Özel Muş Şifa Hastanesi’ne başvuran Aytar, burada yapılan ilk müdahalenin ardından Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi yoğun bakımına sevk edildi.
Aytar’ın hayati tehlikesinin devam etmesi ve yaşanan olayın ardından ailesi, ihmallerin olduğunu belirterek sorumluların cezalandırılmasını talep ediyor.
Kardeşinin özel bir klinikte saç ekimi yaptıktan sonra orada rahatsızlandığını ifade eden Ağabey Felemez Aytar: “Kardeşim saç ekimi merkezinde saç ektiği sürede rahatsızlanıyor ve orada bir serum takıp ağrı kesici vermişler. Daha sonra işleme tekrardan devam etmişler. İşlem arasında yemek vermişler. İşlem bittikten sonra gece saat 02’de evde tekrar rahatsızlanmış. Muş Şifa Hastanesi’ne başvurmuş, durumu kötüleşince Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi yoğun bakım ünitesine sevki yapıldı. Kardeşim burada birkaç gündür yoğun bakımda yatıyor. Bizler bir dizi ihmalkarlığın olduğunu gördüğümüz bu olayda çok daha kötü sonuçlar yaşanamadığı için şükür ediyoruz. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı sorumlular cezalandırılmalı. Bizler şu an yaşadığımız üzüntü ve acıyı başka alileler yaşamasın diye sorumluların adaletin önüne çıkarılması istiyoruz” dedi.
Saç ekimi işlemi sonrası yaşanan sağlık sorunlarının başlangıcında yapılan müdahalelerin yetersiz olduğunu vurgulayan ağabey, şu soruları gündeme getirdi:
“Hasta kabul ve öncesindeki süreç hasta hangi klinikte, hangi doktorun gözetiminde saç ekimi yaptırdı? Saç ekimi işlemi öncesinde hastaya yeterli bilgilendirme yapıldı mı? İşlem öncesi hastanın genel sağlık durumu ve enfeksiyon riski değerlendirildi mi? (Örneğin, bağışıklık yetmezliği, diyabet gibi durumlar var mıydı?) Saç ekimi öncesinde hijyen ve sterilizasyon protokollerine uygunluk denetlendi mi? İşlem sırasında, saç ekimi sırasında hangi teknik kullanıldı? (FUE, FUT vb.) İşlem sırasında sterilizasyon ve hijyen kurallarına uyuldu mu? İşlemi gerçekleştiren kişi yetkili bir doktor muydu, yoksa bir teknisyen mi?
İşlem sonrası ilk 24 saat, hasta işlemden sonra hangi klinik veya hastanede gözlem altında tutuldu? Hastaya operasyon sonrası antibiyotik veya koruyucu ilaçlar verildi mi? İlk enfeksiyon belirtileri ne zaman ortaya çıktı? Hasta şikâyetleri başladığında ilk tıbbi müdahaleyi kim yaptı?
Hastaneye başvuru süreci; hasta ilk olarak hangi hastaneye başvurdu? Başvurduğunda hangi belirtileri gösteriyordu? (Ateş, baş ağrısı, bilinç bulanıklığı vb.) Hastanede hangi tetkikler yapıldı ve ilk teşhis neydi? İlk müdahaleyi yapan doktor kimdi?
Hastanede tedavi süreci; hasta neden doğrudan yoğun bakıma alınmadı? Sepsis ve menenjit teşhisi ne zaman kondu? Hastanın bilinci ne zaman kapandı? Hastaya hangi antibiyotikler ve ilaçlar verildi? Tedavinin gecikmesine neden olan herhangi bir ihmal var mı?
Hukuki ve idari sorumluluklar; saç ekimi yapılan klinik ruhsatlı mıydı? İşlemi yapan kişi gerekli yetkilere sahip miydi? Hastanenin enfeksiyon kontrol komitesi olaya müdahale etti mi? Hastanın ailesine durumla ilgili yeterli bilgilendirme yapıldı mı? Bu olaydan sonra ilgili sağlık kuruluşunda bir denetleme yapıldı mı? Bir kurumun veya bir kişinin saç ekimi yapabilmesi için ya plastik cerrahi uzmanı, dermatoloji uzmanı, medikal estetik sertifikalı bir doktor olması ve aynı zamanda bu işlemi yapabilmesi için bu işyerinin ruhsatının bulunması şarttır. Bu işlemin yapıldığı yerin ruhsatı var mıdır? Varsa kimin adınadır? Ve bu işlemi yapan şahıs ruhsat sahibi midir yoksa bir işyerinde çalışma ruhsatı olan doktor mudur? Hastaneye yürüyerek gelen ve bilinci açık olan hastaya hastanede ne tür tetkik, tahlil yapıldı? Hangi tedaviler uygulandı? Bu tedaviye gerekli tıbbi cevabı nasıldı? Bu tedavi sonrası bilinci kaybı yaşayan hasta neden hastanede yoğun bakım servisi varsa servise alınmayıp acilde takip edilmeye devam edildi? Eğer tıbbi yoğun bakımı yoksa hasta neden bir üst kuruma sevk edilmedi? Hastanenin uzman doktorlarının icap nöbeti var mıydı? Hastaneye başvuran hastanın yapılan tıbbi tedaviye yeterince yanıt vermemesine rağmen hasta neden mesai saatine kadar bekletilerek tedavisinin geciktirilmesine sebep olundu?” (İLKHA)
