Ülke olarak geçilen zor süreçten en fazla etkilenen alanın tarım sektörü olduğuna işaret eden Bayraktar, 'Son günlerde etkisini daha fazla yaşadığımız uluslararası kriz nedeniyle özellikle ithalata bağımlı olduğumuz ürünlerde fiyatlar olağanüstü artmaya devam etmektedir. Yeterli üretim yapamadığımız temel gıda maddelerinde, dünyada yaşanan ani gelişmelerden etkilenme düzeyimiz bugün olduğu gibi her zaman fazla olacaktır.' dedi.
Bayraktar, yaşanacak her kötü ihtimale karşı ülke kaynaklarının sonuna kadar kullanılması gerektiğine dikkati çekerek, üretimin artırılmasından başka çare olmadığını söyledi.
Bu yıl artan fiyatlar sebebiyle üreticilerin zorlandığını vurgulayan Bayraktar, vatandaşların yükselen fiyatlardan dolayı da kış meyvelerini yeterince tüketemediğini dile getirdi.
Bayraktar, tarımda milli seferberlik ilan edilmesi gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
'Elimizde ne var ne yoksa bitkisel ve hayvansal üretim için kullanmalıyız. Bugün yaşadığımız sorunun temeli yeterince üretememekten kaynaklanmıştır. Bu söylemlerimiz sonrasında Resmi Gazete'nin 8 Mart 2022 tarihli sayısında yayımlanan Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesinin Desteklenmesine İlişkin Karar önemlidir. Kararda belirtilen konular ve destekleme uygulaması, 2021 yılında başlatılan Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi'nin içinde de yer almaktadır. Bu karardan beklentimiz destek mekanizmasının daha hızlı ve verimli işlemesidir. Bu yılki bahar ekilişlerinde hibe destekler çiftçiye bir an önce ulaşmalı, çiftçi ekime yönlendirilmelidir.'
ATIL ARAZİLERDE EKİME YÖNELİK HİBEYE DESTEK
Ülkede işlenen uzun ömürlü bitki alanının 23 milyon 446 bin hektar olduğu bilgisini veren Bayraktar, toplam alanın 3 milyon hektarının nadas bölgesi olduğunu dile getirdi.
Bayraktar, işlenen alanın 15 milyon 122 bin hektarının Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlı olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu:
'ÇKS'ye kayıtlı alanda üretim yapan çiftçiler tarımsal desteklerden faydalanabilmektedir. Bu durumda ülkemizde 8 milyon 324 bin hektar tarım arazisi kayıt altına alınamamakta, bu alanların bir kısmında üretim devam etse de üretici desteklerden yararlanamamaktadır. 8 milyon 324 bin hektar tarım alanı, intikali yapılamamış, hissedarlar arasındaki sorunlar veya arazilerin çok küçük olması nedeniyle işlense de ÇKS'ye kayıt ettirilmeyen, atıl tarım alanları ve ecrimisille işlenen hazine arazilerinden oluşmaktadır. Bu alanlarda üretim yapan çiftçi, yüksek üretim maliyetleri karşısında destek de alamayınca üretimden vazgeçmek durumunda kalmaktadır. 8 milyon 324 bin hektar alanın 2 milyon 940 bin hektarı atıl tarım alanıdır.'
Boş, atıl durumda bulunan veya nadasa bırakılan arazilerin, uygun münavebe planı ve ekim yöntemleri kullanmak suretiyle tarımsal üretime kazandırılmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Bayraktar, 'Ülkemizde tarım yapılabildiği halde nadasa bırakılmış 2021 yılı itibarıyla 3 milyon hektar alan ve 2 milyon 940 bin hektar atıl tarım arazisi ile toplam 5 milyon 940 bin hektar tarım alanında, yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı çerçevesinde ekim seferberliği başlatıldığını kabul etmek istiyoruz. Bu alanlarda ithalata bağımlı olduğumuz hububat, baklagiller ve yağlı tohumlu ürünler üreten çiftçilere proje toplam bedelinin azami yüzde 75'ine kadar hibe desteği vermek geç kalınmış olsa da oldukça yerinde bir karardır. Bununla birlikte, hayvancılık sektörümüzün içinde bulunduğu sıkıntılı durum dikkate alınarak, yem bitkisi üretimimizin artırılmasına yönelik teşvik edici önlemlerin de söz konusu uygulamaya dahil edilmesi gerekmektedir.' dedi.
ÜRETİCİYE GARANTİ VERİLMELİ
Bayraktar, bahar ekilişlerinin başlayacağını anımsatarak şunları kaydetti:
'2019/2020 sezonu verilerine göre kuru fasulyede yüzde 24, kırmızı mercimekte yüzde 28,3, nohutta yüzde 14,7 olan üretim açığı nadas alanlarında baklagiller ekimlerinin yapılmasıyla azalacaktır. Bugünlerde savaş nedeniyle Rusya ile Ukrayna'dan yapılacak ithalatta sorun yaşanan ayçiçeğinde üretim açığımız yüzde 40'tır. Yine mısırda üretim açığı yüzde 24,5, pirinçte yüzde 15,1, buğdayda yüzde 17,2, arpada yüzde 5,2'dir. Bu üretim açıklarını kapatmak için atıl alanlarda ekim yapılarak üretimin artırılması elzem hale gelmiştir. Bahar aylarında yapılabilecek en fazla üretim hedeflenmeli, çiftçinin girdi maliyetleri desteklenmeli, diğer taraftan hasatta değerinde ürününü pazarlayabileceğinin garantisi verilmelidir.'