9445,73%0,23
38,09% 0,17
43,21% 0,02
3947,74% 0,55
6370,03% 0,71
Çukurova Üniversitesi öğrencileri, Filistin’e destek amacıyla gece yarısı bir araya gelerek, "Tekbir Cuması Yürüyüşü" etkinliği düzenledi.
Saat 22.00'de öğrenci yurdunda, tekbir ve dualar eşliğinde yürüyüş yapıldı.
Yürüyüşün ardından öğrenciler, yurt önünde basın açıklaması yapmak için toplandı.
Abdullah Ağaya'nın Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından basın metnini, üniversite gençliği adına Tahir Büyükbaş okudu.
Büyükbaş, Filistin halkına sahip çıkmanın, sadece duygusal bir tepki değil, insanlık onurunun savunulması olduğunu vurgulayarak, "Gazze yalnız değildir!" dedi.
"Bu bir halkın toptan yok edilme girişimidir"
Yaptığı açıklamada Gazze’de yaşanan zulme dikkat çeken Büyükbaş, "Bizler vicdan sahibi, adalet duygusu güçlü, insani değerlere bağlı üniversite öğrencileri olarak bugün burada bir sessizliği bozmak, bir çığlığa ses olmak için toplandık. Gazze'de aylardır süren insanlık dışı saldırılar, sadece bir coğrafyanın değil, insanlığın tamamının sınandığı bir vicdan meselesi haline gelmiştir. Bizler bu sınavda sessiz kalmayı değil, mazlumun yanında yer almayı tercih ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Siyonist rejimin Filistin halkına yönelik saldırılarını sert bir dille kınayan Büyükbaş, “israil terör devletinin Filistin halkına, özellikle Gazze Şeridi’nde aylardır uyguladığı sistematik saldırılar, uluslararası hukukun, insan haklarının ve en temel insani değerlerin ayaklar altına alındığı açık bir soykırım niteliği taşımaktadır. Sivillerin, çocukların, kadınların ve yaşlıların doğrudan hedef alındığı, hastanelerin bombalandığı, okulların yerle bir edildiği bu vahşeti en sert biçimde kınıyoruz. Bu bir savaş değil, bir halkın toptan yok edilme girişimidir" şeklinde konuştu.
"israil ile kısıtlı değil, tamamen bitirilmiş bir ticaret istiyoruz"
Açıklamasının devamında zulme karşı durmanın bir sorumluluk olduğunu dile getiren Büyükbaş, şunları kaydetti: "Bizler buraya sadece kınamak için gelmedik; aynı zamanda unutmamak, unutturmamak, suskunluğa karşı durmak ve bir duruş ortaya koymak için geldik. İnancımız, vicdanımız ve tarih bilincimiz bize şunu söylüyor: Mazluma sahip çıkmak insan olmanın temel şartıdır. Biz zalimin kimliğine, mazlumun inancına veya etnik kökenine bakmaksızın, her koşulda adaletin safında yer almaya ant içmiş bir gençliğiz. Dökülen her damla kan, sadece Filistin’in değil, insanlığın ortak vicdanına açılmış derin bir yaradır."
"Filistin halkına sahip çıkmak, sadece duygusal bir tepki değil, erdemli bir duruşun göstergesidir" diyen Büyükbaş, "Sessizlik, zulmün devamına zemin hazırlar. Bu nedenle buradan bir kez daha haykırıyoruz: Gazze yalnız değildir, Filistin halkı yalnız değildir! Zalimler ne kadar güçlü görünürse görünsün, adaletin sesi er ya da geç galip gelecektir. İsrail ile ticaret, Filistin’e ihanettir. İsrail ile kısıtlanan değil, tamamen bitirilmiş bir ticaret istiyoruz. Eğer Türkiye’den israil’e gemiler gidecekse, o gemiler bizi götürmeli ki halen Selahaddin Eyyubi’nin kanını ve davasını taşıyan insanların var olduğunu göstermek için." açıklamalarına yer verdi.
Program, tekbirler eşliğinde sona erdi. (İLKHA)