• BIST 100

    10908,77%0,48
  • DOLAR

    42,45% 0,09
  • EURO

    49,07% -0,11
  • GRAM ALTIN

    5659,61% 0,44
  • Ç. ALTIN

    9241,24% -0,15

Deprem bilinciyle yaşamak sürekli korku içinde olmak anlamına gelmiyor!

06 Şubat 2025, Perşembe 14:09
06 Şubat 2025, Perşembe 14:09
Deprem bilinciyle yaşamak sürekli korku içinde olmak anlamına gelmiyor!
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunu belirten uzmanlar, deprem korkusunun belirsizlikten beslenerek kaygıyı artırabileceğini söylüyor.

Sürekli alarm halinde olmanın psikolojik ve fiziksel sağlığı olumsuz etkileyebileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, deprem korkusu ve başa çıkma stratejileri hakkında açıklamalarda bulundu.

Belirsizlik korku ve kaygıyı besliyor

Son olarak 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli ve daha öncesinde yaşanan depremlerin, ülkemizde derin izler bıraktığını ifade eden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Hem kayıplarımızın acısını hissetmeye devam ediyor hem de benzer bir felaketle tekrar karşılaşma ihtimaline karşı uzmanların sürekli olarak uyarılarına maruz kalıp, önlemler almaya çalışıp, zihinsel olarak da nasıl başa çıkabileceğimizi sorguluyoruz.” dedi.

Bu süreçte psikolojik açıdan zorlanmamızın başlıca sebebinin, depremin belirsizlik içermesi olduğunu dile getiren Demir, “Ne zaman nerede olacak ve biz bunu nasıl deneyimleyeceğiz tamamen belirsiz. Belirsizlik ise korku ve kaygıyı besler. Ancak önemli olan, korkunun esiri olmak değil, bilinçli ve hazırlıklı bir zihin yapısı geliştirebilmektir.” şeklinde konuştu.

Deprem beklentisi ‘savaş ya da kaç’ tepkisini sürekli aktif hale getiriyor

Sürekli deprem olacak korkusuyla yaşamanın duygusal beyni sürekli olarak alarm halinde tuttuğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Bu durum gündelik yaşam kalitemizi düşürebilir. Zamanla panik atakların görüldüğü anksiyete bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), depresyon gibi psikiyatrik hastalıklara yol açabilir.” dedi.

Beynimizin, deprem beklentisini bir tehdit olarak gördüğüne ve ‘savaş ya da kaç’ tepkisini sürekli aktif hale getirdiğine vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, şunları söyledi:

“Bu durum, vücutta stres hormonlarının sürekli yüksek kalmasına ve kronik yorgunluk, uykusuzluk, çarpıntı, dikkat dağınıklığı, tahammülsüzlük gibi belirtilere neden olabilir. Sosyal ve mesleki işlevsellik bozulabilir. İnsanlar sürekli deprem korkusu içinde yaşadığında, sosyal ilişkilerinde kopmalar yaşayabilir. Depremle ilgili tetikleyiciler, travmayı sürekli canlı tutar. Küçük sarsıntılar, yüksek sesler, bina çatlakları gibi detaylar, kişilerde yoğun korku ve kaçınma davranışlarına yol açabilir. Korku ve kaygı diğer tüm duyguları gibi doğaldır ancak fazlası yönetilebilir. Asıl mesele, kaygının bizi felç etmesine değil, bilinçli hazırlık yapmamıza yardımcı olmasını sağlamaktır.”

Felaket senaryoları yerine çözüm odaklı düşünülmeli

Deprem bilinciyle yaşamanın sürekli korku içinde olmak anlamına gelmediğinin altını çizen Demir, “Aradaki ince çizgiyi koruyabilmek için kontrol edebileceğiniz noktalara odaklanın. Depremin ne zaman olacağını bilemeyiz ama bina güvenliğini artırabilir, acil durum çantası hazırlayabilir ve tatbikat yapabiliriz. Bu, ‘kontrol duygusunu’ güçlendirerek kaygıyı azaltır.” dedi.

Felaket senaryoları yerine çözüm odaklı düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Demir, “Sürekli olumsuz düşünceler üretmek yerine, ‘eğer deprem olursa, şu güvenli noktalara gidebiliriz’ gibi planlama yapmak daha sağlıklı bir yaklaşım olur. Nefes egzersizleri, meditasyon, yoga, yürüyüş, mindfulness gibi stres yönetimi teknikleri ile psikolojik dayanıklılığınızı güçlendirin. Sürekli depremle ilgili konuşmak ve kaygıyı büyütmek yerine, bilinçli ve düzenli önlemler alın.” önerilerinde bulundu.

Felaket senaryoları bilinçaltında sürekli bir tehdit algısı oluşturabilir

Kontrolsüz haber tüketiminin kaygıyı artırdığına da dikkat çeken Demir, “Özellikle felaket senaryolarını vurgulayan içerikler, bilinçaltında sürekli bir tehdit algısı oluşturabilir.” dedi.

Bilinçli bilgi tüketimi için, güvenilir kaynaklardan bilgi alınması gerektiğini aktaran Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, şöyle devam etti:

“Günde sadece belirli bir zaman diliminde haberleri takip edin. Sürekli deprem haberleri okumak, kaygıyı artırır. Felaket senaryoları yerine bilimsel ve yapıcı içeriklere odaklanın. Medya etik kuralları maalesef bazen ihlal edebiliyor, kullanılan başlık ile haber içeriği farklı olabildiği gibi, başlıklar bireyler üstünde yoğun kaygıya neden oluyor. Bazı uzmanların ‘her an deprem olabilir’ açıklamaları sık sık medyada yer buluyor. Bu tür haberler karşısında çaresiz kalan vatandaş sadece kaygılandığı ile kalıyor. Bu sebeple haberleri tüketirken şu soruyu sorun: Bu bilgi bana gerçekten fayda sağlıyor mu, yoksa sadece kaygımı mı artırıyor?”

Çocuklara kaygı yerine bilinç kazandırılmalı

Çocukların, ebeveynlerinin duygusal durumlarını hissettiğine ve öğrendiklerine Demir, “Eğer bir ebeveyn sürekli kaygılıysa, çocuk da bu kaygıyı içselleştirir.” dedi.

Depremin, ‘Deprem bazen olabilir ama biz önlem aldık, güvendeyiz’ gibi bir dille çocuğun yaşına uygun olarak anlatılması gerektiğini vurgulayan Demir, sözlerini şöyle tamamladı:

“Çocuğun kaygılarını küçümsemeyin ama büyütmeyin de. Ona güven verin. Deprem hazırlıklarını oyunlaştırarak öğretin. Çocuklar, oynayarak öğrenir ve böylece korku yerine bilinç kazanırlar. Ancak sürekli deprem konuşulmamalı, panik ve kontrolsüz bir ortam yaratılmamalı, çocuk üstünde baskı yaratılmamalı. Çocuklar yoğun duygularla başa çıkmakta yetişkinler kadar başarılı olamayabilir. Onların duygu yüklerini azaltmalısınız.” (İLKHA)

Konya AKOM’dan sürücülere hayati kış uyarısı

Washington'da vurulan 2 Ulusal Muhafız, hastanede öldü

Trump, Güney Afrika'nın ABD'de yapılacak G20 zirvesine katılmasını engelleyecek

HAMAS: Mücahitlerin Refah tünellerinde takip edilmesi, ateşkes anlaşmasının açık bir ihlalidir

Malatya'da otomobiller çarpıştı: 3 yaralı

ABD'de 2 Ulusal Muhafız üyesi vuruldu

Elazığ’da feci kaza: Otomobil traktöre çarpıp yandı, 2 yaralı

HÜDA PAR Malatya İl Başkanı Sevgili’den Anadolu Basın Birliğine ziyaret

İşgal kuvvetleri, Suriye'nin Kuneytra kentine baskın düzenledi

Tayland'ın güneyindeki sellerde ölü sayısı 33'e ulaştı

Lübnan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, deniz sınırlandırma anlaşması imzaladı

Nijerya Devlet Başkanı güvenlikte olağanüstü hal ilan etti

Hong Kong'daki yangında ölü sayısı 36'ya yükseldi

MGK bildirisi yayımlandı

Malatya'da tefecilik ve kumar operasyonu: 36 şüpheli yakalandı

Gine-Bissau'da askeri darbe

Bakan Bayraktar: Diyarbakır'ın petrol şehrine dönüşeceği sürece doğru giriyoruz

Siirt’te sokak kavgası: 3 yaralı

Bursa’da 2,5 ton kaçak midyeye el konuldu

Almanya'da aynı aileden 5 kişi farklı yerlerde ölü bulundu

Bosna Hersek'te şiddetli yağışlar heyelan ve sellere yol açtı

Konya’da kamyonet ile tır çarpıştı: Bir yaralı

Hong Kong'daki büyük yangı sürüyor: 13 ölü

ESK'den et fiyatlarındaki dalgalanmalara ilişkin açıklama

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Savunma sanayiinde olduğu gibi sağlıkta yerlileşmede de engellerle karşılaşıyoruz

Arpaguş: İnsanın helali merkeze alan bir irade göstermesi, Cenab-ı Hakk’a sadakatinin bir ifadesidir

Florürün dozu önemli, fazlası zararlı!

Bursalı öğrencilerden Gazze'li çocuklar için anlamlı sergi

Siirt fıstığında yeni dönem: Bilimsel tekniklerle verim artışı hedefleniyor

Batman'da Türkiye'ye model olacak afet koordinasyon merkezi tanıtıldı

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


Konya AKOM’dan sürücülere hayati kış uyarısı

Washington'da vurulan 2 Ulusal Muhafız, hastanede öldü

Trump, Güney Afrika'nın ABD'de yapılacak G20 zirvesine katılmasını engelleyecek

HAMAS: Mücahitlerin Refah tünellerinde takip edilmesi, ateşkes anlaşmasının açık bir ihlalidir

Malatya'da otomobiller çarpıştı: 3 yaralı

ABD'de 2 Ulusal Muhafız üyesi vuruldu

Elazığ’da feci kaza: Otomobil traktöre çarpıp yandı, 2 yaralı