10858,52%-2,02
41,65% 0,20
48,93% 0,25
5207,22% 0,96
8575,61% 0,66
Kassam Tugayları'nın işgal rejimine karşı başlattığı "Aksa Tufanı" sonrasında siyonistlerin Gazze'de sürdürdüğü soykırımın ardından 2 yıl geçti.
Dünyanın gözü önünde, canlı yayınlarda yaşanan vahşete maalesef ne İslam ülkeleri ne de uluslararası kuruluşlar gerekli tepkiyi göstermedi ve bu durum işgalcileri daha da azgınlaştırarak katliamlarını arttırmalarına neden oldu.
Aksa Tufanı'nın yıldönümü münasebetiyle İLKHA muhabirine konuşan HAMAS Eski Milletvekili Mervan Ebu Ras, harekâtın başlama sebebi ve sonuçları hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
"Aksa Tufanı Filistin meselesini yeniden dünyanın odak noktası haline getirdi"
Aksa Tufanı öncesinde Filistin meselesinin unutulmaya yüz tuttuğunu söyleyen Ebu Ras, "Filistin meselesi, ne uluslararası platformlarda ne Arap zirvelerinde ne İslami liglerde bir yeri vardı. Hatta halklar bile sadece zaman zaman duyar hale gelmişti. İntifadalar ve Filistin direnişleri dönemindeki gibi o eski ilgi yoktu. Aksa Tufanı, durgun suyu harekete geçirdi ve Filistin meselesini yeniden dünyanın odak noktası haline getirdi. Sadece Araplar ve Müslümanlar değil tüm dünya için bir ilgi odağı oldu. Dünya artık Filistin halkına, 1948'den 2023'e kadar sabır ve tahammülün sınırlarını aşmış, baskı, abluka, zulüm, kutsallara saldırı, gençlere, çocuklara, kadınlara yönelik şiddet, geniş çaplı toprak gaspı ve Gazze'nin kuşatılıp en basit yaşam araçlarından mahrum bırakılmasıyla yaşayan bir halk gözüyle bakıyor." dedi.
Aksa Tufanı ile dünyaya kutsalların unutulmadığı haykırıldı
Ebu Ras, "Filistin işgalcilerin değil bizim toprağımızdır. İşgal, bölgesel bir komplo, Batı ve Doğu'nun desteğiyle gerçekleşti. Buna karşı Aksa Tufanı gerçekleşti. Filistin halkı ne haklarını ne topraklarını ne de kutsallarını unutmadı. Düşman, dünyanın sessizliği, Arapların mevcut duruma teslim olması, Müslümanların kımıldamaz hale gelmesi nedeniyle güzel günler yaşadı. İşgalciler tam azdığı sırada Aksa Tufanı başladı ve Araplara, Müslümanlara, Avrupalılara, Doğululara, Batılılara, 'Eğer siz bizim haklarımızı ve topraklarımızı unuttuysanız, biz unutmadık. Onlar hep kalbimizde kalacak ve kutsallarımızı geri almak için elimizden geleni yapacağız' diye haykırdı." diye konuştu.
Aksa Tufanı dengeleri değiştirdi, halkları harekete geçirdi
Aksa Tufanı'nın dünyadaki dengeleri değiştirdiğini belirten Ebu Ras, "Aksa Tufanı öncelikle halkları harekete geçirdi. Arap halkları harekete geçti. Filistin'e komşu ülkelerde, hareketin yasaklandığı yerlerde bile insanları harekete geçirdi. Örneğin Ürdün'de, Mısır'da, Fas'ta, Türkiye'de, Endonezya'da, Malezya'da, Pakistan'da halklar harekete geçti. Arap dünyasında devrimler, hareketlenmeler oldu. Okyanus kıyılarına, Fas'a, Moritanya'ya, Kuzey Afrika'ya, Güney Afrika'ya kadar yayıldı. Böylece küresel bir hareket doğdu. Çünkü bu davanın işgal ve destekçileri yüzünden çok uzun zamandır zulüm gördüğünü fark ettiler. Halklar harekete geçti. Halkların hareketi o kadar güçlüydü ki, iş adamlarına kadar ulaştı. İşgal destekçisi şirketlere boykotlar oldu. Üniversitelerdeki öğrenciler harekete geçti. Çünkü öğrenciler üniversitelerinin işgale teknoloji ve maddi destek sağladığını fark ettiler. Tahminlere göre sadece Amerikan üniversiteleri işgali 430 milyar dolardan fazla desteklemiş. Bütün bu keşifler, icatlar, bilimsel gelişmeler işgale silah, insansız hava araçları sağladı. Bugün sokaklarda insanları öldüren İHA'lar Amerikan üniversitelerinin üretiliyor. Bu yüzden üniversitelerde grevler, protestolar, işgaller oldu. Bu hareket kiliselere ulaştı, Batı'daki Yahudilere ulaştı. İsrail adlı bu gayrimeşru, geçici yapının uygulamalarını reddeden Yahudilere kadar yayıldı. Afrika'ya, İslam dünyasına ulaştı. Dolayısıyla büyük bir devrim oldu. Bu durum sadece halklarla sınırlı kalmadı, hükümetlere ve siyasi kararlara da yansıdı. Örneğin BM Genel Kurulu'nda neredeyse tam bir oy birliği ile Filistin devleti kurulması desteklendi, savaşın durması talep edildi. BM Güvenlik Konseyi'nde ilk defa 14 oy bir tarafa, yalnızca 1 oy karşı çıktı. ABD yalnızlaştı, yanında sadece işgal devleti kaldı. Uluslararası Adalet Divanı da Netanyahu ve çetesini savaş suçlusu ilan etti. Bütün bunlar tufanın sonuçlarıdır. İşte tufan ve ona verilen siyonist tepki ile Amerikan desteği, bu küresel değişimi doğurdu." şeklinde konuştu.
"Bu anlaşma değil işgal planı"
Amerika tarafından hazırlanan anlaşma metni ve yansımaları hakkında da konuşan Ebu Ras, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Öncelikle şunu belirtelim… Bu bir anlaşma değil bir işgal girişimidir. Bu plan Trump imzalı bir Amerikan belgesi… Trump'ın geçmişteki tecrübelerinden gördük ki o dengesiz bir kişilik ve sözünde durmuyor. Birçok girişim sundu, hareket kabul etti ama o ve savaş suçlusu Netanyahu geri adım attılar. Dolayısıyla onun belgesinin bir gücü, bir ağırlığı yok. Çünkü bu metin dünyada yalnızca işgali destekleyen bir adamdır. Trump, bu belgeyi Arap ve Müslümanlara sundu, onlar yanındayken değil ayrıldıktan sonra Netanyahu gelince belge değiştirildi. Bu nedenle Trump güvenilir değil, sadece Netanyahu'ya her şeyi vermek istiyor. Bunu da Filistin halkının, davasının ve haklarının aleyhine yapıyor. HAMAS hareketi ise ilkeli bir harekettir. Eğer bir teklif bu ilkeye uygun olursa o zaman bazı küçük şeylerden feragat edebilir ama bu ilkeden asla taviz vermez. Şu anda bu belgeye dair hareketin resmi görüşü açıklanmadı. Fakat medyada bazı isimleri açıklanmayan yöneticilere dayandırılarak çıkan haberlerde, hareketin belgeyi olduğu gibi kabul etmediği görülüyor. İtiraz edilen maddeler var. Silah bırakma, belirli bir geri çekilme planının olmaması, ABD ve İngiltere'nin vesayet rolü… Bütün bunlar hareketin kabul etmediği şeyler. Dolayısıyla hareketin yöneticileri, bu belgenin kabul edilmeyeceği yönünde tutum sergilediler. Görünen o ki, Trump'ın sunduğu bu belge başlamadan önce başarısızlık unsurlarını beraberinde taşıyor." (İLKHA)