Kahramanmaraş merkezli depremden sonra Diyarbakır’da çok sayıda kişi baş dönmesi şikayeti ve ’deprem oluyor gibi’ endişesiyle beraber hastanelere başvurdu. Dicle Üniversitesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akdağ, vertigoya işaret etti.
Merkezi Kahramanmaraş olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin hissedildiği bölgede çok sayıda kişi, baş dönmesi şikayeti ile “Deprem oluyor gibi” endişesi ile hastanelere müracaat etti. Dicle Üniversitesi Hastanesi Başhekimi ve Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Akdağ, vertigo hastalığının baş gösterdiğini işaret ederek vatandaşları uyardı. Başhekim Akdağ, psikolojik nedenlerle ve stres etkisiyle baş dönmesi ya da salınım sonrası aktifleşen vertigo artışları olabileceğini kaydetti.
“Başvuruların temelinde deprem var”
Son iki haftadır başvuruların artmasındaki sebebin deprem olduğunu belirten Başhekim Akdağ, “Deprem sonrası vertigo baş dönmesi şikayetlerinde son iki haftadır yoğun bir şekilde başvuran hastalarımız var. Baş dönmesi veya daha önce baş dönme hikayeleri vardı, deprem sonrası aktiflendi veya arttı şeklinde gelen hastalarımız oldu. Literatüre baktığımız zaman dünyada baş dönmesi ve depremle ilişkili 9 tane yayınımız var, Japonya kaynaklı. Bilindiği üzere Japonya dünyada en çok deprem yaşanan ülkelerden biri, yine Hindistan’dan makaleler mevcut. Aslında bunun füzyon patolojisine baktığımız zaman, baş dönmesi ve deprem arasındaki ilişkiyi analiz ettiğimizde temel anlamda birçok faktör rol oynuyor. Birinci faktör travma etkisiyle dönme ve sallanmayla beraber kristallerin içerdiği pozisyonel vertigo baş dönmesi varsa onu aktiflemiş olabilir. İstemsiz gerçekleşen salınım hareketi ile iç kulağımızdaki kristalleri etkileyerek baş dönmesini provoke edebilir. İkincisi bu sallantıya bağlı olarak kulaktaki kristallerin oynamasından ilişkisiz psikolojik olarak da bu baş dönmesi atağı başlatmış olabilir. Depremle ilişkileri var son 2 haftadaki başvuran hastaların temelinde deprem olmakla beraber, depremin gerek direkt etkisi olan salınım veya sekon etkisi dediğimiz stres, travma veya psikolojikman dediğimiz baş dönmesi etkisidir. Bunlar kapalı ortam ya da göçük altında kalmış o travmayı birebir yaşamışsa daha fazla olacağını söyleyebiliriz” dedi.
“Beyin kanaması da olabilir, kontrol şart”
Her baş dönmesini psikolojiye veya kristallere bağlamamak gerektiğini de hatırlatan Akdağ, beyin kanaması sonrası da baş dönmesi yaşandığını vurgulayarak gerekli testler için kontrol edilmesi gerektiğini hatırlattı. Akdağ, “Hızlı bir şekilde hastalarımızın objektif olup olmaması çok önemli, bu hastalıkta beyin kanaması da baş dönmesiyle başlayabilir. Dolayısıyla bu tür hastaların polikliniklere başvurması gerekiyor. Hiçbir hasta ’bu psikolojiktir, atlatılabilir’ diyemeyiz. KBB muayenesi yapılması gerekiyor, muayenede pozitif bir bulgu varsa iç kulakla ilgili denge ve işitme testleri yapılır. Onlarda organik asıl bir neden bulunursa ona göre tedavi yapılabilir, repozisyon manevrası yapılarak kristalleri yerine oturtarak tedavi etme yönüne ilaçsız gidebiliriz, bu da hastalara ciddi şekilde fayda sağlıyor, eğer zeminde fobik, psikolojik olan bir vertigoysa bu süreçte de psikolojik destek sağlanması gerekir” diye konuştu.