Babasından kalma tahta tezgahında yıllardır geleneksel yöntemlerle Gaziantep’in tarihi ve kültürel dokusunu yansıtan kilimleri dokuyan 82 yaşındaki Yaşar Elbir, ilerlemiş yaşına rağmen 3 metrekarelik dükkanında mesleğini yaşatmanın mücadelesini veriyor.
Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde yaşayan 82 yaşındaki Yaşar Elbir, adına türküler yazılan, eski Osmanlı ve Antep evlerinde, yörük çadırlarında kullanılan sedir, yerlere serilen şark köşeleri ve motif amacıyla duvarlara asılan kilimleri dokuyarak 75 yıl önce babasından öğrendiği mesleği ayakta tutmaya çalışıyor. Her gün sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Şehreküstü Konakları’nda bulunan 3 metrekarelik dükkanına gelen Elbir, ilerleyen yaşına aldırış etmeden tahta tezgahının başına geçip ilk günkü hevesle kilim dokuyor.
Eski el tezgahının son ustası kilimleri yurt içindeki ve yurt dışındaki müşterilerine satıyor
Gaziantep’te eski el tezgahının son ustası olan Yaşar Elbir, 1995 yılından beri 3 metrekarelik dükkanında teknolojiye karşı direnerek el dokuması kilimler üretmeye devam ediyor. Babasından öğrendiği mesleğini incelikleriyle icra ederek 75 yıldır kilim dokuyan Elbir, ilerleyen yaşına rağmen ürettiği el emeği göz nuru kilimleri yurt içindeki ve yurt dışındaki müşterilerine satarak hem geçimini sağlayan hem de mesleğini sürdürüyor.
"Öğrenmek isteyen varsa gelsin öğreteyim"
Kilim dokumayı babasından öğrendiğini belirten Elbir, mesleğini yaşatmak için çabaladığını belirterek, “Bu meslekte bir tek ben kaldım. Bu mesleği bu şehirde başka yapan yok. Usta da tezgahta tek kaldı. Öğrenmek isteyen varsa gelsin öğreteyim” dedi.
Geleneksel yöntemle dokuma yaparak teknolojiye direniyor
Çırak olarak başladığı mesleğini yaşamı süresince devam ettirmeyi ve öğrenmek isteyenlere aktarmayı hedeflediğini belirten Elbir, yüzyıllardır kilim dokumacılığı sektörünün önemli merkezlerinden olan Gaziantep’te sadece bir tane tahta tezgah ve bu tezgahta çalışabilen bir usta kaldığına dikkat çekti. Sanayinin gelişmesi ile tahta tezgahların yerini elektronik tezgahlar aldığını belirten Elbir, mesleğe ilginin olmamasının ve çırak yetiştirilememesinin kilim dokumacılığının zaman geçtikçe azalmasına neden olduğunu ifade etti.
“Bu meslek ölmesin diye çaba sarf ediyorum”
Mesleğini yaşatmak için çabaladığını belirten Elbir, “Bu meslek bana babamdan kaldı. Kilim dokuma baba mesleğimdir. Bu mesleğe çırak olarak başladım. Daha sonra da kilim dokumaya başladım. Halen mesleğime devam ediyorum. Bu meslek ölmesin diye çaba sarf ediyorum. Mesleği birilerine öğretmek istiyorum. Fakat gelen olmuyor. Kilim ustası olarak tek başıma kaldım” ifadelerini kullandı. Tezgahlarda el emeği göz nuruyla dokunan halı, kilim, savan ve çulha gibi ürünlerin artık fabrikalarda son teknolojik makinelerde üretildiğini belirten Elbir, Gaziantep’te önceki yıllarda sayısı 9 bin ile 10 bin arasında olan ve tamamen insan gücüyle çalışan tahta tezgahların kalmadığını da bildirdi.
İlerlemiş yaşına rağmen her gün kilim dokuyor
İlerlemiş yaşına rağmen her gün iş yerine gelerek tezgâhının başında çalışmaya devam ettiğini ifade eden Elbir, “Babam vefat ettiğinde ben henüz küçüktüm. Daha sonra babamın mesleğini ben devam ettirdim. Babam tezgahın başından ayrıldığında, mesleği öğrenmek için tezgahta boş mekik atardım. Kilim dokumacılığı sadece Gaziantep’te var, başka yerde yok” şeklinde konuştu.
“Usta da tezgahta tek kaldı”
Gaziantep’te kilim dokuma ustası olarak bir tek kendisinin kaldığını belirten Elbir, “Benden başka da kilim dokuyan usta yok. Tezgah da tek usta da tek artık. Mesleği öğrenmek isteyen varsa gelsin öğreteyim. Fakat kimse öğrenmek istemiyor. Mesleğin zor ve parasının az olduğunu söylüyorlar. Çalışırsan neden para kazanılmasın? Zamanında bu meslek ile ev geçindirdik. Hiç kimse bu mesleğe tenezzül etmiyor. Kilim dokuma genç işi. Ben 82 yaşındayım, artık zorlanıyorum. Meslek ölmesin diye çabalıyorum ve ben de mesleği bırakırsam bu meslek biter” diye konuştu.