Mis gibi kokusuyla bir çok kişiyi kendine bağımlı eden, faydaları saymakla bitmeyen kahvenin tüketilmemesi gereken durumlarda var. Kahve içmenin ciddi sağlık problemlerine yol açabileceği 3 durum...
Kahve severlerden, mutlu bir gün kahve ile başlar, kahvesiz gözümü açamıyorum gibi sözleri sıklıkla işitiriz. Kahvenin bir çok faydası yanında her şeyde olduğu gibi aşırı tüketiminin de sağlık için zararları bulunmaktadır. Ancak öyle bir grup vardır ki kahve onlar için keyiften çok eziyete dönüşebilir.
Bu 3 durumda kahve içilmemesi daha doğrudur;
Çok aktif bir mesane genellikle etkilenenleri günlük yaşamda ve geceleri yeterince meşgul eder. Menopoza ek olarak, drenaj ilaçları veya zayıf bir pelvik taban da suçlanabilir . Kahve de devreye girerse işler iyice içinden çıkılmaz hale gelebilir. Çünkü: Kahve sadece sıklığı arttırmakla kalmaz, aynı zamanda idrara çıkma isteğini de arttırır.
Doğal olarak gergin misiniz ve muhtemelen teşhis edilmiş bir panik bozukluğu veya kaygıdan muzdarip misiniz? O zaman kesinlikle kahveden kaçınmalısınız. Kahve, dolaşımı ve metabolizmayı uyaran doğal bir uyarıcıdır.
Düzenli olarak panik atak veya kaygı yaşayan kişiler, aslında kahve içerek durumlarını daha da kötüleştirebilirler. Düzenli kahve tüketimi de sinirlilik ve huzursuzluğu artırabilir.
Düzenli olarak kahve içen herkes, içeceğin bağırsak aktivitesini uyardığını fark edecektir. Bu nedenle, sabah kahvenizden sonra tuvalete gitmeniz alışılmadık bir durum değildir. Bununla birlikte, sözde avantajı, hassas bir mide ve bağırsaklar için oldukça ters etki yaratmaktadır .
Özellikle hassas bağırsak sendromu olan kişiler kahveden uzak durmalıdır. Kahve, hassas bağırsak sendromunun ana semptomlarından biri olan rahatsız edici ishali teşvik edebilir .
