• BIST 100

    11220,22%1,89
  • DOLAR

    41,58% 0,00
  • EURO

    48,78% -0,09
  • GRAM ALTIN

    5174,21% 0,29
  • Ç. ALTIN

    8498,94% 1,69

Dava eri Selahaddin Ürük'ün şehadetinin üzerinden 23 yıl geçti

05 Eylül 2024, Perşembe 15:16
05 Eylül 2024, Perşembe 15:16
Dava eri Selahaddin Ürük
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

Hizbullah cemaatinin vesilesiyle İslami davayla tanıştıktan sonra mal ve makamı terk edip faaliyetleriyle bölge halkının gönlüne dokunan Selahaddin Ürük, şehadetinin 23'üncü yıldönümünde rahmet ve minnetle yâd ediliyor.

Adana'nın Pozantı ilçesinde 5 Eylül 2001'de kaldığı eve yapılan baskın sonucu katledilerek şehadete eren Selahaddin Ürük, şehadet yıl dönümünde yâd ediliyor.  

Şehid Selahaddin, 1984 yılında İslami çalışmalara başladı. Bütün vaktini Allah yolunda, tebliğ vazifesi yürütmeye adadı.

Tarihte de nice örnekleri olduğu gibi İslam'a hizmet edenler, karanlık yapılar tarafından kumpaslara maruz kalıyordu. Şehid Salahaddin Ürük de iftiralar nedeniyle işkence, zindan ve hicretle geçen bir hayat yaşadı.

Dünyalık işleri ellerinin tersi ile iterek ömrünü İslami hizmetlere adayan Ürük, 1992 yılında gözaltına alındı ve türlü türlü işkencelerden geçtikten sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevine konuldu.

Yaklaşık 10 ay sonra tahliye olan Ürük hakkında 1994 yılında tutuklama kararı çıkarıldı. Ürük, o tarihten sonra muhacir hayatı yaşamaya başladı.

"Bunun karşılığı elbette şehidlik olacaktı"

25 Nisan 2016 yılında Hakk'ın rahmetine kavuşan Merhum Ürük'ün babası Hacı Mehmet Ürük, evladını İLKHA'ya şöyle anlatmıştı:

"Oğlum daha çok küçük yaşlardan itibaren İslami ilimlere yöneldi ve 6 yaşında Kur'an-ı Kerim'i hatmetti. Çok güzel bir ahlaka sahipti. Herkes tarafından sevilen ve sayılan biriydi. Şehid, bir yere oturduğu zaman hemen etrafını gençler sarardı. Gençlere İslam'ı anlatır, nasihatlerde bulunurdu. Özellikle bu dünyanın geçiciliğine aldanılmaması, ahiret yurduna hazırlık yapılması gerektiğini söylüyordu. Sürekli, oturma zamanı değil, Allah ve Resulü için çalışmanın zamanı olduğunu dile getiriyordu. Benimle onun arası çok iyiydi, hiçbir zaman beni üzdüğünü hatırlamıyorum. Hem Hüseyin Velioğlu hem de oğlum, dünyalık makamları terk ederek sadece rıza-i ilahi için çalıştılar. Kur'an ve sünnete sarılarak insanlığa faydalı olmaya çalıştılar. Bunun karşılığı elbette şehidlik olacaktı, nihayetinde şehid oldular."

Eşinin dilinden şehit Selahaddin

Şehidin eşi Elif Ürük ise şöyle konuşuyordu:

"Onunla 1984 başlarında nişanlandık. Onunla nişanlanmamız, benim İslami yaşam tarzına ilk adımı atmam oldu diyebiliriz. Nişanlılık döneminde beni yavaş yavaş İslami hayata alıştırmaya çalışıyordu. İlk istediği şey, namaz hassasiyetiydi. Namaza başladığımda bana getirdiği hediye ile hem sevindirmiş hem de teşvik etmişti. Evliliğimizin şartları fedakârlık üzerine kuruldu.

Onun istediği ve üzerinde en çok durduğu noktalar, İslami hizmet ve misafir kabulüydü. Onun şahsında İslam’ın güzellikleriyle tanıştım. Öylesine mükemmel bir kimliğe sahipti ki, İslam’ı ondan dinleyip de kabul etmemek mümkün değildi. İslam’ı tatlı diliyle anlatarak ve yaşayarak insanlara kabul ettirme yeteneğine sahipti.

Yıllarca hicret hayatı yaşadı. Onu az görürdüm. Çocuklarını, evini, yurdunu, anne, babasını, makam ve mevkiini, maaşını kısacası her şeyini feda etti. Yıllarca anne, baba, evlat hasreti çekti. Hicret yıllarında büyük çocuklarımızı kayınvalidemizde bırakırdık. Onların yüzünü görmeye hasret kalırdı. Kelimelerin anlatmaya yetmeyeceği acılar ve hasretler yaşadı. Sürekli şöyle derdi: ‘Allah’ın davası için olmasaydı her şey bir yana asla çocuklarımı geride bırakmaz, onlardan ayrılmazdım.’

Birlikte kaldığımız zaman zarfında bana daima zorluklara hazırlanmamı söylerdi. Tekrar tekrar söylediği sözlerden biri şöyleydi: Bu zamanda evde oturmak haramdır. Bazen yoğun çalışmalarından sonra eve geldiğinde o kadar yorgun olurdu ki kendisine yemek getirilinceye kadar oturduğu yerde uyuya kalırdı. Bu esnada, ‘Bu gençlerin eğitime ihtiyacı var’ şeklinde sayıklamasına defalarca şahit oldum.

Çalışmalarını lise öğrencileri üzerinde yoğunlaştırır, onlarla düzenli ve programlı çalışmalar yapardı. Haftanın bir gününde onları evinde ağırlayarak sohbet ederdi. Bir hafta boyunca okudukları kitaplar hakkında onlardan malumat alırdı. Onlara da tebliğ çalışmaları yapmalarını öğütler ve her hafta yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi alırdı. Evinde gençleri ağırlaması ve onlara saygı göstermesi anne ve babasının dikkatini çeker ‘Oğlum! Şu çocuklardan ne istiyorsun? Yaşıtlarınla, kendin gibi mevki sahibi olanlarla gezsen daha iyi olmaz mı?’ sorusuna muhatap olur. Yıllar sonra babasına o küçük çocukları göstererek ‘Bak baba! Çocuk dediklerin bugün kocaman adamlar oldular’ diyerek çalışmasının semeresini babasına anlatmaya çalışırdı.

Mükemmel bir eş ve mükemmel bir babaydı. Şehadetinden iki gün önce hayatını baştan sona bize anlattı. ‘16 yıldır evliyiz bu zaman yeter de artar bile, artık ben şehadeti hak ettim’ dedi. Ben de ‘Bizi bırak da ümmetin senin gibilere ihtiyacı var’ dedim. O da ‘Biz bir çığır açtık geride kalanlar da o çığırda yürüsünler. Allah’tan tek dileğim, onun açtığı çığırda yürümek ve bu yola feda olmaktır.’ derdi.”

Dava arkadaşının dilinden

Ömrünü İslam'ı tebliğe adayan Selahaddin Ürük'ü tanıyanlar, onun iyi bir Müslüman, iyi bir mü'min olduğuna şahitlik ediyordu.

"Kasıtlı bir şekilde şehit edildi"

Merhum Ürük'ün dava arkadaşlarından Mehmet Bahattin Temel, onu şöyle tanımlıyordu:

"Şehid Selahaddin son gününe kadar İslam'a ve Müslümanlara hizmet etti. Dindar bir neslin yetişmesi için gecesini gündüzüne kattı. Bu uğurda ciddi manada çabalayan değerli bir Müslümandı. Ama maalesef Türkiye Cumhuriyeti kayıtlarına 'terörist' olarak geçti. Bu asla doğru olamaz. Söz konusu iddia 28 Şubat'ın, o dönemin mahkûm ettiği Müslümanlara yönelik bir ithamıdır, bu bir saldırıdır. Bunun bir an önce düzeltilmesi lazım."

Şehid Salahaddin Ürük'ün şehid edildiği anları aktaran Temel, "Selahaddin daha önce tutuklanmış, gözaltına girmiş, vahşi işkenceler görmüş ve sonra haksız yere zindana konulmuş. Bundan dolayı bir daha o vahşi işkencelere tanıklık yapmamak için bulunduğu evin arka tarafından kaçmak istemiş. Elinde bir şey yok, sadece kaçmak istemiş. Zaten evin etrafının kuşatıldığını biliyor ama bunu da son bir hamle olarak görüyor. Binadan ayrılmak isteyince 'dur' ihtarı bile yapılmadan ağır silahlarla taranmış. Onun üzerindeki derin ve büyük yaralar MG3'ten çıkan kurşunların izleriydi. Siz bu insanın ayağına sıkabilirdiniz, bir vesileyle tutabilirdiniz, bir şeyler yapabilirdiniz ama kesinlikle o dönemde bilinçli bir şekilde Müslümanların içerisinde böyle aktif çalışan kişilikli şahsiyetleri ortadan kaldırmak için bir program olduğunun inancındayız. Bilinçli olarak bu yapıldı." dedi. (İLKHA)

İletişim Başkanı Duran: israilin filoya müdahalesi, tarihe kara bir leke olarak geçecek

AK Parti Sözcüsü Çelik: israilin Sumud Filosu’na saldırısı tüm insanlığa düşmanlıktır

HÜDA PAR Ankara İl Başkanı Karaarslan'dan Gazze nöbetine destek ziyareti

Türkiye'den Küresel Sumud Filosu'na yönelik işgal saldırısına tepki: "Terör eylemidir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan, Camiler ve Din Görevlileri Haftası mesajı

İşgal rejimi Küresel Sumud Filosuna ait 3 gemiye müdahale etti

İşgalci siyonistler Küresel Sumud Filosu'na müdahale ediyor

Gazze’de şehit olan gazeteci sayısı 254’e yükseldi

HAMAS: Almanya'da gözaltına alınanlarla bir bağlantımız yok

Bualoi tayfunu Vietnam’da etkisini sürdürüyor: 29 ölü

İspanya: Sumud Filosu'nun durumunu yakından takip ediyoruz

Küresel Sumud Filosuna 3 deniz mili uzaklıkta kimliği belirsiz gemiler tespit edildi

DMM: Doğu Akdeniz’deki sondaj ve sismik araştırma gemilerini geri çekilmedi

Gazze'de görev yapmaktan korktukları için 4 işgal askeri hapsedildi

HÜDA PAR Antalya İl Başkanı Durmaz’dan Dünya Yaşlılar Günü mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş'u kabul etti

Malatya Hayvanat Bahçesi 4 Ekim'de ziyaretçilere ücretsiz

MASKİ'den 1780 metre kanalizasyon hattı

Siirt’te İtfaiye Haftası'nda öğrencilere yangın eğitimi

Acır: Yürüyüşler ve boykotlar yöneticilere mesajdır, ama güçlü iman olmadan adım atılamaz

Yeşilyurt Belediye Meclisi ekim ayı toplantılarına başladı

MSB, Sumud Filosu'nda yardım isteyen 11 kişiyi tahliye etti

Van'da öğrenci servisi ile tırın çarpışması sonucu 14 kişi yaralandı

MABESEM'de yeni dönem kayıtları başladı

Gazze şehit sayısı 66 bin 148'e yükseldi

Evlerin bereketi yaşlılardan gençlere öğütler: Anne babaların yeri huzur evi değil, başınızın üstüdür!

Müftü Yardımcısı Üney: Toplum olarak namaza daha fazla yönelmeliyiz

Başarılı öğrenciler üniversitelerini 3 yılda tamamlayabilecek

Mersin’de “Sağlıklı Gelecek İçin Okul Sağlığı Farkındalığı” çalıştayı düzenlendi

Mersin’de evden ziynet eşyası çalan 3 hırsız yakalandı

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


İletişim Başkanı Duran: israilin filoya müdahalesi, tarihe kara bir leke olarak geçecek

AK Parti Sözcüsü Çelik: israilin Sumud Filosu’na saldırısı tüm insanlığa düşmanlıktır

HÜDA PAR Ankara İl Başkanı Karaarslan'dan Gazze nöbetine destek ziyareti

Türkiye'den Küresel Sumud Filosu'na yönelik işgal saldırısına tepki: "Terör eylemidir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan, Camiler ve Din Görevlileri Haftası mesajı

İşgal rejimi Küresel Sumud Filosuna ait 3 gemiye müdahale etti

İşgalci siyonistler Küresel Sumud Filosu'na müdahale ediyor