• BIST 100

    10870,57%0,43
  • DOLAR

    40,79% 0,09
  • EURO

    47,75% 0,44
  • GRAM ALTIN

    4383,34% 0,13
  • Ç. ALTIN

    7056,83% 0,08

Annenin lösemi hastası çocuğu için verdiği mücadele göz yaşartıyor

14 Ekim 2024, Pazartesi 05:00
14 Ekim 2024, Pazartesi 05:00
Annenin lösemi hastası çocuğu için verdiği mücadele göz yaşartıyor
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

Batman'da yaşayan Kısmet Aksu'nun, henüz bir yaşındayken lösemi teşhisi konulan kızı Eslina'nın sağlığına kavuşması için 5 yıldır verdiği mücadele göz yaşartıyor.

Batman'da ikamet eden Kısmet Aksu'nun 4 çocuğundan sonuncusu olan Eslina'ya (6) bir yaşındayken lösemi teşhisi konuldu.

Kızının tedavisi esnasında büyük zorluklarla karşılaşan anne Aksu, bu sürede eşinin de lösemi hastası olduğu haberini almasıyla adeta dünyası başına yıkıldı.

Anne Kısmet Aksu, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, hem kızının hem eşinin yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle çok zor günler geçirdiklerini söyledi.

Kızının lösemi hastası olduğunu öğrendikten sonra anneliğin ne kadar zor olduğunu bir kez daha anladığını belirten Aksu, yaşadığı zorlukları gözyaşları içinde anlattı.

Maddi imkansızlıklarla kızının bir kez daha sağlığına kavuşması için yıllarca mücadele verdiğini, bu mücadelenin halen devam ettiğini ifade eden Aksu, tedavi süreciyle ilgili henüz olumlu bir sonuç alamadıklarını kaydetti.

Yaşam mücadelesini kaybetmemesi için çocuğunu evde izole etmediklerini dile getiren Aksu, kızı Eslina'nın anaokuluna başladığını söyledi.

"Savaşa bir yaşında başladık"

"Biz bu savaşa bir yaşında başladık." diyen Aksu, "Kızım doğum gününden sonra rahatsızlanmaya başladı. Ondan sonra vücudunun her tarafı şişti. Sonra hastane götürdük, bir şey anlamadılar. Biz de eve geldik. O kadar şişmeye başladı ki kıyafet giydiremiyordum. Özel hastanelere de götürdüm bir şey anlamadılar. Diyarbakır'a gönderdiler. Orada 3 ay yapmadıkları tetkikler kalmadı, bir türlü bir şey bulamadılar. Bizi İstanbul'a gönderdiler. Orada da 75-80 gün farklı farklı tetkikler yapıldıktan sonra protein kaçağı dediler ve bir yıl boyunca protein kaçağı tedavisi uyguladılar. Sürekli aç bıraktılar." dedi.

Bir yıl geçmeden kızının tekrar rahatsızlanmaya başladığını ifade eden Aksu, "Çok kötü oldu. Acile götürdük, 'bir şey yok' dediler. Sonra 'kulak enfeksiyonu' dediler. Sonra kanda yüksek enfeksiyon nedeniyle yatırdılar. Serum verince idrar çıkışı olmadı. Ultrason çektiler, burada maalesef 11 santim sol böbreğinde tümör çıktı. Ondan sonra bizi Batman'da kabul etmediler, direk Diyarbakır'a gönderdiler." diye konuştu.

"Kalacak yerimiz yoktu"

Covid-19 döneminde herkes içeriye kapanırken kendileri dışarda bir savaşın içine girdiklerini vurgulayan Aksu, şöyle devam etti:

"Ne yapacağız diye her tarafa koşuşturuyorduk. Diyarbakır'da 'çok yükselmiş, kemoterapi bile veremeyeceğiz, çocuk kaldıramaz' dediler. İstanbul'a gönderdiler. Orada da aynı şeyleri söylediler. Ben de kızımı bu şekilde eve götürmek istemiyorum dedim, en azından ilaç vermelerini istedim. Bu kez Diyarbakır'a geldik ve burada 3 kür kemoterapi aldık. Ardından İstanbul'a tekrar gittik. Daha sonra burada kaldık, kalacağımız yer yoktu. O zamanlarda eşim de çalışıyordu ve eve gelmek zorunda kaldı. O zamanlar hasta değildi. Ardından burada kök hücre naklimizi olduk. İstanbul'da 3-4 ay yatışta kaldık. Ondan sonra ışın tedavilerimizi aldık."

"Kızım gözümün önünde ölü gibiyken bir yandan da eşimin haberi geldi"

Kızıyla birlikte 2 buçuk yıla yakın İstanbul'da tek başlarına kaldıklarını aktaran Aksu, "Daha sonra bize 'İzmir'e gitmeniz lazım' dediler. Bizi İzmir'e gönderdiler ama orada hiç kimsemiz yoktu. Orada ne edeceğim diye bir hafta boyunca ağladım. Sonra Allah yardım etti ve orada çoğu zaman hastanede kaldık. Burada kızımın zaten tedavisi çok ağır geçiyordu, makinaya bağlı, 10 doktor başında bekliyordu. Ondan sonra telefonum çaldı ve eşimin haberi geldi. Sağ akciğerinde kitle çıkmış. Sanki rüyadaymışım gibi inanamadım. Kızım gözümün önünde ölü gibiyken bir yandan da eşimin haberi geldi. O an çok kötüydüm. Ne yapacağım, hangisine koşacağım, kızımı bırakamıyorum. Eşim hastanede, ameliyat edilmesi lazım. Eşimi ameliyata aldılar. Bu kez kızım babasını ameliyat kapısında bekledi." ifadelerini kullandı.

"Kaybetme korkusu insanı mahvediyor"

Eşinin ameliyatla sağ akciğerinin alındığını dile getiren Aksu, "Eşim eskisi gibi asla sağlığına kavuşamaz artık. Yine başımızdalar, zorluklarla da olsa Allah onları bize bağışladı. Yine savaşıyoruz, inşallah savaşacağız da. Kızımın ilk lösemi hastası olduğunu duyunca dünyam başıma yıkıldı. Kaybetme korkusu insanı mahvediyor. Anlatılması bile çok zor. İlklerde çocuğumu kaybedeceğim korkusu çok vardı. Sonra iyileşenleri de görünce umut oldular bize. İnşallah biz de kazanacağız. Kızım anaokuluna başladı. Kızımın vücudu daha fazla ilaç kaldıramadı. 24 kür kemoterapi aldı. 11 kür akıllı ilaç aldık. Kök hücre nakli oldu. Işın tedavi aldı. 8-9 aydır ilaçsız takip ediyorlar. Hâlâ hafif izi var, bitmemiş." dedi.

Bu süre zarfında Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV) dışında neredeyse hiçbir yerden maddi destek almadıklarını belirten anne Aksu, hastalığı nedeniyle eşinin de artık çalışamadığını, maddi desteğe ihtiyaçlarının olduğunu söyledi.

Hastalıklara karşı verdikleri mücadelede maddi anlamda çok zor günler geçirdiklerini ifade eden Aksu, yetkililerden ve hayırseverlerden yardım talebinde bulundu.

"Bize destek verilirse çok mutlu olurum"

Tek talebinin kızının sağlığına kavuşması olduğunu kaydeden Aksu, şunları söyledi:

"Yetkililerden destek istiyoruz. 4 çocuğum da okula gidiyor. Onların okumalarını istiyorum. Kızımla sürekli gidiyoruz. Uçak biletleridir, otel paralarıdır, taksi parasıdır. Çok zorlanıyorum. Her gidişimde 20 bin lira uçak param gidiyor. İlaç paraları var. Yemek zaten çok pahalı. Evimiz kira. Çocukları bırakıp çalışamıyorum. Eşim de çalışamıyor. Bize destek olunursa çok mutlu oluruz. Kızımın tedavisine devam edebilmem için bana yardımcı olsalar çok sevinirim." (İLKHA)

Türkiye tarihinin en acı günlerinden biri: 17 Ağustos depremi

AFAD’dan 17 Ağustos Marmara Depremi  paylaşımı

Balıkesir’de otluk ve makilik alandaki yangın söndürüldü

Bingöl'de trafik kazası: 1 ölü, 1 yaralı

Konya’da “Hayat Namazla Güzeldir” programı gerçekleştirildi

Siyonist rejimden yeni sürgün kararı: Sivilleri güneye taşımaya hazırlanıyorlar

Bakan Fidan, Rus ve Ukraynalı mevkidaşları ile görüştü

Yunanistan’da son 4 günde 242 orman yangını çıktı

Euro-Med: israil, Gazze'de 6 gün içinde 400 evi yerle bir etti

Büyükşehir Belediye Başkanı Er: Malatya şiddetli kuraklık ile karşı karşıya

Peru'da bir caddede meydana gelen patlamada 11 kişi yaralandı

Bursa'da çalılık yangını korkuttu

ABD, Gazze halkına ziyaretçi vizesi verilmesini durdurdu

Malatya'da 2 otomobil çarpıştı: 2 yaralı

Konyalı miniklerden Gazze'ye anlamlı destek

Göç İdaresi Başkanlığı ülkesine dönen Suriyeli sayısını açıkladı

Rusya iki yerleşim yeri daha ele geçirdi

Sinop’ta orman yangını

Giresun'da kamyonet kazası: 4 ölü, 1 yaralı

Sağlık Bakanlığı ücretsiz kanser taramaları için SMS ile bilgilendirme dönemi başlattı

Siyonist çeteler Filistinlilerin arazi ve araçlarını ateşe verdi

Gazze'de can kaybı 61 bin 897'ye yükseldi

Myanmar'da ordunun hava saldırısında 21 kişi öldü

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ABD'ye gidiyor

Çanakkale'de orman yangını

Malatya'da çatı yangını paniğe neden oldu

Bilecik'te uyuşturucu operasyonu: 2 gözaltı

Umut Kervanı’ın Van’da açtığı yaz okulu devam ediyor

Rusya'da fabrikada patlama: 11 ölü, 130 yaralı

UNRWA: Gazze’deki abluka kaldırılmalı, insani yardımların geniş ölçekte ulaştırılması sağlanmalı

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


Türkiye tarihinin en acı günlerinden biri: 17 Ağustos depremi

AFAD’dan 17 Ağustos Marmara Depremi  paylaşımı

Balıkesir’de otluk ve makilik alandaki yangın söndürüldü

Bingöl'de trafik kazası: 1 ölü, 1 yaralı

Konya’da “Hayat Namazla Güzeldir” programı gerçekleştirildi

Siyonist rejimden yeni sürgün kararı: Sivilleri güneye taşımaya hazırlanıyorlar

Bakan Fidan, Rus ve Ukraynalı mevkidaşları ile görüştü