9807,1%0,33
35,93% -0,11
37,32% 0,68
3282,46% 0,76
5244,78% 0,83
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı Şara ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, "Şara kardeşimin terörle mücadele noktasında ortaya koyduğu güçlü iradeden dolayı duyduğumuz memnuniyeti belirtmek istiyorum. Ülkelerim
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa görüşmelerinin ardından, ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Suriye halkının, 13,5 yıl boyunca her türlü zulmü gördüğünü, kimyasal silah kullanımı dahil her türlü insanlık dışı katliama maruz kaldığını hatırlatan Erdoğan, 1 milyona yakın Suriyelinin, eski rejimin ve terör örgütlerinin saldırılarında maalesef şehit olduğunu anımsattı.
Milyonlarca Suriyelinin de evlerini, yurtlarını, doğdukları toprakları terk etmek mecburiyetinde bırakıldığını söyleyen Erdoğan, ama tüm bunlara rağmen Suriye'nin yiğit evlatlarının zalim rejime ve destekçilerine karşı mücadeleden hiçbir zaman vazgeçmediğini belirtti.
"Zafer, Suriye halkının oldu"
Erdoğan, "Sonunda da zafer, 8 Aralık itibarıyla Suriye halkının oldu. Öncelikle aziz kardeşim Ahmet Şara'yı ve onun şahsında tüm Suriye halkını, mücadeleleri ve zaferlerinden ötürü tekrar tebrik ediyorum. Bu vesileyle Suriye'nin özgürlük mücadelesinde şehit olan tüm kardeşlerimize yüce Allah'tan rahmet niyaz ediyorum." dedi.
"Ziyareti daimi dostluk döneminin başlangıcı görüyorum"
Erdoğan, 13 yıllık kan ve gözyaşının ardından sadece Suriye'de değil, tüm bölgede yeni bir sayfa açıldığını belirterek, Suriye halkının kendi geleceklerini belirlemede artık gerekli iradeye sahip olduğunu kaydetti.
"Türkiye olarak nasıl en umutsuz ve zor günlerinde Suriyeli kardeşlerimizi yalnız bırakmadıysak yeni dönemde de kendilerine gereken desteği vereceğiz." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunu kıymetli kardeşime ve heyetine de çok net biçimde ifade ettim. Tarihi nitelikteki bugünkü ziyareti ülkelerimiz arasında daimi dostluk ve işbirliği döneminin başlangıcı olarak görüyorum.
İlişkilerimizi yeniden stratejik düzeye kavuşturmak için tüm kurum ve kuruluşlarımız son iki aydır yoğun çaba içerisindedir. Malum yeni hükümetin dışişleri bakanını da 15 Ocak'ta kabul etmiştim. Önümüzdeki dönemde karşılıklı ziyaret ve temaslarımızın inşallah daha da yoğunlaşacağı inancındayım."
"Her konuda tam bir fikir birliğinde olduğumuzu gördüm"
Erdoğan, "Suriye'ye yönelik politikalarımızın esasını öteden beri Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliğinin muhafazasının oluşturmuştur. Yaptığımız görüşme de bu ilke üzerine bina edilen samimi bir havada geçti. Görüşmede Suriye'de güvenliğin ve ekonomik istikrarın tesisine yönelik atılabilecek müşterek adımları değerlendirdik. Hemen her konuda tam bir fikir birliğinde olduğumuzu memnuniyetle gördüm. Bilhassa Suriye'nin kuzeydoğusunu işgal altında tutan bölücü terör örgütü ve yandaşlarına karşı atılacak adımları mütalaa ettik. DEAŞ olsun, PKK olsun terörün her türlüsüyle mücadelede Suriye'ye gereken desteği sağlamaya hazır olduğumuzu kendisine ifade ettim. Suriye'nin kuzeydoğusundaki kampların kontrolü bağlamında da yanlarında olduğumuzu tekrar teyit ettik." diye ekledi.
"Ülkelerimizin ve bölgemizin selameti açısından birlikte aynı hedef doğrultusunda güç birliği yapmaktan başka bir yolumuz da açıkçası bulunmuyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ahmed Şara kardeşimin terörle mücadele noktasında ortaya koyduğu güçlü iradeden dolayı duyduğumuz memnuniyeti belirtmek istiyorum. Ülkelerimizin ve bölgemizin selameti açısından birlikte aynı hedef doğrultusunda güç birliği yapmaktan başka bir yolumuz da açıkçası bulunmuyor. İnşallah dayanışma içerisinde hareket ederek terörün olmadığı bir huzur ve güven iklimini ortak coğrafyamızda tam manasıyla hakim kılacağımıza inanıyorum.
Şara ile görüşmemizde siyasi gelişmeler üzerinde de durduk. Bu kritik süreçte Suriyelilerin iradesini yansıtacak şekilde ülke idaresinin kapsayıcı ve kucaklayıcı bir yaklaşımla tesisini önemsiyoruz. İnsani yardımların yanı sıra Suriye'nin harap olmuş şehirleri ve kritik altyapının yeniden imarında gerekli desteği sağlamaya hazırız. Suriye'nin ekonomik kalkınması hızlandıkça gönüllü geri dönüşler de ivme kazanacaktır. Öte yandan, Suriye'ye yönelik bir dizi uluslararası yaptırım, ülkenin ekonomi ve altyapı olarak ayağa kalkmasının önünde engel teşkil ediyor. Devrik rejimi hedef alan yaptırımların kaldırılması için yürüttüğümüz gayretlerin de etkisiyle kısmen bir esneme sağlandı. Ancak tam netice alınıncaya kadar girişimlerimizi sürdüreceğiz."
Türkiye'nin ilk günden bu yana tereddüt etmeden Suriye halkının yanında olduğunu somut adımlarla ortaya koyduğunu belirterek ticaretten sivil havacılığa, enerjiden sağlık ve eğitime kadar tüm alanlarda ilişkilerimizi çok boyutlu bir şekilde ilerleteceklerini vurgulayan Erdoğan, "Hep söylediğim gibi 'iman varsa imkan da vardır.' Biz her zorlukla beraber bir kolaylığın olduğuna iman eden, buna teslim olan insanlarız. Direniş azimleriyle bölgeye ve mazlumlara ilham olan Suriyeli kardeşlerimizin Allah'ın izniyle ülkelerini tekrar ayağa kaldıracaklarından hiçbir şüphe duymuyoruz. Allah ömür verirse ileride şöyle geriye dönüp baktığımızda Suriye halkının neler başarabildiğini hep birlikte gururla göreceğiz. Tabii bu süreçte Arap ve İslam dünyasının yeni yönetime ve Suriye halkına gereken maddi manevi desteği sağlaması çok ama çok önemlidir. Yapılan karşılıklı ziyaretleri bölgesel sahiplenme adına çok değerli buluyor ve memnuniyetle karşılıyoruz." (İLKHA)