10857,17%-0,28
42,46% 0,13
49,18% 0,12
5670,59% 0,64
9257,74% 0,00
Yeni bir araştırmaya göre, Samanyolu’nun merkezinden yayılan gama ışınlarında bu gizemli maddenin imzasına benzeyen bir sinyal tespit edildi.
Evrenin yaklaşık yüzde 27’sini oluşturduğu düşünülen karanlık maddenin ne olduğu hatta gerçekten var olup olmadığı hâlâ bilinmezliğini koruyor. Ancak araştırmacılar, bu son bulgunun doğru çıkması hâlinde, onlarca yıldır süren karanlık madde avında kritik bir dönüm noktası olabileceğini belirtiyor.
Tokyo Üniversitesi’nden astrofizikçi Prof. Tomonori Totani, NASA’nın Fermi Gama Işını Uzay Teleskobu verilerini inceleyerek, galaksinin merkezinden dışa doğru küresel bir hâle şeklinde yayılan gama ışınları tespit etti. Totani, bu ışımaların karanlık madde tarafından yayıldığı öngörülen gama ışını özellikleriyle dikkat çekici biçimde uyuştuğunu söyledi. Araştırmanın sonuçları Journal of Cosmology and Astroparticle Physics dergisinde yayımlandı.
Karanlık madde kavramı ilk kez 1930’larda, uzak galaksilerin kütlelerine göre çok daha hızlı döndüğünü fark eden İsviçreli astronom Fritz Zwicky tarafından ortaya atılmıştı. Bu görünmeyen madde ışık yaymıyor, ışığı soğurmuyor; ancak kütleçekimiyle galaksileri etkiliyor.
Bilim insanları onlarca yıldır karanlık madde parçacıklarını bulmaya çalışıyor; yer tabanlı detektörler, uzay teleskopları ve Cenevre yakınlarındaki devasa Büyük Hadron Çarpıştırıcısı dâhil birçok araçla yürütülen araştırmalardan hâlâ kesin sonuç çıkmadı.
Bazı teorilere göre karanlık madde, wimp (zayıf etkileşimli ağır parçacıklar) adı verilen, atom çekirdeğindeki protonlardan çok daha ağır ve normal maddeyle neredeyse hiç etkileşmeyen parçacıklardan oluşuyor. İki wimp çarpıştığında birbirini yok ederek gama ışınları ortaya çıkarabiliyor.
Totani’nin analiz ettiği sinyal, eğer gerçekten karanlık madde kaynaklıysa, bu parçacıkların protondan 500 kat daha ağır olabileceğini gösteriyor.
Araştırmanın dikkat çekici olmasına rağmen, bilim insanları şimdilik ihtiyatlı davranıyor.
Surrey Üniversitesi’nden astrofizikçi Prof. Justin Read, cüce galaksilerden anlamlı bir sinyal alınamamasının, bu gama ışınlarının karanlık madde yok oluşundan kaynaklandığı fikrine “ciddi bir karşı argüman” oluşturduğunu belirtti.
Londra Üniversitesi Koleji’nden teorik astrofizikçi Prof. Kinwah Wu da uyarıda bulunarak “Bu tür olağanüstü iddialar için olağanüstü kanıtlar gerekir. Bu çalışma değerli bir çaba olsa da o seviyede değil. Alandaki araştırmacılar için bir teşvik niteliğinde.” dedi.
Totani ise karanlık maddenin doğrudan izini sürebilmek için en belirleyici adımın, benzer gama ışını özelliklerinin diğer galaksi bölgelerinde, özellikle cüce galaksilerde de tespit edilmesi olduğunu söyledi. (İLKHA)