Bingöl İl Müftülüğünde gerçekleşen etkinlikte okunması tavsiye edilen, Dr. Mustafa Merter tarafından kaleme alınan ‘’Hekaton'la Son Tango: Aileyi İfsad Etme ve İnsanlığı Yeniden Yapılandırma Küresel Projesi'nin Bir Meta-Analizi’’ kitabı İl Müftüsü Celal Sürgeç ve etkinliğe katılım sağlayan gençler tarafından tahlil edildi.
Üniversite öğrencileri ve gençlerin ilgiyle katıldığı etkinlik İl Müftüsü Sürgeç ve genç katılımcılar arasında karşılıklı analiz şeklinde gerçekleşti.
Etkinlik sonrası gençlere tavsiyelerde bulunan Sürgeç, ‘’Geçmişten günümüze cinsiyet ve aile konusunda tehlike arz eden küresel çaptaki hızlı dönüşümü ve aile mefhumunu ifsad etmek için çabalayan, perde arkasındaki senaristler tarafından nasıl yazıldığı ve planlandığının apaçık bir şekilde felsefi, psikolojik, sosyolojik, politik, hukuki ve tarihi boyutlarıyla gözler önüne seren kıymetli bir eser olarak elimizde bulunuyor. Dinimize göre bir kötülüğü engellemek önce o işe giden yolları engellemek ile başlar. Dolayısıyla bugün yazarın bizlere aktarmak istediği üzere bir toplumun en değerli yapı birimi olan aileyi bitirmek veya yeni nesilleri cinsiyetsizleştirme çabası tüm dünyanın küresel anlamda mustarip olduğu veya olacağı ciddi bir mesele halini almıştır. Temelleri aileye dayalı olmayan tüm topluluklar, milletler veya devletler zamanla çökmeye mahkûm olurlar. İnsanlığı veya topluluk bilinci taşıyan tüm yapıları hedef alan bu köhne ve fesad ruhlu çabalar ve birtakım şer odakları, teknoloji aracılığıyla bilhassa gençlerimizi hipnoz etkisiyle bir uçuruma sürüklemek istiyor. Bireyselleşme hastalığı bugün toplumumuza aşılanmaya çalışılan saatli bir bomba gibidir. Süslendirilip bizlere sunulmaya çalışılan bireysellik aslında toplumu ve değerlerimizi apaçık bir şekilde hedef almaktadır.
Sürgeç, "Tüm bu art niyetli çabalar ve hain planlar gösteriyor ki, bizlere çok önemli görevler düşmektedir. Çok şükür şu an tahlilini yaptığımız bu değerli eserde de okuduğumuz üzere bizim de daha dikkatli olmamız gerektiği aşikârdır. Bilhassa kutsallarımıza, değerlerimize örf ve adetlerimize ve bizden önceki nesillerin bizlere iyilik, güzellik ve doğruluk adına manevi bir miras olarak bıraktığı her hususa kıymetle sarılmalıyız. Yine Peygamber efendimizin bir mümin bir delikten iki defa ısırılmaz veya mümin baktı mı ferasetle bakar mealindeki hadisi şeriflerini kendimize şiar edinerek yolumuzu aydınlatmalıyız. İşte o zaman kökleri sağlam alnı ak ve geleceği parlak bir ümmet, bir nesil ve muazzam bir toplum halini almış oluruz.’’ dedi. (İLKHA)