9008,87%-0,12
39,18% -0,11
44,78% 0,17
4246,87% 2,37
6711,98% 1,36
İnönü Parkı önünde toplanan kalabalık, ellerinde dövizler ve dillerinde sloganlarla Çakmak Caddesi üzerinden Beşocak Meydanı’na kadar yürüdü.
Program, Onur Durmuş’un açılış konuşması ve sunumuyla başladı. Ardından çocuklar Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirdi ve okunan ayetlerin meali verildi.
Etkinlik, Filistinli İslam Bahar Esen'in konuşmasıyla devam etti. Programda Onur Durmuş topluluk adına basın açıklamasını okudu.
Basın açıklamasının ardından kız çocuklarından Rümeysa Noyan şiir ve ezgiler seslendirdi. Şiir dinletisinin ardından sahneye çıkan çocuklar, Filistin direnişinin öncü isimlerinin maskelerini takarak şehitlerin sözlerini aktardı.
Kız çocuklarından Meryem Sude Ok da şiir okuyarak etkinliğe katkı sundu. Daha sonra çocuklar Filistin kültürüne ait "dabke" adlı halk oyununu sergiledi.
Etkinlik, boykot temalı skeç gösterisi ve balon uçurma etkinliğiyle devam etti. Program, Onur Durmuş’un yaptığı dua ile sona erdi.
“Bir annenin gözyaşı, bir çocuğun çığlığı için buradayız”
Onur Durmuş, sadece bir basın açıklaması için değil, insanlık onurunu savunmak için bir araya geldiklerini belirterek, “Suskun kalpleri uyandırmak, unutulan vicdanları hatırlatmak için toplandık. Bir annenin gözyaşı için, bir çocuğun çığlığı için, yıkılan evlerin, sönen umutların, paramparça edilen hayallerin hesabını sormak için toplandık” dedi.
“Bizler; anneler, çocuklar, vicdan sahibi insanlar olarak zulme karşı sessiz kalmayacağız” diyen Durmuş, Resûlullah’ın (Sallallahu Aleyhi Vesellem) şu hadisini hatırlattı: "Sizden her kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin; buna gücü yetmezse diliyle, buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. Bu, imanın en zayıf derecesidir." (Müslim)
“Bu yalnızca bir savaş değil, bu bir soykırımdır”
Gazze’de günlerdir süren bombardımanlara dikkat çeken Durmuş, “Kadınlar, çocuklar, yaşlılar katlediliyor. Evler yıkılıyor, hastaneler bombalanıyor, ambülanslar hedef alınıyor. Bu, yalnızca bir savaş değil; bu, bir soykırımdır. Bu, insanlığın gözleri önünde işlenen büyük bir vahşettir” şeklinde konuştu.
Uluslararası kamuoyuna seslenen Durmuş, “Ey dünya! Vicdanlarınız nerede? Adaletiniz nerede? İnsan hakları dediğiniz kavramlar neden suskun?” diye sordu.
“Zulmün karşısında durmak imanımızın gereğidir”
“Bizler Müslümanız. Bizler, ‘Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir’ ayetinin (Maide Suresi, 32) muhatabıyız” diyen Durmuş, zulmün karşısında durmanın imani bir sorumluluk olduğunu vurguladı. israil işgalinin ve ambargonun derhal sona ermesi gerektiğini belirten Durmuş, şu çağrılarda bulundu:
“israilin işgali son bulmalıdır. Gazze’deki ambargo derhal kaldırılmalıdır. Uluslararası toplum, bu vahşete artık ‘dur’ demelidir. Tüm insanlık, ama en başta Müslüman ülkeler, bu zulme seyirci kalmamalıdır.”
“Zulmedenlere meyletmeyin”
Kur’an-ı Kerim’de yer alan “Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa size de ateş dokunur” (Hud, 113) ayetini hatırlatan Durmuş, “Biz bu ateşi içimizde hissediyoruz” dedi.
“Mü’minler bir vücudun organları gibidir; biri acı çekerse, diğerleri de hisseder” diyen Durmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İşte bu yüzden buradayız. Kalbimiz Gazze’de, dualarımız Kudüs’te, sesimiz Filistin’de. Bugün buradayız çünkü susmak ihanettir. Bugün buradayız çünkü Müslüman, Müslümanın derdiyle dertlenendir. Bugün buradayız çünkü Gazze, Kudüs, Mescid-i Aksa bizim onurumuzdur.”
“Zulüm ile abat olanın sonu berbat olur”
Durmuş, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı:
“Unutmayalım: Zulüm ile abat olanın sonu berbat olur. Ve zafer daima hakkın ve sabredenlerin olacaktır. Kahrolsun zulüm, yaşasın adalet. Selam olsun direnenlere. Selam olsun mazlumlara kol kanat gerenlere. Selam olsun Filistin’e.” (İLKHA)