9470,18%1,09
34,56% 0,25
36,03% -0,55
2994,82% 1,12
5006,23% 1,01
Sağlık-Sen; Ankara Üniversitesi ve Ankara 2 No'lu Barosu ortaklaşa sağlık hukukun temel ilkeleri, sağlık meslek mensuplarının hakları, hasta mahremiyeti ve hukuki düzenlemelere ilişkin konuların ele alındığı "Sağlık Hukuku Sempozyumu" düzenledi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen), Ankara Üniversitesi ve Ankara 2 No'lu Barosu ortaklaşa "Sağlık Hukuku Sempozyumu" düzenledi. Memur-Sen Genel Merkezi'nde düzenlenen sempozyuma Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, Ankara 2 No'lu Barosu Başkanı Av. Sabri Hafif, Ankara Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, sağlık ve hukuk sektöründen birçok kişi katılım sağladı.
Sempozyum öncesi Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, Ankara 2 No'lu Barosu Başkanı Av. Sabri Hafif ve Ankara Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar birer konuşma yaptı.
Sağlık ve hukuk kavramlarının ortak noktalarından biri olan Sağlık Hukuku alanında çözüm önerileri üretmek istediklerini dile getiren Doğan, "Sahada çalışan sağlık meslek mensuplarımız çok çeşitli sorunlar ile karşı karşıya kalıyorlar. Teknolojik gelişmelerin hızla ilerlediği, beklentilerin yükseldiği, tıbbi uygulamaların sürekli olarak evrildiği bu çağda, sağlık hizmetlerinin sunumunda yaşanan değişiklikler, pek çok hukuki ve etik sorunu da beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla hem hastaların hem hekimlerin hem de sağlık çalışanlarının haklarının korunması sağlanmalı ve haklarının ihlal edilmesinin önlenmesi için çaba gösteriyoruz. Sağlık hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde sunulması, hukuk ve etik ilkelerin ışığında yürütülmesi hepimizin ortak amacıdır." dedi.
"Sağlık çalışanları da toplumun bir parçasıdır, onlar hepimizin evladıdır"
Sadece yasal düzenlemeler ve tıbbi gelişmelerin yeterli olmayacağını ifade eden Doğan, "Sadece yasal düzenlemeler ve tıbbi gelişmeler yetmez; toplum olarak, sağlık çalışanlarının emeğine ve fedakarlıklarına da saygı göstermeliyiz. Sağlık çalışanları, sahada mücadele ederken hastalarına bakarken, biz de onların güvenliğini tehdit eden olayları ortadan kaldırmamız gerekiyor. Unutmayalım ki sağlık çalışanları da toplumun bir parçasıdır, onlar hepimizin evladıdır. Sağlık hukukunun çalışanların haklarını korumada büyük önem taşıyor. Av tüfeği ile hastaneye girilmez. Herhangi bir silahla da hastaneye girilmez. Savaşta dahi hastanelere dokunulmaz. Savaşta dahi hekimler, hemşireler, sağlık çalışanları dokunulmazdır, koruma altındadır. Ancak görüyoruz ki, şahit oluyoruz ki; canı sıkılan hastane basıyor. İstediğini elde edemeyen hemşireye, hekime saldırıda bulunuyor. Ama unuttukları, atladıkları bir şey var. Bizler sizlerin evlatlarıyız, hastanedeki hekim sizin evladınız, hemşire sizin evladınız, ambulanstaki ATT sizin evladınız. Hekim sizin için hastanede, hemşire sizin için serviste, ATT-Paramedik sizin için o ambulansın içinde." açıklamasında bulundu.
"Sağlık hizmetlerinin sunumunda hukukun üstünlüğünü sağlamak hepimizin ortak sorumluluğudur"
Ankara 2 No’lu Barosu Başkanı Sabri Hafif de "Bu sempozyumu düzenlerken, amaçlarımız arasında sağlık hukuku alanında uzmanlaşmış avukatlar aracılığıyla mağduriyet yaşayan vatandaşlarımızın hak arama mücadelesine eşlik edecek meslektaşlarımızın iyi eğitim alarak donanımlı olabilmelerini sağlamak yer almaktadır. Sağlık hukuku alanında farkındalığın artırılması ve meslektaşlarımızın bu konuda bilinçlendirilmesi, adaletin tecellisi için de kaçınılmazdır. Sağlık hizmetlerinin sunumunda hukukun üstünlüğünü sağlamak, bireylerin haklarını korumak ve sağlıklı bir toplum inşa etmek hepimizin ortak sorumluluğudur.” ifadelerini kullandı.
"Sempozyum sağlık sistemimiz için önemli kazanımlar sağlayacaktır"
Ankara Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Ünüvar ise konuşmasında, “Sağlık hukuku da en temel anlamıyla sağlık hizmetinin olduğu alanda hekim ve hasta arasındaki ilişkinin hukuki niteliğini kapsamaktadır. Hekimlerin hukuki ve cezai sorumluluğu, idari sorumluluk, hastanın ve hekimin sorumluluğu ile yükümlülükleri, sağlık çalışanlarının hakları, tıbbi müdahale sırasında hastaya ilişkin aydınlatma ve rıza durumu ve buna ilişkin hukuki dayanaklar sağlık hukuku çerçevesinde ele alınmaktadır. Yanlış uygulamalar ve tıbbi müdahaleler sonucu ortaya çıkan hukuki durumlar dolayısıyla olay yargının konusu olmaktadır. Bu sempozyum kapsamında multidisipliner hale gelen sağlık hukukunu farklı alanlarıyla ele alınacak ve pek çok önemli başlığın da detaylı bir şekilde değerlendirilmesine katkı sağlayacaktır. Sonuçlarıyla da sağlık sistemimiz için önemli kazanımlar sağlanacağına inanıyorum.” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından panel iki oturum şeklinde gerçekleşti. (İLKHA)