11070,66%0,91
42,11% 0,05
48,69% 0,62
5435,57% 0,82
8953,99% 1,15
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kütüphanesi'nde, Kütüphane 5.0 ve İnsan Merkezli Dijital Dönüşüm Uluslararası Konferansı'nda konuştu.
İlk emri "İkra bismi rabbikellezi halak" yani, "Yaradan Rabbinin adıyla oku" olan bir inancın müntesipleri olduklarını belirten Erdoğan, "İlim erbabımız bilgiyi yitik malları olarak görmüş ve hayatları boyunca bilginin peşinde koşmuşlardır. Şunu da öncelikle ifade etmek durumundayım. Kütüphanecilik anlamında 1300 yıllık çok köklü bir geleneğimiz var. Emevilerden Abbasilere, Selçuklulardan Osmanlı Cihan Devleti'ne, oradan bugünkü Cumhuriyetimize bu alanda ciddi bir birikim sahibiyiz. Asırlar boyunca imar ettiğimiz şehirlerde, kurduğumuz devletlerde, inşa ettiğimiz medeniyetlerde kitap ve alim hep merkezde yer almıştır." dedi.
Erdoğan, "Tarihimize şöyle bir göz attığınızda karşınıza çıkan ilk hakikatlerden biri şudur değerli dostlar: İlme ne zaman hak ettiği kıymeti vermişsek, kitaba ve bilgiye ne zaman dört elle sarılmışsak, dünya tarihine geçen en büyük başarılarımızı işte o zaman elde etmişiz. Huzur ve güvenliğimizi, refah seviyemizi işte o zaman istediğimiz düzeye getirebilmişiz. Fakat ilimle, irfanla, bilgiyle, kitapla aramız açıldığında ise geriye düşmüş, zayıflamış, güç kaybetmiş, takip edilen değil, takip eden konuma gelmişiz." diye konuştu.
"Değerli dostlarım, sizler gibi seçkin konuklarımızın önünde gündeme getirmek istemezdim." diyen Erdoğan, ancak siyasetçiler olarak saldırılar karşısında siyaset kurumunun itibarını da korumak gerektiğini ifade etti.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dün ana muhalefet partisi genel başkanının hezeyanlarını hem kendi partisi hem de ülkemiz siyaseti adına inanın hicap duyarak takip ettim. Konuşan, Türkiye'nin ikinci büyük partisinin genel başkanı mı, yoksa ayarları bozulmuş hakaret otomatı mı, maalesef belli değil.
Türkiye böyle bir siyasi üslubu, böyle bir çiğliği asla hak etmiyor. Öte yandan şunu da hepimiz çok iyi biliyoruz: Zihin fukara olunca akıl ukala olur, dilinde freni boşalırmış. Ortada, bakın gerçekten üzülerek söylüyorum, zihni ile dili arasındaki bağ tamamen kopmuş, ağzından çıkanı kulağı duymayan zavallı bir şahıs var. Bu zat gün aşırı söylediği yalanlarla, önüne gelene attığı iftiralarla, meydanlarda savurduğu hakaretlerle giderek saldırgan hale geliyor. Yerel yönetimleri ahtapot misali saran suç örgütünün yolsuzlukları ortaya döküldükçe, bu zatta panikliyor, çirkinleşiyor, kontrolü iyice kaybediyor.
Biz elbette günden güne daha da seviyesiz ve sevimsiz bir hal alan bu dile, siyaseti enfekte eden bu zehirli söylemlere milletimizi mahkum etmeyiz. Dün zaten hem genel başkan vekilimiz ve parti sözcümüz hem de diğer arkadaşlarım bu zata hak ettiği cevabı onun düzeyine inmeden verdiler. Kendisine tavsiyem, biz az söyledik, o çok anlasın." (İLKHA)