanına göre Safa'nın ailesinin öldürülmesinde hiçbir zaman yargılanmayan iki denizcinin parmağı olduğunu gösteren delilleri ortaya çıkardı.
Kanıtlar (çoğunlukla cinayetlerin ardından verilen ifadeler ve tanıklıklar) o gün yaşananlara ilişkin Amerikan soruşturması hakkında şüphe uyandırıyor ve ABD silahlı kuvvetlerinin nasıl hesap vereceği konusunda önemli sorular ortaya çıkarıyor.
Olay, ABD'nin Irak savaşına ilişkin en uzun savaş suçları soruşturmasını başlattı ancak cinayetlerden dolayı kimse hüküm giymedi.
ABD'li denizciler, yol kenarına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu bir manga üyesinin öldüğünü, ikisinin de yaralandığını ve açılan ateşe karşılık verdiklerini söyledi. Ancak o sırada 13 yaşında olan Safa, şunları söylüyor: "Hiçbir şeyle suçlanmamıştık. Evimizde silah bile yoktu."
Dört denizci ilk başta cinayetle suçlandı, ancak olaylar hakkında çelişkili ifadeler verdiler ve zamanla ABD askeri savcıları üçüne yönelik suçlamaları düşürdü ve onlara daha fazla yasal işlemden muafiyet tanıdı.
Bu durum, 2012 yılında yargılanan tek kişinin takım lideri Çavuş Frank Wuterich olmasıyla sonuçlandı.
O dönemde er olan ve hakkında hiçbir suçlama yapılmayan Mendoza, Safa'nın babasını, denizcilerin bulunduğu ön kapıyı açtığında öldürdüğünü itiraf etti.
Mendoza, yaptığı resmi açıklamada, eve girdikten sonra Safa ve ailesinin bulunduğu yatak odasının kapısını açtığını, ancak içeride sadece kadınlar ve çocuklar olduğunu görünce içeri girmediğini ve kapıyı kapattığını iddia etmişti.
Ancak Wuterich'in duruşmasından yeni keşfedilen bir ses kaydında Mendoza farklı bir açıklama yapıyor. Mendoza, yaklaşık 2,4 metre yürüyerek yatak odasına girdiğini söylüyor.
Bir diğer denizci Onbaşı Stephen Tatum da saldırıda yer aldığını inkar etmedi ancak ekip lideri Wuterich'i yatak odasına kadar takip ettiğini ve başta görüş mesafesinin kısıtlı olması nedeniyle orada kadın ve çocukların olduğunu bilmediğini iddia etti.
Ancak BBC'nin daha sonra elde ettiği üç ifadede Tatum farklı bir açıklama yaptı.
Tatum, Nisan 2006'da Deniz Kuvvetleri Kriminal Soruşturma Servisi'ne verdiği demeçte, "Odada diz çökmüş çocuklar gördüm. Tam sayıyı hatırlamıyorum ama çok sayıda olduklarını biliyorum. Göğsüme ve başıma iki el ateş etmek için eğitim aldım ve eğitimimi uyguladım." dedi.
Tatum, bir ay sonra, "odada bulunan kişilerin kadın ve çocuk olduğunu, onları vurmadan önce kesin olarak tespit edebildiğini" söyledi.
Ve bundan bir hafta sonraki ifadesinde Tatum, "Çocuğu burada gördüm, vurmuştum. Çocuk olduğunu bilmeme rağmen yine de vurdum." diyerek çocuğun beyaz bir tişört giydiğini, yatağın üzerinde durduğunu ve kısa saçlı olduğunu anlattı.
Tatum'un savunma avukatları, bu sonraki ifadelerin baskı altında alındığını iddia etti. Tatum hakkındaki suçlamalar Mart 2008'de düşürüldü ve Wuterich'in davasında ifadeler dikkate alınmadı.
Adli tıp uzmanı Michael Maloney, Mendoza ve Tatum'un ifadelerinin, Safa'nın ailesini vuran iki denizcinin onlar olduğunu gösterdiğini söyledi. Maloney, Mendoza'nın önce yatak odasına girdiğini, Tatum'ın da "yatak başının üzerinden ateş ettiğini" düşünüyor.
BBC; söz konusu saldırıyı failler Mendoza ve Tatum'a iletti. Mendoza yanıt vermedi. Aynı şahıs daha önce Safa'nın babasını vurduğunu itiraf etmiş, ancak emirleri yerine getirdiğini söylemişti. Hakkında hiçbir zaman cezai bir suçlama yöneltilmedi.
Tatum ise, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, Hadisa'yı geride bırakmak istediğini söyledi. Safa'nın evine ateş açanlardan biri olduğuna dair ifadesini hiçbir zaman geri çekmedi.
BBC'ye konuşan bir yetkili, "Hükümet insanlara gelip yalan söylemeleri için para ödedi ve bu ödeme dokunulmazlık anlamına geliyordu. Böylece yasal süreci kötüye kullandılar." dedi. Yetkili, "Hadisa davasının amacı asla mağdurların sesini duyurmak değildi" diye ekledi.
Katliamın tanığı Safa: Cezalandırılmamalarını anlayamıyorum
Safa hala Hadisa'da yaşıyor ve şu anda bir kızı ve iki oğlu var.
Şu anda 33 yaşında olan Safa, ailesinin ölümlerinden dolayı hiçbir denizcinin nasıl cezalandırılmadığını anlayamadığını söylüyor.
Mendoza'nın videosunu izleyen Safa, "Olay olduğu andan itibaren hapse atılmalıydı, gün ışığı görmesi imkânsız olmalıydı." diyor.
Ailesinin öldürüldüğü günü anlatan Safa, "Sanki geçen yıl olmuş gibi. Hâlâ düşünüyorum. Bunu yapanların hesap vermesini ve kanun önünde cezalandırılmasını istiyorum. Neredeyse 20 yıldır yargılanmadılar. Asıl suç bu." ifadesini kullanıyor. (İLKHA)