Bu yıl pandemi döneminin ardından normalleşmeye geçilmesiyle birlikte çocuklarda beklenenden fazla grip vakaları görülmeye başlandı. Uzmanlar bu artışın dünya genelinde görüldüğünü söyledi.
Kış mevsiminin gelmesi, okulların açılması ve kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirilmesiyle birlikte Kasım ve Mart ayları arasında kendini gösteren viral enfeksiyonlar, yüksek ateş, boğaz ağrısı ve öksürük gibi şikayetler çocukları yatağa düşürüyor. Uzmanlar ise yaygın görülen bu hastalığın önüne geçilmesi için pandemi döneminde uygulanan maske, mesafe ve temizlik kurallarının tekrarlanması gerektiğini söyledi.
Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesinde Çocuk Acil Uzmanı Dr. Ramazan Gürlü, okula giden çocukların pandemiden sonra ilk defa grip ve influenza virüsleriyle tanışmasından dolayı enfeksiyonlardan ciddi bir şekilde etkilendiğini söyledi.
Respiratuvar Sinsityal Virüs (RSV) ve İnfluenza virüsü hakkında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine bilgi veren Gürlü, “RSV, solunum yollarını tutan bir virüs çeşididir. Daha çok soğuk algınlığı gibi belirtisi olur ve 1-2 hafta içerisinde kendiliğinden sonlanır. Özellikle küçük çocuklarda ağır belirtiler olabiliyor. Bunu da belirtmek gerekirse 1 yaş altında akciğer enfeksiyonu ve bronş oluşmaktadır. İnfluenza ise bizim grip olarak bildiğimiz kırgınlık, halsizlik ve ateş şikayetleri oluşturan bir virüs çeşididir. İki virüs çeşidini de son yıllarda neredeyse hiç görmediğimiz için şuanda hastaları ciddi bir şekilde etkilemektedir. Böylelikle de tekrarlanan hastalık nedeniyle acil servislere ve polikliniklere başvurular olmaktadır” dedi.
“Kasım ve Mart ayları arasında aslında bizim viral enfeksiyon mevsimi olarak bildiğimiz ve viral hastalıklarını çok sık gördüğümüz aylardır” diyen Gürlü, “Ama tedbirlerin azaltılması, havaların soğuması ve okulların açılmasıyla tekrar gördüğümüz Respiratuvar Sinsityal Virüs (RSV), influenza A-B ve 3 yıldır hayatımızda olan Covıd-19 vakalarının tekrar artmış olduğunu görmüş bulunmaktayız. Bu nedenle hastalar sık sık acil ve polikliniklere başvurmaktadır. Bu virüsler solunum yolu virüsleri olduğu için temas, damlacık ve solunum yolu aracılığıyla bulaşıcıdır. Bulaştıktan yaklaşık 2 gün sonra hastalarda belirtiler ortaya çıkmaktadır. RSV aslında Kasım aylarında başlayıp Mart ayına kadar süren yaygın olarak görülen virüs çeşididir. Ama son yıllarda tedbirler nedeniyle daha az görmeye başlamıştık. Bu virüsü daha az görmemiz sebebiyle vücudumuzun bağışıklık sistemi bunu unuttu. Böylece daha ağır klinik ortaya çıkmaya başladı. Hastalar şuanda kreşlere ve okula başlamış bulunmakta ve bu virüslerle ilk defa karşılaştıkları için enfeksiyonlardan ciddi bir şekilde etkilenmektedirler” ifadelerine yer verdi.
Son zamanlarda daha çok öksürük şikayetleriyle hastanelere başvurulduğunu belirten Gürlü, “Bu öksürük şikayetlerinde RSV ve influenza virüsünün akciğeri tutması nedeniyle hasar bırakıyor. Bu hasar iyileşene kadar 1 aya kadar uzayan öksürük şikayetleri oluşabilmektedir. Bu hastalığın önüne geçmemiz için vatandaş Covid-19’da uyguladığı maske, mesafe ve temizlik kurallarını tekrar uygulamalıdır. İlk olarak temas izolasyonu gereklidir. Çünkü okullarda ve kapalı ortamlarda çocuklar el hijyenlerine dikkat etmediği için hasta olduğu zaman yanındaki arkadaşlarına da bulaştırabilmektedir. İkinci olarak, özellikle riskli hastalar maskeyi tekrar aktive etmelidir. Ve son olarak da hijyene çok dikkat edilmeli” diye konuştu.
Son olarak bağışıklık sisteminin grip ve RSV hastalığında önemli rol oynadığını ifade eden Gürlü, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bağışıklık sistemi bu konuda önemli rol alıyor. Onun için bağışıklık sistemini kuvvetlendirmemiz gerekiyor. Bundan dolayı mevsimin meyve ve sebzelerinden yeteri kadar beslenmemiz gerekiyor. Özellikle bir haftadan uzun süren, gittikçe kötüye giden şikayetlerde doktora başvurulmalıdır.”
[gallery ids=',72132']