Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi ve yerel kaynakların etkin kullanımını sağlamak amacıyla bölgedeki kamu ve sivil toplum aktörlerine mali ve teknik destek veren 26 kalkınma ajansı, Ankara’da, Kalkınma Ajansları Değerlendirme Toplantısı ile bir araya geldi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kütüphanesi’nde, Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi ve yerel kaynakların etkin kullanımını sağlamak amacıyla bölgedeki kamu ve sivil toplum aktörlerine mali ve teknik destek veren ve sorumlu oldukları bölgenin öncelikli ihtiyaçlarına göre kalkınmayı teşvik edici destek programları yürüten 26 Kalkınma Ajansı’na yönelik “Kalkınma Ajansları Değerlendirme Toplantısı” düzenlendi. Kalkınma ajanslarının hem geçmiş dönem uygulamalarının gözden geçirileceği hem de ilerleyen dönemde ajansların vizyonunun ne olması gerektiğinin tartışılacağı toplantıya, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve çok sayıda ajans temsilcisi katıldı.

Bakan Varank burada yaptığı konuşmada, temel amaçlarının Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak ve Türk milletinin refahını artırmak olduğunu belirerek, bu konuya erişmek üzere yürütülen süreçte, içeriden ya da dışarıdan türlü engellemelere karşılaşmalarına rağmen bu durumlardan hiçbirinin, onları Türk milletine hizmet yollarından alıkoyamadığını söyledi.

“TOPYEKUN KALKINMIŞ BİR TÜRKİYE İNŞA ETMEYİ AMAÇLIYORUZ”

Bölgesel kalkınma anlayışının, ulusal kalkınma sürecinin ayrılmaz bir parçası olduğunu niteleyen Bakan Varank, “Bu anlayışı uygularken iki önceliğimiz bulunuyor. Bir yandan tüm illerimizin, ilçelerimizin, bölgelerimizin rekabet güçlerini geliştirerek ulusal ekonomiye katkılarını artırmak istiyoruz. Diğer yandan da bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarını azaltarak topyekun kalkınmış bir Türkiye inşa etmeyi amaçlıyoruz” dedi.

Bakan Varank, yıllara geçen tecrübelerini mümkün olduğunca bölgelere aktarmaya çalıştıklarını belirterek, bu işi ana aktörünün, yerel paydaşların hizmetinde olan kalkınma ajansları olduğunu dile getirdi.

Kalkınma ajanslarının 10 yıldır yürüttüğü çalışmalar neticesinde muazzam derecede proje geliştirme tecrübesi oluştuğuna dikkati çeken Bakan Varank, “Biz Bakanlık olarak bu tecrübenin paylaşılıp çoğalmasını, paydaşlar arasında iletişimi güçlenerek yeni iş birliği kapılarını aralanmasını arzu ediyoruz. Bu nedenle bir değerlendirme toplantısı organize ederek geniş kalkınma ajansları ailesini bir araya getirmek istedik” diye konuştu.

“24 BİNDEN FAZLA KALKINMA ODAKLI PROJEYE 15 MİLYAR LİRANIN ÜZERİNDE DESTEK SAĞLADI”

Türkiye genelinde bir kamu kurumunun sıfırdan kurulması, örgütlenmesi ve olgunlaşması için 10 yıllık bir sürenin uzun bir süre olmadığına dikkati çeken Varank,” Buna rağmen kalkınma ajanslarımız çok başarılı işlere imza attılar. Elimizdeki potansiyelin daha iyi anlaşılması bakımından, bu başarılı işlerin bazılarına kısaca değinmekte yarar görüyorum. Bakınız bugüne kadar ajanslar; kamu, sivil toplum ve özel sektörden gelen 24 binden fazla kalkınma odaklı projeye 15 milyar liranın üzerinde destek sağladı” ifadelerine yer verdi.

Bakan Varank, teknoloji tabanlı girişimciliğin geliştirilmesinin de bölgesel kalkınma kapsamında üzerinde durdukları bir diğer konu olduğu bilgisini vererek, “İstanbul’un küresel bir girişimcilik merkezi olması hedefiyle başlattığımız çalışmaları İstanbul’a özel kurguladığımız girişim sermayesi fonları ile taçlandırdık. Ankara’da daha tohum aşamasındaki girişimleri desteklemek üzere bir kitle fonlaması uygulaması başlattık. Bu inovatif uygulamaları siz değerli Yönetim Kurulu üyelerimizin destekleri ile potansiyel barındıran diğer bölgelerimize yaygınlaştırmayı istiyoruz” dedi.

“FARKLI İL VE İLÇELERDEKİ 100 PROJEYE YAKLAŞIK 632 MİLYON LİRA DESTEK SAĞLAYACAĞIZ”

Bakan Varank, son üç yılda farklı bakanlıklarla yürüttükleri önemli proje ve faaliyetlerin, kalkınma ajanslarının eliyle hayata geçirildiğini belirterek, şöyle devam etti:

“Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere pek çok Bakanlığımızla etkili çalışmalara imza attık. Örneğin, Gençlik ve Spor Bakanlığımızın desteği ile gençlerin kişisel ve sosyal gelişimine katkı sağlamak, gençleri istihdam imkanına kavuşturmak amacıyla Çalışan ve Üreten Gençler Programını devreye aldık. 2021 yılında ilk defa başlattığımız bu program ile farklı il ve ilçelerdeki 100 projeye yaklaşık 632 milyon lira destek sağlayacağız. Belediyeler, kaymakamlıklar, il özel idareleri paydaşlığında yapacağımız emek yoğun sektörlere dönük 175 fabrika binası ve spor alanını özel sektöre tahsis ederek yaklaşık 65 bin gencimizi inşallah istihdam edeceğiz.”

“ŞEHİRLERİMİZİN VE BÖLGELERİMİZİN REKABETÇİ OLDUĞU ALANLARDA BÜYÜK ÖLÇEKLİ VE DAHA ODAKLI PROJELERE AĞIRLIK VERECEĞİZ”

Bakan Varank, kalkınma ajansları ile elde edecekleri çok büyük bir potansiyel olduğunun altını çizerek, “Gelin bunu hep birlikte daha da geliştirelim hem bölgesel hem de ulusal kalkınma çabalarımızda aktif bir şekilde kullanalım bu imkanları kullanalım. Bizler önümüzdeki dönemde şehirlerimizin ve bölgelerimizin rekabetçi olduğu alanlarda büyük ölçekli ve daha odaklı projelere ehemmiyet vereceğiz. İklim değişikliğinin etkilerini giderek hissettirmesi nedeniyle yeşil büyüme konusunda her zamankinden daha fazla seçici olacağız” diye konuştu.

“BUGÜNE KADAR İŞLETMELERİMİZ BİZE 53 BİN YENİ İSTİHDAM İÇİN TAAHHÜTTE BULUNDU”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 Ocak’ta genç, yeni mezun ve kadın istihdamını önceliklendiren Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Mikro ve Küçük İşletmelere Hızlı Destek Programı’nın ikinci fazını duyurduğunu hatırlatan Bakan Varank, “Son 12 aydaki çalışan sayısını koruyup meslek lisesi veya üniversite mezunu gençleri en az 12 ay boyunca istihdam etme taahhüdünde bulunan işletmelere 100 bin lira faizsiz destek veriyoruz. Biz bu programı ilan ettikten sonra aradan yaklaşık bir ay geçti. İstihdamı odağına alan bu programımız, yoğun ilgiyle karşılaştığını şu anda görebiliyoruz. Bugüne kadar işletmelerimiz bize 53 bin yeni istihdam için taahhütte bulundu. Biz de bu firmalarımıza 100 bin liralık ödemelerini yapmaya başladık. Ama Cumhurbaşkanımız o gün bir hedef koydu. Bu programla en az 75 bin yeni istihdam oluşturmalıyız dedi. Bu manada bu mikro ve küçük ölçekli işletmeler destek programının başvuruları mart ayının sonuna kadar deva ediyor. Ben buradaki tüm taraflardan da ricada bulunuyorum. Lütfen işletmelerimizi bu programa yönlendirelim ve daha fazla gencimizin ve kadınımızın bu sayede istihdam edilmesini sağlayalım. İşletmelerimiz de bu 100 bin liralık desteği ıskalamasınlar. Bu dönemde faydalanabilecekleri, istihdama katkı sağlayabilecekleri bir program. Bunu da buradan ilan etmiş olayım” ifadelerine yer verdi.

“ÖZELLİKLE GENÇLİĞİMİZİN BİR TANESİNİN BİLE HEBA OLMAMASI BİZİM EN BÜYÜK ÖNCELİKLERİMİZDEN BİRİ”

Üretim ekonomisi için yeni çabaları, yeni yaklaşımları geliştirmenin ve bu anlamda hızlı olmanın en önemli etken olduğunu dile getiren Kasapoğlu, “Türkiye’nin doğal kaynaklarından nüfusuna, nüfus profilinden gençliğine kadar pek çok önemli avantajı söz konusu. Özellikle gençliğimizin bir tanesinin bile heba olmaması bizim en büyük önceliklerimizden biri. Potansiyel enerjimizin somut üretim gücüne çevrilmesi de önemli bir konu. O yüzden biz, bakanlık olarak gençliği ve sporu önceleyen projelerde, tüm kalkınma ajanslarımız ile iş birliğine hazırız” dedi.

“BU YIL, E-SPOR İLE ALAKALI 12 İLDE HAYATA GEÇİRECEĞİMİZ BİR ÇALIŞMAMIZ VAR”

E-spor’un en az klasik spor dalları kadar bir potansiyel alan olduğuna vurgu yapan Bakan Kasapoğlu, “Sanayi Bakanlığı ile gençlere ve ailelerine e-spor ile ilgili bir bilinç ve farkındalık kazandırma çalışmamız var. Kalkınma ajansları, Gençlik ve Spor İl Müdürlükleri, Gençlik Merkezleri aracılığıyla uygulanan program kapsamında, lisanslı oyuncular, antrenörler, yayıncılar ve hakemler e-spor alanında yetiştirilmeye başlandı. E-spor ile ilgili genç istihdamın artırılması, oyun girişimciliğinin geliştirilerek, tüm e-spor sektörünün geliştirilmesi de hedeflerimizden biri. Bu çerçevede 5 ilde hayata geçirdiğimiz ve bu yıl da 12 ilde hayata geçireceğimiz bir çalışmamız var” diye konuştu.

“SPOR ALTYAPIMIZI, SPOR TURİZMİNE KAZANDIRMA NOKTASINDA ÇOK BÜYÜK SORUMLULUĞUMUZ VAR”

Bakan Kasapoğlu, “Sports in Turkey” projesinin, Türkiye’nin uluslararası arası tanıtımına büyük katkı sağlayacağını düşündüklerini belirterek, “Hepiniz şahitsiniz. Türkiye’nin dört bir yanında rekabet gücü yüksek devasa spor tesislerimiz var. Bu spor altyapımızı, spor turizmine kazandırma noktasındaki iş birliklerimizi de yine birlikte geliştirip bu anlamdaki çıtamızı çok ama çok daha yukarılara taşıma sorumluluğumuz var” ifadelerine yer verdi.

“UZUN YILLARDAN BERİ SÖMÜRÜLEN İNSANLIĞIN UMUDU OLMAYA AİT BİR SORUMLULUĞUMUZ SÖZ KONUSUDUR”

Cumhuriyet’in birinci asrın karnesinin güçlü bir şekilde ikinci asra emanet edilmesi gerektiğini söyleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Rakamlarımızın her tarafta iyi olduğu, karne notlarımızın her tarafta iyi olduğu ve 29 Ekim 2023’te başlarken atacağımız adımların o karnenin başlangıç vesilesi olarak teşkil ettiği bir süreç hepimizin sorumluluğu. Geçmişe ait bir sorumluluktur, bugüne ait bir sorumluluktur, gelecek nesillerimize ait sorumluluktur. Dün geldiğimiz Ukrayna’dan geçen gittiğimiz Macaristan’a kadar uzun yıllardan beri sömürülen insanlığın umudu olmaya ait bir sorumluluğumuz söz konusudur” diye konuştu.

Osmanlı’nın son 200-300 yılında gelişme çabası ortaya koymaya çalıştığını hatırlatan Bakan Soylu, “Bir taraftan Karlofça ile bizi sıkıştırdılar, bir taraftan o cendereden çıkabilmek için büyük bir çaba harcandı, bir taraftan da batıyla aramızdaki makas sürekli açıldı. Aynı zamanda bunu gerçekleştirirken kendi kültürümüzü, medeniyetimizi, benliğimizi de kaybetmemek için de büyük bir mücadele ortaya koyuldu. Biz bu gayreti ortaya koydukça yeni tekliflerle geldiler. Bize sadece faizle kredi önerdiler, borç verdiler. Son 200 yıllık tarihimize bakarsanız borcu kapatmak için de faizle kredi verdiler. Karşılığında bizi biz yapan ne varsa onu bırakmamızı bir tarafa terk etmemizi istediler. Hiçbir zaman kalkınmayla ilgili yapısal rehber önermediler” dedi.

“GEZİ OLAYLARIYLA İSTANBUL HAVALİMANI’NIN NE İLGİSİ VARDI”

Gezi olayları sırasında Türkiye’nin faizinin 4,5 puan olduğunu belirten Soylu, “Gezi olaylarını çıkaranların talepleri ekonomik taleplerdi, yasal talepler değildi. Türkiye’nin kalkınmasını, büyümesini, zenginleşmesini, altyapısını engellemek için serpilip daha iyi bir noktaya gelmemizi engellemek için ortaya koyulan taleplerdi. Onlar da bu memleketin insanları ama kendi milletine inanmayan, tarihine inanmayan, özgüvenini kaybetmiş ancak başkalarının beslemesiyle hayatlarını devam ettirebilecek bir anlayışa sahiplerdi. Yine bizim insanlarımız, onlarla adım atmalıyız ama onları da kendi ülkelerine ve milletlerine güvenmeye hep beraber alıştırmalıyız. Hep beraber ayağa kalkmalıyız, zenginleşmeliyiz. Gezi olaylarıyla İstanbul Havalimanı’nın ne ilgisi vardı? Dünyanın en büyük barajlarının ne ilgisi vardı?” ifadelerine yer verdi.

“Geçmişimize yüz akıyla bakmak için hep beraber ayağa kalkmalıyız” diyen Bakan Soylu ,”Merak etmeyin. Biz sizin emrinize amadeyiz. Virgülsüz noktasız söylüyoruz. Yeter ki üretin, bu ülkenin yarınlarına çok güçlü bir katkı ortaya koyabilmek aynı zamanda istihdamı, yatırımı, üretimi artırabilmek gayretine sahip olun. Dünyanın en güzel tesislerinden bir taneyiz. Bu tesisin içerisinde kitap var, kütüphane var, eğitim var, bilgi var” diye konuştu.