7 Ekim 2023'te gerçekleştirilen Aksa Tufanı'nın hemen ardından siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yönelik başlattığı katliamlarla ilgili konuşan Araştırmacı Yazar Mehmet Kılnamaz, saldırıların başladığı tarihin "Şemitah Döngüleri"ne denk geldiğini,
Filistin davasının tüm Müslümanlar tarafından sahiplenilmesi gerektiğine ilişkin İLKHA muhabirine konuşan Araştırmacı Yazar Mehmet Kılnamaz, siyonistlerin 7 Ekim tarihini seçmelerinin nedenini ve bunca katliama rağmen İslam ülkelerinin suskunluğunun sebebini anlattı.
Siyonizm'in Talmud'tan aldığı ilhamla 1820'lerden itibaren Filistin topraklarını yoğun bir şekilde işgal etme projesi devam ettiğini söyleyen Kılnamaz, "Kabala inancına gör Yahudiler, Yahudi olmayanları goyim olarak tarif ederler. Yani bir Yahudi, Yahudi olmayan herhangi birisinin tarlasına küreğini çatsa artı o tarla onun olur. Dolayısıyla 1820'lerde başlayan, Özellikle Eşkenaz Yahudileri dediğimiz Yahudilerin Ön Asya bölgesini, yani Ortadoğu'yu Yahudileştirme projesi devam ediyor. 1893-97 yıllarında toplanan siyonist kongrelerinden sonra bu daha da somutlaştı ve orada bir israil devlet kurulmasının altyapısı gerçekleştirildi." dedi.
Kushner Planı ile hedeflenen neydi?
Amerika ve israilin bir devlet, hatta şirket bile değil bir örgüt olduğunu belirten Kılnamaz, "1980'li yıllarda Ruslar tarafından deşifre edilen ve dünya kamuoyunun öğrendiği 'Oded Yinon' planıyla da bu daha da somutlaştırıldı. Megido Dağı'nda çıkarmayı planladıkları Armageddon Savaşı, büyük bir Müslüman kıyımın dönüştürüldü. Çocuklar, kadınlar hiç umursanmadan şehit ediliyor. Bu tüm İslam dünyasını gözünün önünde yaşandı. Gelinen noktada Donald Trump ABD başkanıyken onun damadı Jared Kushner, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Lübnan gibi ülkeleri dolaşarak adına 'Kushner Planı' dedikleri planı maalesef bu ülkelere kabul ettirdiler. Bu planın arkasında israilin ekonomik ve stratejik olarak güçlenmesi yatıyordu. Maalesef bu ülkelerin liderleri bu planın bir parçası oldular." diye konuştu.
"İbrahim Anlaşmaları ile Arap dünyasını tamamen gevşettiler"
15 Eylül 2020'de israil, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Sudan ve Fas arasından imzalanan 'İbrahim Anlaşmaları'nın Gazze'de devam eden katliamlara da sessiz kalınmasına da sebep olduğunu hatırlatan Kılnamaz, "Zaten isme baktığınızda siyonizmin, daha geniş çerçevede evanjelizmin niyetini anlıyorsunuz. Hazreti İbrahim bizim peygamberimizdir. Bunlar '3 semavi din' veya 'dinler arası diyalog' diyerek Vatikan projesi ile Müslümanları en zayıf karınlarından vurarak ABD'nin öncülüğünde bu bildirge yayımlandı. Buradaki asıl amaç özellikle Arap ülkelerinde israilin izolasyonunu sonlandırmaktı ve başardılar. Müslüman gözüken o liderlerin yönettiği ülkelerde 'İbrahim Anlaşmaları' adı altında Arap dünyasını tamamen gevşettiler. Diğer 57 İslam ülkesinin özellikle 7 Ekim'de başlatılan soykırımdan sonra bu kadar kayıtsız kalmalarının altında da 'İbrahim Anlaşmaları' yatıyor." şeklinde konuştu.
Şemitah Döngüleri'nin 7 Ekim saldırılarıyla ilişkisi nedir?
Kılnamaz, "7 Ekim saldırılarının başlamasıyla birlikte Binyamin Netanyahu'nun 'Kızıl İnek' ritüeli vardır. Bu ritüel de Kabalizm'den gelir. 7 Ekim'in seçilmesi bile tesadüf değildir. Kabalizm'e göre 49 yıllık 'Şemitah Döngüleri' vardır. 49 yıllık büyük 'Şemitah Döngüleri'nin 7'şer yıllık küçük döngüleri vardır. Son Şemitah, 7 Ekim 2014'te başlamıştır. Bitiş tarihi 7 Ekim 2023'tür. Yani 7 Ekim saldırıları, 49 yıllık son büyük 'Şemitah Döngüsü'nün finalidir. Onun için bunların her bir final gününde kaos oluşturacak, kan dökecek büyük olaylar yaşatmak isterler. Filistin'de mücadele eden Müslümanlar 7 Ekim'de israile saldırıyorlardı da öncesinde saldırmıyorlar mıydı? Veya bir ay öncesinde saldırmıyorlar mıydı? 7 Ekim özellikle seçilmiş bir tarihtir." dedi.
"Mahmut Abbas'ın TBMM'de konuşması üzüntü verici"
Filistin Devlet Başkanı sıfatıyla Mahmut Abbas'ın TBMM'de konuşmasına tepki gösteren Kılnamaz, "Bana göre Mahmut Abbas, Filistin'in bağrına saplanan bir ihanet hançeridir. 89 yaşında bir devlet başkanı olacaksınız ama 36 kilometrelik Ramallah ve Kudüs arasındaki mesafeye rağmen Kudüs'e geçemeyeceksiniz. Böyle bir devlet başkanı olabilir mi? Bu arada Türkiye'ye davet dilip mecliste konuşturulması da apayrı üzüntü verici bir durumdur. Orada rahmetli şehit İsmail Heniyye'yi görmek isterdim." diye konuştu.
"Tüm Müslümanlar ilk kıblelerine sahip çıkmalı"
Filistin davasının tüm Müslümanlar tarafından sahiplenilmesi gerektiğini vurgulayan kılnamaz, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Mescid-i Aksa ilk kıblemizdir. Dolayısıyla bizim için kutsaldır. Hatta haritanın üzerine bir cetvel koyduğunuzda İstanbul, Mescid-i Aksa ve Kâbe'nin aynı düzlemde olduğunu görürsünüz. Bu arada İstanbul'un da ne kadar önemli olduğunu Müslümanlara hatırlatmak isterim. Yahudiler için Kudüs, Kıbrıs ve Hatay kutsal şehirlerdir. Filistin'in İslam coğrafyası olduğu yüzyılladır tarih kitaplarında yazıyor. Ancak Filistin zorla Müslümanlardan alınmak isteniyor. Buna müsaade etmemeliyiz. Allah ahitte bunun hesabını sorar. Bunun hesabını şehit olan çocuklar bize sorar. Gazze'nin de ayrıca önemli olmasının sebebi Filistin'in Akdeniz'e açılan kapısı olmasıdır. Bu Türkiye'yi de yakından ilgilendiren bir meseledir. Mutlaka Gazze ile Antalya arasından bir koridor oluşturulup direkt bağlantı sağlanmalıdır. İsrailli teröristler, özellikle Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir diye çok tehlikeli bir adam var. Bunun paramiliter orduları vardır. Hatta Suriye'nin kuzeyinde Mehmetçiğimize saldıranların başında o paralı askerler gelir. Bu konu o kadar önemli. Bu coğrafya bizim. Tüm Müslümanlar ilk kıblelerine sahip çıkmalı. Oradaki siyonist postallarından temizlenmeli. Müslümanlar artık uyanmalı. Oradaki kan öylece akıp gidecek, biz de seyredecek miyiz? Tüm İslam alemini Filistin davası konusunda daha hassas olmaya davet ediyorum." (İLKHA)