10883,34%-0,36
42,44% 0,03
48,97% 0,13
5540,32% -0,20
9212,02% 0,00
Óbuda bölgesindeki çalışmalar sırasında bulunan kireçtaşı lahit, Roma döneminde Tuna kıyısında yer alan Aquincum yerleşiminin parçasıydı.
Kazı ekibinin başındaki arkeolog Gabriella Fényes, buluntunun en dikkat çekici yönünün hermetik şekilde mühürlenmiş, daha önce hiç açılmamış tam bir lahit olması olduğunu belirtti.
Budapeşte Tarih Müzesi ekibi ağır taş kapağı metal kelepçeler ve eritilmiş kurşunla mühürlenmiş bu kapak dikkatlice kaldırdığında, tam bir iskelet ile birlikte olağanüstü zenginlikte eserlerle karşılaştı. Lahdin içinde iki kusursuz cam kap, bronz figürler ve 140 adet madeni para bulundu. Ayrıca kemikten yapılmış bir saç tokası, kehribar takılar ve altın iplik izleri tespit edildi. İskeletin boyutu ve mezar hediyeleri, gömünün genç bir kadına ait olduğunu gösteriyor.
Lahdin, MS 3. yüzyılda terk edilen evlerin bulunduğu bir bölgede, daha sonra mezarlığa dönüştürülmüş bir alana yerleştirildiği tespit edildi. Aynı alanda bir Roma su kemeri ve sekiz basit mezar daha bulunsa da, hiçbirinin bu lahit kadar sağlam ve zengin olmadığı ifade edildi.
“Bu objelerin hepsi, ölen kişinin yakınları tarafından ‘sonsuz yolculuğu’ için verilen hediyelerdi.” diyen Fényes, genç kadının büyük bir özenle defnedildiğini ve ailesinin ona derin bir sevgiyle yaklaştığını söyledi.
Roma döneminde bugünkü Macaristan’ın büyük bölümü, Tuna’nın sağ kıyısına kadar uzanan Pannonia eyaletinin bir parçasıydı. Lahdin bulunduğu noktanın yakınında bir lejyoner kampının bulunduğu, keşfedilen yapıların ise bu askeri bölgenin etrafında gelişen sivil yerleşime ait olduğu düşünülüyor.
Antropologlar şimdi genç kadının yaşı, sağlık durumu ve kökeni hakkında daha fazla bilgi edinebilmek için iskeleti inceleyecek. Ancak zengin mezar eşyaları ve konumu, onun yüksek bir sosyal sınıfa mensup olduğuna işaret ediyor. Proje eş liderlerinden Roma dönemi uzmanı Gergely Kostyál “Bu kadar iyi korunmuş ve hiç yeniden kullanılmamış bir lahit bulmak son derece nadir. Bu lahdin özellikle bu kişi için yapıldığı açık.” dedi.
Kazı ekibi, lahidin içinden yaklaşık dört santimetre kalınlığında çamur tabakası da çıkardı. Fényes, bu çamurun içinde daha küçük takıların olabileceğini belirterek “Henüz küpe veya başka kişisel takılar bulmadık. Çamurun elenmesiyle çıkacağını umuyorum.” dedi.
Fényes için keşif sadece bilimsel bir başarı değil, aynı zamanda duygusal bir deneyim:
“Bize yansıyan özen ve sevgi beni derinden etkiledi.” diye konuştu. “Bu genç kadını toprağa verirken yakınlarının yaşadığı acıyı düşünmek bile insanı ürpertiyor.” (İLKHA)