9317,24%-0,84
37,95% 0,34
43,14% 0,15
4074,57% 0,31
6621,05% 0,78
Gazze’de işgalci siyonistler ve destekçisi ABD tarafından gerçekleştirilen katliamlar sürerken, Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Ankara’da da tepkiler dinmiyor. Masum çocukların, kadınların katledildiği zulme karşı duyarlılık çağrısı yapan Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), anlamlı bir etkinliğe imza attı.
İşgalci ABD Büyükelçiliği karşısındaki parkta bir araya gelen vatandaşlar, akşam namazının son rekâtında Filistin halkı için ellerini semaya açtı. Programda, Peygamber Efendimizin Sallallahu Aleyhi ve Sellem musibet zamanlarında yaptığı gibi kunut duası okundu. Katılımcılar, soykırımın bir an önce durması ve İslam ümmetinin izzetine kavuşması için dua etti.
Etkinliği organize eden ANFİDAP yetkilileri, Gazze’deki zulme karşı durmanın sadece bir vicdan meselesi değil, aynı zamanda bir iman sorumluluğu olduğunu vurguladı. ANFİDAP, işgalci siyonistler ve destekçisi ABD’ye karşı yapılan bu tür eylemlerin artarak devam edeceğini belirtti.
"Tüm yokluklara rağmen, Gazzeliler tam 556 gündür direnmeye devam ediyor"
Namaz ve kunut duası sonrası katılımcılara hitap enden ANFİDAP Dönem Sözcüsü ve Kudüs ve Hukuk Platformu Başkanı Av. Mustafa Eminoğlu, "Gazze'de 556-557 gündür soykırım devam ediyor. 7 Ekim'in hemen akabinde, israilli bakanlar, israilin cumhurbaşkanı ve başbakanı, 2-3 ay içinde HAMAS'ı ortadan kaldıracaklarını ve Gazze'yi ele geçireceklerini vaat etmişti. Tüm yokluklara rağmen, Gazzeliler tam 556 gündür direnmeye devam ediyor. Bizler de o günden bugüne artarak sahada eylemlerimizi sürdürüyoruz. Gazzelilerin direnişi bitmez; Gazzelilerin direnişi, bizlerin umut ışığıdır." dedi.
"Yeryüzündeki en saf, en temiz davanın görüldüğü yer Filistin'dir"
Konuşmasının devamında Eminoğlu, şunları aktardı: "Yeryüzündeki en saf, en temiz davanın görüldüğü yer Filistin'dir. Filistin'de Gazze direnir. Özellikle bugün, akşam namazının üçüncü rekatında sağ olsun, Filistinli Gazzeli hocamız bizlere manevi açıdan aslında tek talep makamının ne Avrupa Birliği, ne Birleşmiş Milletler, ne Uluslararası Ceza Mahkemesi, ne Uluslararası Adalet Divanı, ne İslam İşbirliği Teşkilatı, hiçbirinin hiçbir şey yapamadığı dönemde, aslında tek müracaat edebileceğimiz makamın Allah olduğuna vurgu yaptı. Yalvardık, yakardık. Bu, Resulullah'ın bir sünnetidir. Bu sünnet, özellikle Müslümanların, o dönemde Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam döneminde, gördükleri bir musibet üzerine gerçekleştirdikleri bir sünnettir."
Son olarak Eminoğlu, "O musibet, tam 555 gündür de Gazze'de gerçekleşiyor. Müslüman hafızların katledildiği o dönemde, şu anda bizim gözbebeğimiz Gazze katlediliyor. Bu nedenle bu eylemi icra etmiş olduk. Diğer eylemlerimiz hep artarak devam ediyor. Bunlardan kastımız hepinizin malumudur; kendi şuurumuzu, kendi bilincimizi artırmak. İnşallah, sizlerin destekleriyle daha ziyade, daha farklı, daha güzel, daha nitelikli, daha etkili, daha amaca matuf, daha bereketli eylemler icra edeceğiz." ifadelerine yer verdi.
"Bu siyonistleri yargılayın!"
Ardından Yedi Hilal Derneği Ankara Şube Başkanı Av. Serkan Güçlü, tarafından da bir konuşma yapıldı.
"2 yıla yakın bir süredir bu meydanlarda, Gazze'nin sesi olmaya, oraya destek olmaya ve oradaki kardeşlerimizle birlikte olduğumuzu deklare etmek için bu eylemlerde yer aldık." diyerek konuşmasına başlayan Güçlü, "Evet, yapmamız gereken şey bundan daha fazlası, biliyoruz. Ancak şimdilik bunları yapıyoruz. Şu anda Türkiye'de, Türk pasaportu taşıyan, aynı zamanda israil vatandaşı olan insanlar, Türkiye'de bizim kapı komşumuz. Şu anda aramızda dolaşıyor ve bu insanlar, israile gidip orada Gazze'deki katliama katılıyorlar. İşte bu yüzden, bu meydanlarda bunu haykırıyoruz: Bu siyonistleri yargılayın! Bu siyonistlerin yargılanması ve cezalandırılması için kanunlarımız müsait. Kanunlarda cinayet işleyen, katliama katılan, soykırıma katılan kişilerin yargılanması ve cezalandırılması için gerekli maddeler mevcut. Ancak biz, hala bu insanları neden yargılamıyoruz? Bu insanlar, sosyal medyalarında israildeki katliama katıldıklarını açıkça beyan ediyorlar. Ve bu insanlar, bunları açıklamaktan korkmuyorlar. Bu cesareti onlara veren şey nedir? Bu cesareti veren şey biziz. Bizim sessizliğimiz, bu toplumun sessizliği. Biz sesimizi yükselttikçe, biz itirazımızı yükselttikçe, iktidarıyla, muhalefetiyle herkes bu meseleyi odağına alacak ve bu yanlışın önüne geçilecektir. Aksi takdirde, bu katiller aramızda gezmeye devam edecekler." dedi.
Halkı Müslüman olmayan ülkeler bile soykırıma katılan siyonistlerin ülkelerine girmesine izin verilmediğini aktaran Güçlü, şunları söyledi: "Bakın, biz bir Müslüman ülkeyiz, halkı Müslüman olan bir ülkeyiz ama halkı Müslüman olmayan ülkeler bile bu siyonistlerin ülkelerine girmesine engel oluyorlar. Bu siyonistlerin, katliama katılan insanların ülkelerine girmelerine yasak koyuyorlar. Nasıl bir Müslüman ülkeyiz ki, bu siyonistler üçüncü dünya ülkeleri üzerinden havayolu trafiğiyle ülkemize gelip, Türkiye'de bu katliamı yaptıklarını sosyal medyalarında açıklayabiliyorlar?"
"Türkiye pasaportu taşıyan ve bu katliama katılan siyonistlerin derhal hakkında yasal işlem yapılmalı"
Platform olarak meydanlardan sürekli dile getirilen talepleri tekrarlayan Güçlü, "Son olarak, bu meydanlardan sürekli olarak dile getirdiğimiz taleplerimizi yinelemek istiyoruz: Kürecik üssü kapatılmalıdır. israile petrol sevkiyatı durdurulmalıdır. Türk limanlarını kullanan israil gemilerine müsaade edilmemeli ve bunlar abluka altına alınmalıdır. Bu sevkiyat malzemelerine el konulmalıdır. Kardeşlerimizin katline sebep olan, bu malzemelerin bu ülkelere gitmesine müsaade edilmemelidir. Türk pasaportu taşıyan ve bu katliama katılan siyonistlerin derhal hakkında yasal işlem yapılmalı. Bu insanlar gözaltına alınmalı, yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır. Gerekirse, Türk pasaportları iptal edilmeli ve buna ilişkin olarak hükümetimiz tarafından gerekli adımlar atılmalıdır. israil abluka altına alınmalı ve hiçbir şekilde israille temas kurulması, ticaretin devam etmesi engellenerek bunun önüne geçilmelidir. Bu adımlar atılmadığı sürece, Gazze'deki katliam devam edecek. Bu adımlar atılmadığı müddetçe, Gazze'deki kardeşlerimiz öldürülmeye devam edecek. Bu adımlar atılmadığı müddetçe, mabetlerimiz çiğnenmeye, namuslarımız kirletilmeye, çocuklarımız öldürülmeye ve başı koparılmış bebeklerimizin cesetleriyle siyonistler dalga geçmeye devam edeceklerdir. Bu vebal bizim için yeter de artar. Bunun için bizlerin yerinde oturmak gibi bir lüksü yok; bunun için bizlerin sessiz kalması gibi bir lüksümüz yok. Bunun için sürekli olarak bu meydanlarda olmalı, sesimizi yükseltmeli ve gerekli baskıyı gerçekleştirmeliyiz." şeklinde belirtti.
Konuşma yapıldığı esnada, işgalci siyonistlerin hamisi, büyük şeytan Amerika'nın bayrağını yakmak isteyen bazı gençlere, sivil polisler müdahale etti. Bayrak yakılamadı ve gençler tarafından parçalanarak yerlere fırlatıldı. Polisin Amerika bayrağının yakılmasını engellemesi ise halk tarafından tepkiyle karşılandı. (İLKHA)