9868,15%-0,84
35,99% 0,07
37,16% -0,04
3357,05% 1,50
5443,25% 1,50
Açıklamada, kanserin dünya genelinde çocuklar ve ergenler arasında önde gelen ölüm nedenlerinden biri olduğu belirtilerek, her yıl 0-19 yaş arası yaklaşık 300 bin çocuğa kanser teşhisi konulduğu aktarıldı. Türkiye'de ise yılda yaklaşık 4 bin 700 çocuğun kansere yakalandığı ifade edildi.
Çocukluk çağında görülen kanser türlerinin yetişkinlerdeki kanserlerden önemli ölçüde farklılık gösterdiği belirtilerek, en sık rastlanan türlerin lösemi (yüzde 35), lenfoma (yüzde 15) ve merkezi sinir sistemi tümörleri (yüzde 14,4) olduğu bildirildi.
Tedavide önemli gelişmeler sağlandı
Son yıllarda çocukluk çağı kanserlerinin tedavisinde önemli ilerlemeler kaydedildiğine dikkat çekilen açıklamada, 30 yıl önce ölümcül olduğu düşünülen akut löseminin günümüzde yüzde 70'i aşan beş yıllık yaşam oranıyla en sık görülen çocukluk çağı kanseri olduğu ifade edildi. Diğer kanser türlerinde de radyoterapi, cerrahi ve kemoterapinin birlikte kullanımıyla uzun süreli yaşam oranlarının arttığı vurgulandı.
Açıklamada çocukluk çağı kanserlerinin önlenebilir olmadığına dikkat çekilirken, erken teşhis için ebeveynler ile sağlık personelinin belirtilere karşı dikkatli olması gerektiği belirtildi.
Kesin risk faktörleri sınırlı
Açıklamada, çocukluk çağı kanserlerinin neden-sonuç ilişkisinin yetişkin kanserleri kadar net olmadığı ve bilinen bir tarama programının bulunmadığı kaydedildi. Şu ana kadar belirlenen kesin risk faktörlerinden birinin iyonlaştırıcı radyasyon olduğu belirtilerek, bu tür radyasyonun lösemi ve tiroid kanseri riskini artırdığı ifade edildi. Ayrıca, genetik yatkınlık ile bazı virüslere maruziyetin (Epstein-Barr, Hepatit B, İnsan Herpes ve HIV gibi) diğer olası risk faktörleri arasında yer aldığı bildirildi.
Kanser belirtilerine dikkat edilmeli
Çocukluk çağı kanserlerinin erken teşhis edilmesinde bazı belirtilerin önemli rol oynadığı belirtilerek, kansızlık ve anemiye bağlı olarak deride solukluk oluşabildiği, çocukların halsizlik hissedebildiği ve enfeksiyonlara yatkın hale gelebildiği ifade edildi. Burun ve diş eti kanamaları, cilt altı kanamaları gibi sıra dışı kanamaların yanı sıra ciltte sık sık morluk oluşabileceği ve kesiklerin ardından kanamanın güçlükle durabileceği aktarıldı.
Açıklamada, iştahsızlık ve açıklanamayan ani kilo kaybının çocukluk çağı kanserlerinde yaygın belirtilerden olduğu belirtilirken, dalakta büyüme ile lenf düğümlerinde şişliklerin de gözlemlenebileceği ifade edildi. Kemik ve eklemlerde artan sıklık ve şiddette ağrıların yaşanabileceği, bu ağrıların çocukları uykudan uyandıracak seviyeye ulaşabileceği vurgulandı. Ayrıca, açıklanamayan ateşin ortaya çıkabileceği, ani görme değişikliklerinin yaşanabileceği ve genellikle kusmanın eşlik ettiği sık baş ağrılarının görülebileceği kaydedildi.
Belirtilerin kanser dışındaki nedenlerden de kaynaklanabileceği ancak olağan dışı semptomların uzun süre geçmemesi halinde mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiği ifade edildi.
Tedavi ücretsiz
Açıklamanın sonunda, çocukluk çağı kanserlerinin erken teşhis edilmesinde ebeveyn farkındalığının hayati önem taşıdığına dikkat çekildi. Çocukluk çağı kanserlerinin en sık başvuru belirtilerinin, hastayı ilk gören hekimler tarafından bilinmesinin teşhis ve tedavi sürecini hızlandıracağı vurgulandı.
Türkiye’de çocukluk çağı kanserlerinin tedavisinin Genel Sağlık Sigortası kapsamında ücretsiz olarak gerçekleştirildiği hatırlatıldı. (İLKHA)