• BIST 100

    10728,60%0,28
  • DOLAR

    42,33% 0,06
  • EURO

    49,04% -0,03
  • GRAM ALTIN

    5541,00% 0,83
  • Ç. ALTIN

    9215,88% 0,29

Deprem bilinciyle yaşamak sürekli korku içinde olmak anlamına gelmiyor!

06 Şubat 2025, Perşembe 14:09
06 Şubat 2025, Perşembe 14:09
Deprem bilinciyle yaşamak sürekli korku içinde olmak anlamına gelmiyor!
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunu belirten uzmanlar, deprem korkusunun belirsizlikten beslenerek kaygıyı artırabileceğini söylüyor.

Sürekli alarm halinde olmanın psikolojik ve fiziksel sağlığı olumsuz etkileyebileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, deprem korkusu ve başa çıkma stratejileri hakkında açıklamalarda bulundu.

Belirsizlik korku ve kaygıyı besliyor

Son olarak 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli ve daha öncesinde yaşanan depremlerin, ülkemizde derin izler bıraktığını ifade eden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Hem kayıplarımızın acısını hissetmeye devam ediyor hem de benzer bir felaketle tekrar karşılaşma ihtimaline karşı uzmanların sürekli olarak uyarılarına maruz kalıp, önlemler almaya çalışıp, zihinsel olarak da nasıl başa çıkabileceğimizi sorguluyoruz.” dedi.

Bu süreçte psikolojik açıdan zorlanmamızın başlıca sebebinin, depremin belirsizlik içermesi olduğunu dile getiren Demir, “Ne zaman nerede olacak ve biz bunu nasıl deneyimleyeceğiz tamamen belirsiz. Belirsizlik ise korku ve kaygıyı besler. Ancak önemli olan, korkunun esiri olmak değil, bilinçli ve hazırlıklı bir zihin yapısı geliştirebilmektir.” şeklinde konuştu.

Deprem beklentisi ‘savaş ya da kaç’ tepkisini sürekli aktif hale getiriyor

Sürekli deprem olacak korkusuyla yaşamanın duygusal beyni sürekli olarak alarm halinde tuttuğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Bu durum gündelik yaşam kalitemizi düşürebilir. Zamanla panik atakların görüldüğü anksiyete bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), depresyon gibi psikiyatrik hastalıklara yol açabilir.” dedi.

Beynimizin, deprem beklentisini bir tehdit olarak gördüğüne ve ‘savaş ya da kaç’ tepkisini sürekli aktif hale getirdiğine vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, şunları söyledi:

“Bu durum, vücutta stres hormonlarının sürekli yüksek kalmasına ve kronik yorgunluk, uykusuzluk, çarpıntı, dikkat dağınıklığı, tahammülsüzlük gibi belirtilere neden olabilir. Sosyal ve mesleki işlevsellik bozulabilir. İnsanlar sürekli deprem korkusu içinde yaşadığında, sosyal ilişkilerinde kopmalar yaşayabilir. Depremle ilgili tetikleyiciler, travmayı sürekli canlı tutar. Küçük sarsıntılar, yüksek sesler, bina çatlakları gibi detaylar, kişilerde yoğun korku ve kaçınma davranışlarına yol açabilir. Korku ve kaygı diğer tüm duyguları gibi doğaldır ancak fazlası yönetilebilir. Asıl mesele, kaygının bizi felç etmesine değil, bilinçli hazırlık yapmamıza yardımcı olmasını sağlamaktır.”

Felaket senaryoları yerine çözüm odaklı düşünülmeli

Deprem bilinciyle yaşamanın sürekli korku içinde olmak anlamına gelmediğinin altını çizen Demir, “Aradaki ince çizgiyi koruyabilmek için kontrol edebileceğiniz noktalara odaklanın. Depremin ne zaman olacağını bilemeyiz ama bina güvenliğini artırabilir, acil durum çantası hazırlayabilir ve tatbikat yapabiliriz. Bu, ‘kontrol duygusunu’ güçlendirerek kaygıyı azaltır.” dedi.

Felaket senaryoları yerine çözüm odaklı düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Demir, “Sürekli olumsuz düşünceler üretmek yerine, ‘eğer deprem olursa, şu güvenli noktalara gidebiliriz’ gibi planlama yapmak daha sağlıklı bir yaklaşım olur. Nefes egzersizleri, meditasyon, yoga, yürüyüş, mindfulness gibi stres yönetimi teknikleri ile psikolojik dayanıklılığınızı güçlendirin. Sürekli depremle ilgili konuşmak ve kaygıyı büyütmek yerine, bilinçli ve düzenli önlemler alın.” önerilerinde bulundu.

Felaket senaryoları bilinçaltında sürekli bir tehdit algısı oluşturabilir

Kontrolsüz haber tüketiminin kaygıyı artırdığına da dikkat çeken Demir, “Özellikle felaket senaryolarını vurgulayan içerikler, bilinçaltında sürekli bir tehdit algısı oluşturabilir.” dedi.

Bilinçli bilgi tüketimi için, güvenilir kaynaklardan bilgi alınması gerektiğini aktaran Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, şöyle devam etti:

“Günde sadece belirli bir zaman diliminde haberleri takip edin. Sürekli deprem haberleri okumak, kaygıyı artırır. Felaket senaryoları yerine bilimsel ve yapıcı içeriklere odaklanın. Medya etik kuralları maalesef bazen ihlal edebiliyor, kullanılan başlık ile haber içeriği farklı olabildiği gibi, başlıklar bireyler üstünde yoğun kaygıya neden oluyor. Bazı uzmanların ‘her an deprem olabilir’ açıklamaları sık sık medyada yer buluyor. Bu tür haberler karşısında çaresiz kalan vatandaş sadece kaygılandığı ile kalıyor. Bu sebeple haberleri tüketirken şu soruyu sorun: Bu bilgi bana gerçekten fayda sağlıyor mu, yoksa sadece kaygımı mı artırıyor?”

Çocuklara kaygı yerine bilinç kazandırılmalı

Çocukların, ebeveynlerinin duygusal durumlarını hissettiğine ve öğrendiklerine Demir, “Eğer bir ebeveyn sürekli kaygılıysa, çocuk da bu kaygıyı içselleştirir.” dedi.

Depremin, ‘Deprem bazen olabilir ama biz önlem aldık, güvendeyiz’ gibi bir dille çocuğun yaşına uygun olarak anlatılması gerektiğini vurgulayan Demir, sözlerini şöyle tamamladı:

“Çocuğun kaygılarını küçümsemeyin ama büyütmeyin de. Ona güven verin. Deprem hazırlıklarını oyunlaştırarak öğretin. Çocuklar, oynayarak öğrenir ve böylece korku yerine bilinç kazanırlar. Ancak sürekli deprem konuşulmamalı, panik ve kontrolsüz bir ortam yaratılmamalı, çocuk üstünde baskı yaratılmamalı. Çocuklar yoğun duygularla başa çıkmakta yetişkinler kadar başarılı olamayabilir. Onların duygu yüklerini azaltmalısınız.” (İLKHA)

İstanbul’da suç örgütüne operasyon düzenlendi: 8 gözaltı

Rusya'da iki havalimanında İHA saldırısı nedeniyle uçuşlar askıya alındı

Siyonist işgalcilerden Lübnan'a hava saldırısı: 13 şehit, çok sayıda yaralı

İstanbul’da altın ve döviz usulsüzlüğü soruşturmasında milyonlarca liralık mal varlığına el konuldu

BM: Gazze'de kısıtlamalar acilen kaldırılmalı

Malatya'da zincirleme kaza: 2 yaralı

Beyaz Saray'da 1 trilyon dolarlık görüşme

Rusya: Ukrayna’da iki yerleşim birimi kontrol altına alındı

Hakkari’de 100 yıllık arazi anlaşmazlığı barışla son buldu

Çankırı'da feci kaza: 1 ölü, 4 yaralı

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 17. toplantısı yapıldı

Moskova–Washington hattında yeni mahkûm takası görüşmesi

DMM'den "LNG anlaşması nedeniyle Rus gazı alımının sona ereceği" iddiasına yalanlama

Muğla açıklarında 31 düzensiz göçmen kurtarıldı

Polonya: Demiryolu hattındaki patlamadan Rusya sorumlu

İstanbul’da zehirlenen Böcek ailesinin hastaneye gidiş anları ortaya çıktı

Endonezya'daki Semeru Yanardağı'nda patlama

Ağrı'da Gazze'deki şehitler anısına fidan dikildi

Vietnam’da şiddetli yağışlar sel ve heyelana yol açtı: 7 ölü, 7 kayıp

Patlamamış mühimmatlar, Gazzelilerin hayatını tehdit ediyor, yeniden inşayı engelliyor

Polonya'da iki tramvay ile otobüs çarpıştı: 24 yaralı

Yunanistan unsurlarınca geri itilen 17 düzensiz göçmen kurtarıldı

Rusya'da doğal gaz boru hattında patlama

HÜDA PAR Milletvekili Dinç: Kemalizm resmî ideolojisi kutsanıyor; farklı düşünenler soruşturmalara maruz bırakılıyor

İstanbul'da şap karantinası

İstanbul’da geniş çaplı uyuşturucu operasyonu: 10 kişi tutuklandı

Kazakistan'da ev yangını: 9'u çocuk 12 ölü

Malatya Büyükşehir Belediye Meclisi, kasım ayı toplantılarının II. birleşimi yapıldı

Bursa'da 4 kilo 200 gram kubar esrar ele geçirildi: 1 gözaltı

Müftü Aruk: Boşanmaların temel nedeni evliliklerin dini ölçülere göre yürütülmemesidir

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


İstanbul’da suç örgütüne operasyon düzenlendi: 8 gözaltı

Rusya'da iki havalimanında İHA saldırısı nedeniyle uçuşlar askıya alındı

Siyonist işgalcilerden Lübnan'a hava saldırısı: 13 şehit, çok sayıda yaralı

İstanbul’da altın ve döviz usulsüzlüğü soruşturmasında milyonlarca liralık mal varlığına el konuldu

BM: Gazze'de kısıtlamalar acilen kaldırılmalı

Malatya'da zincirleme kaza: 2 yaralı

Beyaz Saray'da 1 trilyon dolarlık görüşme