9147,32%1,28
34,54% 0,24
36,46% 0,34
2961,34% 0,90
4965,45% 0,74
Bir babanın sosyal medya isyanı
Abdülkadir Selvi'nin yazısındaki ilgili bölüm şu şekilde;
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak’a yeni doğmuş bebeği üzerinden insanlık dışı saldırı yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı da olsanız, eşiniz Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da olsa sosyal medyada insanlıktan nasibi almamış olanların hakaretlerine maruz kalabiliyorsunuz. Hem de dünyaya getirdiğiniz bebeğiniz üzerinden.
Daha önce de Başak Demirtaş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin de sosyal medyada çirkin saldırılara maruz kalmıştı. Bu kişilerin ortak özelliği kadın olmaları. Kadın olmak bu ülkede bu kadar zor mu? Galiba zor olan kadın olmak değil, bazıları için insan olmak çok zor.
Esra Albayrak, Cumhurbaşkanı’nın kızı, eşi bakan. O dahi bu tür çirkin saldırılara maruz kalıyorsa, normal vatandaş ne yapsın? Sosyal medya üzerinden görüntüleri teşhir edilmekle tehdit edilen genç kızlar tuzağa düşürülmek istenmedi mi? Bursa’da bir kadının çıplak görüntüleri servis edilmedi mi?
HANİ ERDOĞAN DİKTATÖRDÜ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üzerinde konuşmak bile insanın içini acıtıyor. Bu alçakların peşini bırakmayacağız” dedi. Bu bir Cumhurbaşkanı’ndan öte bir babanın isyanıydı. “Bizim ailemizin başına gelenler 83 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının başına gelebilir” diye konuştu. Cumhurbaşkanı haklı. İnsanlar sosyal medyanın saldırıları karşısında çoğu zaman kendini çıplak hissediyor. Hani Erdoğan diktatördü? Diktatörün ülkesinde kızına, damadına, yeni doğmuş torununa bu saldırıyı yapabilirler miydi?
SOSYAL MEDYA PLATFORMLARI SÖZ VERMİŞTİ
Elbette ki Erdoğan sadece mağdur bir aile reisi değil, aynı zamanda 83 milyonun hukukundan sorumlu Cumhurbaşkanı. O nedenle aynı zamanda çare merciinde bulunuyor. Erdoğan da sosyal medyanın düzene sokulması için kanun teklifinin hazırlanıp Meclis’e getirilmesini istedi.
Bursa’da bir kadının çıplak fotoğraflarının yayınlanması üzerine sosyal medyaya düzenleme yapılması konusu daha önce de gündeme gelmişti.
O zaman yapılan çalışmada sosyal medya platformları Twitter, Facebook, YouTube ve Instagram’ın Türkiye’de büro açmaları gündeme gelmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda yasal düzenleme yapılmasını istemiş ancak sosyal medya platformları söz vermişti. Erdoğan, “Bunlar söz verir, yapmaz. Bunlara inanmayın. Yasal düzenleme yapalım” demişti. Sonunda Erdoğan haklı çıktı. Söz verdikleri halde ofislerini getirmediler.
SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİNİN PARAMETRELERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün gündeme getirdi ama zaten daha önce de bir çalışma yapılmıştı. Şimdi o güncellenecek.
Buna göre:
1- Sosyal medya platformlarına Türkiye’de ofis açma zorunluluğu getirilecek.
2- Böylece Türkiye’deki kazançlarından vergi vermeleri sağlanacak.
3- Sosyal medya hesapları gerçek kimlikler üzerinde açılacak. Böylece sahte hesapların önüne geçilecek.
4- Suç konusu olan paylaşımlar yapanlar hakkındaki bilgilerin, yargının talep etmesi durumunda sosyal medya platformları tarafından hızla verilmesi sağlanacak.
5- Nefret söylemine izin verilmeyecek.
15 TEMMUZ’DAN ÖNCE YASALAŞACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis tatile girmeden önce yasal düzenlemenin yapılmasını istedi. Pandemi nedeniyle Meclis’in 15 Temmuz özel oturumundan sonra tatile girmesi düşünülüyor. Sosyal medyayla ilgili düzenlemenin hızla Meclis’e getirilip 15 Temmuz’dan önce yasalaşması bekleniyor.
‘#SOSYALMEDYAMADOKUNMA’ KAMPANYASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını tamamlamasının ardından sosyal medyada karşı kampanya başladı. Muhalefetin de destek verdiği kampanyada, “#SosyalMedyamaDOKUNMA” deniyor. Türkiye’nin sorunu buradan kaynaklanıyor. Bir yandan da insanların namusuna, şerefine dil uzatan bir güruh var. Ama bunlar sosyal medyanın tamamı değil hatta çok azı. Yerine göre FETÖ’cüler ya da PKK’lılar. Kimi zaman da insanlığını kaybetmiş tipler. İnsanlar namuslarını, şereflerini pazardan bulmadılar. Sosyal medyada organize bir kötülük var. Değnekler bağlanmış, köpekler salınmış. Buna bir tedbir alınması gerekiyor. Bu yapılırken, sosyal medyayı doğru kullananların cezalandırılmaması gerekiyor. Ancak sosyal medya platformları kapatılacak gibi bir hava oluşturuluyor. ABD’de, Almanya’da, Fransa’da, Belçika’da, İngiltere’de bu düzenlemeler yapılmış. Ama bu ülkeler aynı zamanda sosyal medyanın en güçlü olduğu ülkeler. Peki ABD ve Avrupa yaparken sosyal medya kapatılmıyor da Türkiye yapınca mı kapatılıyor? O zaman bırakalım insanların yeni doğmuş bebeğine küfretsinler.