10275,75%0,46
39,84% 0,11
46,95% 0,39
4274,15% 0,36
6794,97% -0,20
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edilen İklim Kanunu, iklim krizine karşı etkili ve adil mücadele beklentilerini karşılamadığı gerekçesiyle eleştirilerin hedefi oldu. TEMA Vakfı, yasayı “emisyon ticaretine öncelik veren, doğayı ve toplumu göz ardı eden bir düzenleme” olarak nitelendirdi.
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, kabul edilen düzenlemenin gerçek anlamda bir “iklim kanunu” değil, şirketlerin kazancını önceleyen bir "Emisyon Ticaret Sistemi Kanunu" olduğunu belirtti. Ataç, “Bu kanunla kaybeden doğa ve insan oldu” dedi.
2-3 Temmuz tarihlerinde TBMM'de görüşülerek kabul edilen kanunun, sera gazı azaltımı ve iklim krizine uyum politikalarını güçlendirmek yerine, Emisyon Ticaret Sistemi’ni (ETS) yasal zemine oturtmaya odaklandığını belirten Ataç, düzenlemenin Paris Anlaşması’nın 1,5°C hedefiyle çeliştiğine dikkat çekti. Ayrıca, Türkiye’nin ilan ettiği 2053 net sıfır emisyon hedefinin bile bağlayıcı bir hüküm olarak yer almadığını söyledi.
Yasanın en büyük eksikliklerinden birinin, fosil yakıtlardan çıkış ve adil geçişe dair herhangi bir plan içermemesi olduğunu vurgulayan Ataç, şu ifadeleri kullandı:
“İklim krizinden en fazla etkilenecek olan kırılgan gruplar—kadınlar, çocuklar, çiftçiler ve yoksullar—bu yasada tamamen göz ardı edilmiştir.”
Ayrıca ETS’den elde edilecek gelirlerin yalnızca %10’unun adil geçiş uygulamalarına ayrılmasının, yasanın sermayeyi öncelediğinin açık bir göstergesi olduğu kaydedildi.
TEMA Vakfı, yasanın doğayı, insanı ve kamu yararını gözetmediğini belirterek, düzenlemenin Anayasa Mahkemesi’nden dönmesi gerektiğini ifade etti. Vakıf Başkanı Ataç, “Bilimsel, katılımcı ve adil bir İklim Kanunu için mücadelemiz sürecek” dedi.