Türkiye’nin deprem gerçeğine dikkat çekerek, afetlere karşı alınan önlemlerin yetersizliğine vurgu yapan Alban, yaşanan her afetin ihmaller ve denetimsizlikler nedeniyle can ve mal kayıplarını artırdığını ifade etti.
Önlem almak için depremin beklenilmemesi gerektiğini söyleyen Alban, “Ülkemiz üzerinde yer aldığı tektonik kuşak nedeniyle, her an büyük depremlerle karşı karşıya kalma olasılığı yüksek bir coğrafyada yer almaktadır. Yaşadığımız bu coğrafyada sıklıkla yaşanan felaketlere karşı alınan önlemler çoğu zaman yetersiz kalmış, süregelen ihmal, tedbirsizlik ve denetimsizlikler, kayıplarımızı artırmış, hala da arttırmaya devam etmektedir. Türkiye’de sık sık meydana gelen depremler, doğa olaylarının kaçınılmaz olduğunu ancak bu olaylardan kaynaklanacak can ve mal kaybının, doğru planlama ve önlemlerle büyük ölçüde engellenebileceğini bizlere bir kez daha göstermektedir. Önlem almak için depremi beklememize gerek yok. Elimizi taşın altından kaldırmadan gerekli çalışmaları yapalım. Deprem bu ülkenin bir beka sorunudur, bunu artık anlamamız ve anlatmamız gerekiyor. Süslü cümleler kurmak yerine halkın anlayacağı ve dâhil olabileceği eylem planları oluşturmamız gerekiyor” dedi.
“Toplanma alanlarımızın altyapı çalışmalarının yapılmasını talep edelim”
Afetlerle mücadelenin tüm toplumun ortak sorumluluğu haline getirilmesi gerektiğine değinen Alban, “Eli kulağında demek belki biraz iddialı olacak ama gelecek ve bizlerin hiçbir hazırlığı yok. İnsanlar merdiven boşluklarında hayatlarını kaybedecekler, belki birçoğumuz olmayacak. Yaşamayı istemek bizim elimizde. Ben tatilde yanmak istemiyorum. Yolculukta toprak kaymasının altında kalmak istemiyorum. Selde boğulmak istemiyorum. Evimde otururken evimin başıma yıkılmasını istemiyorum. Mahalle toplantıları düzenleyelim ve ulaşabildiğimiz herkese bunları anlatalım, dokunabildiğimiz bir kişi dahi olsa bunu yapalım. Toplanma alanlarımızın altyapı çalışmalarının yapılmasını talep edelim. Afet risk azaltmaya odaklı yönetim anlayışı, bilimsel temellere dayalı şehir planlaması, güvenli yapılaşma ve etkin afet farkındalık eğitimleri, yaşanan her afet felaketiyle birlikte daha acil bir ihtiyaç haline gelmektedir Afetlerle mücadele tüm toplumun ortak sorumluluğu haline getirilmelidir. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Bingöl İl Temsilciliği olarak, deprem güvenliğinin toplumsal bir sorun olduğunu bir kez daha vurguluyor; güvenli, sürdürülebilir ve sağlıklı kentlerin ve yaşam alanlarının inşasında tüm vatandaşlarımızı ve kurumlarımızı daha fazla sorumluluk almaya davet ediyoruz.” İfadelerini kullandı. (İLKHA)