• BIST 100

    10467,20%-0,16
  • DOLAR

    41,92% -0,05
  • EURO

    48,71% -0,28
  • GRAM ALTIN

    5573,60% -5,14
  • Ç. ALTIN

    9712,10% -1,50

Bağımlılık tedavisi genetik, çevresel ve psikolojik şartlara göre oluşturulmalı!

04 Eylül 2025, Perşembe 12:20
04 Eylül 2025, Perşembe 12:20
Bağımlılık tedavisi genetik, çevresel ve psikolojik şartlara göre oluşturulmalı!
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

Bağımlılık, yalnızca bir tercih olmadığını belirten uzmanlar, beyindeki biyolojik değişimlerin sonucu ortaya çıkan bir hastalık olduğunu söylüyor.

Psikoaktif maddeler, beynin ödül ve karar verme sistemlerini etkileyerek kontrol kaybına yol açtığını aktaran Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Onur Noyan, bağımlılığın çok yönlü bir beyin hastalığı olduğundan bahsetti ve tedavi ile anlayışlı yaklaşımın önemine vurgu yaptı.

Bağımlılık, beyindeki değişimlerle kontrol kaybına yol açıyor!

Bağımlılığın, toplumda genellikle bireyin iradesiyle yaptığı bir ‘tercih’ olarak görülse de, bilimsel açıdan bir beyin hastalığı olarak tanımlandığını dile getiren Prof. Dr. Onur Noyan, “Bunun temel nedeni, madde kullanımının zamanla beyinde kalıcı biyolojik değişikliklere yol açmasıdır.” dedi.

İlk kullanımın çoğu zaman bilinçli bir tercih olsa da, devam eden süreçte beynin ödül merkezi olan mezolimbik sistemdeki işleyişin bozulduğunu aktaran Noyan, “Özellikle dopamin düzeylerindeki değişiklikler, kişinin yemek, sosyal ilişki gibi doğal haz kaynaklarına olan duyarlılığını azaltır ve maddeye karşı aşırı bir motivasyon gelişmesine neden olur. Aynı zamanda prefrontal kortekste, yani beynin ‘fren mekanizması’ olarak görev yapan bölgede bozulmalar meydana gelir. Bu da dürtü kontrolünü ve sağlıklı karar almayı zorlaştırır. Sonuç olarak bireyin bilişsel işlevleri zayıflar, madde kullanımı üzerinde kontrol kaybı yaşanır ve bağımlılık, bir tercih olmaktan çıkarak tedavi gerektiren nörobiyolojik bir beyin hastalığına dönüşür.” açıklamasını yaptı.

Karar alma ve dürtü kontrolü bozulduğu için birey madde kullanımını durduramıyor!

Psikoaktif maddeler olarak tanımlanan uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin, beynin haz alma, karar verme, öğrenme ve duyguları kontrol etme gibi önemli bölgelerini etkileyerek bağımlılığa yol açtığını vurgulayan Noyan, “Özellikle beynin ‘ödül sistemi’ olarak bilinen yapılar dopamin adlı kimyasalın aşırı salınmasıyla devreye girer ve kişiye yoğun bir haz duygusu verir. Zamanla bu sistem bozulur; kişi doğal yollarla mutlu olamaz hale gelir ve sürekli madde arayışına girer.” dedi.

Karar alma ve dürtü kontrolünü sağlayan prefrontal korteks zayıfladığı için, bireyin zararlarını bilse bile madde kullanımını durduramadığını aktaran Noyan, “Aynı zamanda amigdala ve hipokampus gibi bölgeler, maddeyle ilgili anıları ve duygusal deneyimleri pekiştirerek bağımlılığı daha kalıcı hale getirir. Bu nörobiyolojik değişiklikler sonucunda kişi, maddeden başka hiçbir şeye ilgi duymamaya başlar ve kullanım üzerinde kontrolünü kaybeder. Bu nedenle bağımlılık, sadece bir alışkanlık değil, tedavi gerektiren bir beyin hastalığıdır.” şeklinde konuştu.

Bağımlılık, anlayış ve profesyonel destek gerektiren bir hastalık!

Bağımlılığın bir hastalık olduğunu anlamanın, kişinin sadece kendi iradesiyle bu durumdan kurtulmasının çoğu zaman mümkün olmadığının kabul edilmesine yardımcı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Onur Noyan, şöyle devam etti:

“Bağımlı birey iyileşmek isteyebilir, ancak beyindeki değişimler nedeniyle tıbbi ve psikolojik destek olmadan bu süreçle başa çıkmakta zorlanacaktır. Bu noktada toplumda sıkça karşılaşılan ‘istersen yaparsın’ ya da ‘kendine hakim ol’ gibi ifadeler, hem kişide suçluluk ve yetersizlik duygusu yaratır hem de aile içinde anlaşmazlık ve tartışmalara yol açabilir. Oysa hastalık modeli, bağımlılığın kişinin iradesini zayıflatan nörobiyolojik temelleri olduğunu kabul ederek, daha anlayışlı, destekleyici ve profesyonel bir yaklaşımın önemini vurgular. Bu da hem tedavi sürecini kolaylaştırır hem de hasta ile ailesi arasındaki ilişkiyi iyileştirir.”

Bağımlılıkla mücadelede bütüncül ve bilimsel bir yaklaşım gerekir!

Bağımlılığın sadece bireysel tercihlere değil; genetik, çevresel ve psikolojik etmenlerin bir araya gelmesine bağlı olarak gelişen çok yönlü bir hastalık olduğunun altını çizen Prof. Dr. Onur Noyan, “Genetik yatkınlık, bazı bireylerin maddelere karşı daha duyarlı olmasına neden olurken; aile içi çatışmalar, çocukluk travmaları, arkadaş çevresi ve maddeye kolay erişim gibi çevresel etkenler de riski artırır. Ayrıca depresyon, anksiyete gibi psikiyatrik sorunlar, bireyin maddeyi bir baş etme aracı olarak kullanmasına zemin hazırlar.” dedi.

Bu etmenlerin bir bütün olarak ele alınmasının, etkili, bireye özel ve sürdürülebilir bir tedavi yaklaşımı geliştirilmesini sağladığını dile getiren Noyan, bu nedenle bağımlılıkla mücadelede tek boyutlu değil, bütüncül ve bilimsel bir bakış açısı benimsenmesi gerektiğini vurguladı.

Bağımlılık bir irade zayıflığı değil, nörobiyolojik değişimlerle ortaya çıkan bir beyin hastalığı!

Toplumda bağımlılığın ‘iradesizlik’ olarak damgalanmasının, hem bireylerin yardım aramasını engellediğini hem de tedavi sürecini zorlaştırdığını kaydeden Prof. Dr. Onur Noyan, “Oysa bağımlılık, beynin ödül, karar verme ve dürtü kontrolü sistemlerinde meydana gelen nörobiyolojik değişimlerin sonucu ortaya çıkan bir beyin hastalığıdır.” dedi.

Bu bilgilerin  aktarılmasının, bağımlı bireylerin suçlanmadan, anlayışla karşılanmasını sağlayacağına ve onların tedaviye yönelme olasılığını artıracağına işaret eden Noyan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Ayrıca ailelerin de daha yapıcı, destekleyici bir tutum benimsemelerine katkı sunar. Bağımlılıkla mücadelede iyileşme sürecinin başarılı olabilmesi için, bireylere karşı anlayışlı bir yaklaşım sergilemek kadar, aynı zamanda net, tutarlı ve sınırları belli bir tutum benimsemek de büyük önem taşır. Çünkü bağımlılık davranışı çoğu zaman inkâr, kaçınma ve dirençle birlikte seyreder. Bu nedenle tedavi sürecinde kararlılık, süreklilik ve düzenli profesyonel takip, hem bireyin motivasyonunu koruması hem de nüks riskinin azaltılması açısından kritik rol oynar. Toplumsal farkındalığı artırmak için bilim temelli kamu spotları, okullarda eğitim programları, medyada uzman görüşlerine yer verilmesi ve bağımlılık yaşayan kişilerin deneyimlerini paylaşabildiği güvenli alanların oluşturulması önemlidir. Bu sayede, damgalama yerine empati ve bilgiye dayalı bir yaklaşım yaygınlaşabilir, toplum bağımlılıkla daha etkili bir şekilde mücadele edebilir.” (İLKHA)

Ateşkesin başlamasından bu yana Gazze'ye sadece 986 yardım tırı girdi

Mersin’de “Narkokapan” operasyonu: 3 suç örgütü çökertildi, 370 gözaltı

Umut Kervanı'ndan İskenderun ve Payas’ta gıda yardımı

Ensarullah lideri Husi: Askeri sanayide Arap ülkeleri arasında lideriz

HÜDA PAR Milletvekili Ramanlı, Erciyes Üniversitesi öğrencilerini Meclis’te ağırladı

Kamerun'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hile yapıldığı iddiasıyla protestolar başladı

Konya’da “O’nu Oku, O’nu Yaşa” Siyer Yarışmasına başvurular başladı

Adana'da bir sürücü, direksiyon başında hayatını kaybetti

Etiyopya'da tren kazası: 14 ölü

Antalya Havalimanı’na yeni hava trafik kulesi inşa edilecek

HÜDA PAR İdil İlçe Başkanlığından çağrı: "Ölüm Yolu" acilen bölünmüş yola dönüştürülmeli

Bakan Bak'tan Malatya Büyükşehir Belediyesi'ne ziyaret

Mardin’de zincirleme kaza: Biri ağır 5 yaralı

HÜDA PAR'dan TOKİ’ye devredilen mera alanları için Ormanardı köyüne ziyaret

Doğal gaz yetkili uzmanı Arda: Hem ısı hem de enerji tasarrufu için bütün odaların petekleri çalıştırılmalıdır

Gaziantep'te 10 yıl 7 ay hapis cezası bulunan şüpheli yakalandı

Gaziantep'te usulsüz tıbbi ilaç üretimi yapan şüpheli tutuklandı

"Yeşil Vatan Seferberliği" başlatılacak

Konya’da “İyilik iyi gelir” projesi kapsamında istişare toplantısı düzenlendi

Bingöl'de Yetimler Vakfı’ndan anlamlı etkinlik: Ailelerle kahvaltıda buluştular

"Kur'an-ı Kerim'i Yüzünden Güzel Okuma Yarışması Türkiye Finali" Gaziantep'te düzenlendi

Konya semalarında Orionid meteor yağmuru etkili olacak

Minguzzi cinayeti davasında karar açıklandı

Yetimler Vakfı Gaziantep’te 250 yetim çocuğa hayvanat bahçesi gezisi düzenledi

Avrupa Yetim Eli'nden kışlık yardım

OSTİMTECH-SESI 2025: Bilim ve sanayi güçlerini OSTİM’de buluşturdu

Türkiye ile Kuveyt arasında bazı anlaşmalar imzalandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Gazze açıklaması

Zirai don desteği desteği üreticilere can simidi oldu

Bitlis merkezli 7 ilde eş zamanlı tefecilik operasyonu: 26 gözaltı

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


Ateşkesin başlamasından bu yana Gazze'ye sadece 986 yardım tırı girdi

Mersin’de “Narkokapan” operasyonu: 3 suç örgütü çökertildi, 370 gözaltı

Umut Kervanı'ndan İskenderun ve Payas’ta gıda yardımı

Ensarullah lideri Husi: Askeri sanayide Arap ülkeleri arasında lideriz

HÜDA PAR Milletvekili Ramanlı, Erciyes Üniversitesi öğrencilerini Meclis’te ağırladı

Kamerun'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hile yapıldığı iddiasıyla protestolar başladı

Konya’da “O’nu Oku, O’nu Yaşa” Siyer Yarışmasına başvurular başladı