9380,95%0,45
37,90% 0,30
42,94% 1,61
3957,95% 2,25
6383,07% 2,67
Adana’da Kültür Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin bazı etkinliklerine yönelik tepkiler, cuma namazının ardından Ulu Cami önünde yapılan basın açıklamasıyla dile getirildi.
Adana Sivil İnisiyatif Meclisi (ASİM) öncülüğünde gerçekleştirilen açıklamaya birçok sivil toplum kuruluşu ile HÜDA PAR Adana İl Başkanı Fethullah Beyazçiçek katıldı.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, ASİM Başkanı Mahmut Eraslan, festivalin içeriğine ilişkin eleştirileri kamuoyuyla paylaştı. Eraslan, Portakal Çiçeği Karnavalı’nın kültürel bir faaliyet gibi sunulmasına rağmen toplumun değerlerine zarar verdiğini ifade ederek, “Portakal Çiçeği Karnavalı değil, vicdan ve merhamet vaktidir.” vurgusunda bulundu.
Gazze’deki katliama dikkat çeken Eraslan, eğlence adı altında düzenlenen bu tür etkinliklerin, hem inanç güvenliğini hem de gençliğin manevi yapısını tehdit ettiğini söyledi.
"Rakı festivaliyle başladı, şimdi farklı isimlerle sürüyor"
Açıklamada konuşan ASİM Başkanı Mahmut Eraslan, yapılan karnavalın bir ifsat ve rant kapısı haline geldiğini belirtti. Eraslan, “Rakı festivali ile başlayan rezaletin farklı isimlerle yürütülmeye çalışıldığının farkındayız. İsmi ve içeriği bize ait olmayan, bizim kültürümüzle bağdaşmayan sözde bu karnaval ve festivallerin Türkiye Kültür Yolu olarak revize edildiğini ve tüm Türkiye’ye yayılmaya başladığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Bize ait ne var?”
Festivalin içeriğini eleştiren Eraslan, bu tür etkinliklerin yerli ve milli olmaktan uzak olduğunu belirterek şu sözleri sarf etti:
“Ne var bize ait olan isim ve içerik olarak? Yerel sanatçılar mı var? Türk halk müziği, Türk sanat müziği, tasavvuf, ezgi, ilahi mi var? Toplumun kültürüne katkı veren, aile yapımızı güçlendirecek, gençleri kendine getirecek ne var? Konferans, tiyatro, resim sergi, yarışma; yerli ve milli kaç etkinlik var?”
“Anadolu irfanıyla örtüşmüyor”
Portakal Çiçeği Karnavalı’nın içeriğinin toplumun değerleriyle bağdaşmadığını vurgulayan Eraslan, “Giyimler, davranışlar, sahne gösterileri ve sokak etkinlikleri adeta Rio Karnavalı’nı andırmakta; Anadolu irfanıyla, bu milletin mayasıyla örtüşmeyen bir tablo ortaya koymaktadır.” şeklinde konuştu.
“Yozlaşma meşrulaştırılıyor”
Festivalin gençliğe yönelik büyük tehditler içerdiğini belirten Eraslan, “Bu festivalin mevcut haliyle hem inanç güvenliğimizi hem akıl sağlığını hem de nesil güvenliğini ciddi şekilde tehdit ettiği ortadadır. Gençliğimizin iffeti, zihinsel sağlığı ve değerlerle olan bağı bu tür etkinliklerle zayıflatılmakta, modernlik adına yozlaşma meşrulaştırılmaktadır.” dedi.
“Şehirlerin sokaklarında değil, gönüllerinde çiçek açmalıdır”
Kültürel etkinliklere karşı olmadıklarını, ancak bu etkinliklerin toplumun ahlaki ve manevi değerlerine uygun şekilde yapılması gerektiğini ifade eden Eraslan, “Festivaller şehirlerin sokaklarında değil, gönüllerinde çiçek açmalıdır. Maneviyatla, şiirle, sanatla, ezgiyle, ilimle, irfanla süslenmelidir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Gazze’de soykırım varken eğlenceye göz yumulamaz”
Gazze’de yaşanan katliama dikkat çeken Eraslan, dünyanın gözleri önünde bir halkın yok edildiği bir dönemde bu tür etkinliklerin düzenlenmesini sert sözlerle eleştirdi.
“siyonist destekçilerin sponsorluğu kabul edilemez”
Festivalin sponsorları arasında siyonist işgale destek veren firmaların bulunduğuna dikkat çeken Eraslan, “Gazze’de katliam yapan siyonist israile açıktan destek veren firmaların bir kısmının karnaval rezaletine ana sponsor yapıldıklarını görüyoruz.” diyerek, bu durumun vicdanları yaraladığını dile getirdi.
“Boykot çağrısını sürdüreceğiz”
İşgalcileri destekleyen firmaların ürünlerinin boykot edilmesi gerektiğini belirten Eraslan, “Biz kazanç derdinde olan şehir merkezindeki esnaflarımıza bir sözümüz yok. Lakin Gazze’de katliam yapan katilleri destekleyen ve bugün bu rezaletin ana sponsoru olan firmaları ve ürünlerini boykota devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Bu şehirde sadece onlar yaşamıyor”
ASİM Başkanı Eraslan, festival içeriklerinin toplumun geniş kesimlerinin hassasiyetlerini göz ardı ettiğini belirterek, “Bizler bu ülkenin asli unsurlarıyız. İnançlı kesim olarak yıllardır sabırla, sükûnetle izliyoruz. Ancak ne yazık ki, gündemlerde, planlamalarda, festival içeriklerinde yer bulamıyoruz. Sesimizi duyurmak istiyoruz: ‘Bu şehirde sadece onlar yaşamıyor!'” dedi.
“Allah’ın gazabından sakının”
Açıklamasının sonunda maneviyat vurgusu yapan Eraslan, “Milletin razı olmadığı hiçbir etkinlik uzun vadede fayda getirmez. Kalplerde razı olunmayan, Allah katında onay görmeyen her işin akıbeti hüsrandır. Birilerinin rızasını kazanırken Allah’ın gazabından sakınmak en büyük akıldır.” sözlerini kaydetti.
Program, yapılan duanın ardından son buldu. (İLKHA)