10358,5%0,26
40,22% 0,13
46,89% -0,38
4344,08% 0,22
6900,45% 0,00
Batman Düşünce ve İnanç Özgürlüğü Platformu, PKK'nın silah bırakmasına ilişkin başlatılan yeni sürece destek vermek amacıyla bir basın açıklaması yaptı.
"Bin Yıllık Kardeşlik" sloganıyla düzenlenen açıklama, Memur-Sen İl Binası'nda gerçekleştirildi.
Platform adına konuşan Sözcü Cengiz Arı, kalıcı barışın ve kardeşliğin önemine dikkat çekerek, silahların yakılması ile ortaya konulan iradenin kardeşliğin tesisi ve pekişmesi için tarihi bir fırsat olduğunu vurguladı.
Arı, ülkede 40 yılı aşkın bir süredir sosyal, ekonomik ve siyasal alanlarda derin acılara ve toplumsal yaralara yol açmış, birçok insanın maddi ve manevi yönden zarar görmesine neden olmuş çatışmalı sürecin sonunda; çatışmaların sona erdirilmesi, özgürlüklerin tesis edilmesi ve toplumsal barışın inşa edilmesi amacıyla başlatılan yeni sürecin umutla takip ettiklerini söyledi.
"Silahların bırakılması kardeşliğin tesisi için fırsattır"
Kardeşlik üzerine bina edilen ve bin yılı aşkın aynı kaderi paylaşan halkların fetret dönemi olarak addedilen zor günlerin geride kalacak olmasının sadece ülkede değil, etnik ve mezhepsel krizlerle boğuşan bütün Ortadoğu halklarına da umut olacağını vurgulayan Arı, şöyle devam etti:
"Yakın zamanda PKK'nın kongresinde fesih kararı alması ve sonrasında silahların yakılması ile ortaya konulan iradenin kardeşliğin tesisi ve pekişmesi için tarihi bir fırsat yarattığını düşünüyoruz. Bizler bu süreci sadece siyasi bir mesele değil, aynı zamanda vicdani, insani ve ahlaki bir sorumluluk olarak görüyoruz. Zira barış, adalet ve özgürlük; sadece güvenliğin değil, aynı zamanda insan onurunun korunmasının da temelidir."
"Yeni süreç halkın kültürel, dini ve ahlaki değerleriyle barışık olmalı"
Açıklamasının devamında Arı, "Aşağıda belirteceğimiz husus, yeni süreçte esas alınmasının hayati önemde olduğunu kamuoyunun dikkatine sunuyoruz: Her bireyin ve topluluğun kendini ifade etme, dinini, dilini öğrenme ve geliştirme, kültürel haklarını yaşama ve organize etme hakkı tartışmasız bir şekilde korunmalıdır. Bu haklar anayasa da güvence altına alınmalıdır. Temel haklar üzerindeki baskı ve sınırlamalar tamamen kaldırılmalıdır. Yeni çözüm süreci; halkın kültürel, dini ve ahlaki değerleriyle barışık bir dille yürütülmelidir. Kültürel ve dini değerlere mesafeli veya dışlayıcı bir tutumun barışı kalıcı kılamayacağı bilinmelidir." ifadelerini kullandı.
"Çözüm süreci, yalnızca siyasi aktörler arasında değil, sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla, toplumsal vicdanı temsil eden daha geniş bir zeminde yürütülmelidir." diyen Arı, "Bizler, inanç ve özgürlük temelli yapılar olarak bu sürece yapıcı katkılar sunmaya hazırız. İslam’ın emrettiği gibi, tüm Müslümanlar kardeştir. Kürt, Türk, Arap ve diğer halklar arasında birliği sağlamak için adalet, merhamet ve ortak değerlerde buluşulmalıdır. Devlet her insanının güvenliğini sağlamak, başta yaşam hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin korunması için kamu düzeni ve insan güvenliğinin sağlanması için görevini yerine getirmelidir. Devlet, Kürt meselesi ile ilgili halkın beklentilerini karşılayacak adımları cesaretle atmaya devam etmelidir." ifadesini kullandı.
"Artık buradan geri dönüş olmamalıdır"
Bu sürecin şeffaf, katılımcı ve hak temelli bir zeminde ilerlemesini desteklediklerini belirten Arı, "Artık buradan geri dönüş olmamalıdır. Silahların tamamen susması ve ortadan kaldırılması için gerekli adımlar atılmalıdır. Şiddetin yerine siyasetin imkan dahlinde olduğunu, kadim değerlerin hakim olduğu bir barışla bu süreç noktalanmalıdır. Dualarımız; fitnenin sona ermesi, adaletin galip gelmesi ve kardeşliğin tesis edilmesi içindir." dedi. (İLKHA)