• BIST 100

    9317,24%-0,84
  • DOLAR

    37,95% 0,34
  • EURO

    43,14% 0,15
  • GRAM ALTIN

    4074,57% 0,31
  • Ç. ALTIN

    6621,05% 0,78

Deprem bilinciyle yaşamak sürekli korku içinde olmak anlamına gelmiyor!

SAĞLIK 6.02.2025 14:09:20 0
Deprem bilinciyle yaşamak sürekli korku içinde olmak anlamına gelmiyor!

Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunu belirten uzmanlar, deprem korkusunun belirsizlikten beslenerek kaygıyı artırabileceğini söylüyor.

Sürekli alarm halinde olmanın psikolojik ve fiziksel sağlığı olumsuz etkileyebileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, deprem korkusu ve başa çıkma stratejileri hakkında açıklamalarda bulundu.

Belirsizlik korku ve kaygıyı besliyor

Son olarak 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli ve daha öncesinde yaşanan depremlerin, ülkemizde derin izler bıraktığını ifade eden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Hem kayıplarımızın acısını hissetmeye devam ediyor hem de benzer bir felaketle tekrar karşılaşma ihtimaline karşı uzmanların sürekli olarak uyarılarına maruz kalıp, önlemler almaya çalışıp, zihinsel olarak da nasıl başa çıkabileceğimizi sorguluyoruz.” dedi.

Bu süreçte psikolojik açıdan zorlanmamızın başlıca sebebinin, depremin belirsizlik içermesi olduğunu dile getiren Demir, “Ne zaman nerede olacak ve biz bunu nasıl deneyimleyeceğiz tamamen belirsiz. Belirsizlik ise korku ve kaygıyı besler. Ancak önemli olan, korkunun esiri olmak değil, bilinçli ve hazırlıklı bir zihin yapısı geliştirebilmektir.” şeklinde konuştu.

Deprem beklentisi ‘savaş ya da kaç’ tepkisini sürekli aktif hale getiriyor

Sürekli deprem olacak korkusuyla yaşamanın duygusal beyni sürekli olarak alarm halinde tuttuğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Bu durum gündelik yaşam kalitemizi düşürebilir. Zamanla panik atakların görüldüğü anksiyete bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), depresyon gibi psikiyatrik hastalıklara yol açabilir.” dedi.

Beynimizin, deprem beklentisini bir tehdit olarak gördüğüne ve ‘savaş ya da kaç’ tepkisini sürekli aktif hale getirdiğine vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, şunları söyledi:

“Bu durum, vücutta stres hormonlarının sürekli yüksek kalmasına ve kronik yorgunluk, uykusuzluk, çarpıntı, dikkat dağınıklığı, tahammülsüzlük gibi belirtilere neden olabilir. Sosyal ve mesleki işlevsellik bozulabilir. İnsanlar sürekli deprem korkusu içinde yaşadığında, sosyal ilişkilerinde kopmalar yaşayabilir. Depremle ilgili tetikleyiciler, travmayı sürekli canlı tutar. Küçük sarsıntılar, yüksek sesler, bina çatlakları gibi detaylar, kişilerde yoğun korku ve kaçınma davranışlarına yol açabilir. Korku ve kaygı diğer tüm duyguları gibi doğaldır ancak fazlası yönetilebilir. Asıl mesele, kaygının bizi felç etmesine değil, bilinçli hazırlık yapmamıza yardımcı olmasını sağlamaktır.”

Felaket senaryoları yerine çözüm odaklı düşünülmeli

Deprem bilinciyle yaşamanın sürekli korku içinde olmak anlamına gelmediğinin altını çizen Demir, “Aradaki ince çizgiyi koruyabilmek için kontrol edebileceğiniz noktalara odaklanın. Depremin ne zaman olacağını bilemeyiz ama bina güvenliğini artırabilir, acil durum çantası hazırlayabilir ve tatbikat yapabiliriz. Bu, ‘kontrol duygusunu’ güçlendirerek kaygıyı azaltır.” dedi.

Felaket senaryoları yerine çözüm odaklı düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Demir, “Sürekli olumsuz düşünceler üretmek yerine, ‘eğer deprem olursa, şu güvenli noktalara gidebiliriz’ gibi planlama yapmak daha sağlıklı bir yaklaşım olur. Nefes egzersizleri, meditasyon, yoga, yürüyüş, mindfulness gibi stres yönetimi teknikleri ile psikolojik dayanıklılığınızı güçlendirin. Sürekli depremle ilgili konuşmak ve kaygıyı büyütmek yerine, bilinçli ve düzenli önlemler alın.” önerilerinde bulundu.

Felaket senaryoları bilinçaltında sürekli bir tehdit algısı oluşturabilir

Kontrolsüz haber tüketiminin kaygıyı artırdığına da dikkat çeken Demir, “Özellikle felaket senaryolarını vurgulayan içerikler, bilinçaltında sürekli bir tehdit algısı oluşturabilir.” dedi.

Bilinçli bilgi tüketimi için, güvenilir kaynaklardan bilgi alınması gerektiğini aktaran Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, şöyle devam etti:

“Günde sadece belirli bir zaman diliminde haberleri takip edin. Sürekli deprem haberleri okumak, kaygıyı artırır. Felaket senaryoları yerine bilimsel ve yapıcı içeriklere odaklanın. Medya etik kuralları maalesef bazen ihlal edebiliyor, kullanılan başlık ile haber içeriği farklı olabildiği gibi, başlıklar bireyler üstünde yoğun kaygıya neden oluyor. Bazı uzmanların ‘her an deprem olabilir’ açıklamaları sık sık medyada yer buluyor. Bu tür haberler karşısında çaresiz kalan vatandaş sadece kaygılandığı ile kalıyor. Bu sebeple haberleri tüketirken şu soruyu sorun: Bu bilgi bana gerçekten fayda sağlıyor mu, yoksa sadece kaygımı mı artırıyor?”

Çocuklara kaygı yerine bilinç kazandırılmalı

Çocukların, ebeveynlerinin duygusal durumlarını hissettiğine ve öğrendiklerine Demir, “Eğer bir ebeveyn sürekli kaygılıysa, çocuk da bu kaygıyı içselleştirir.” dedi.

Depremin, ‘Deprem bazen olabilir ama biz önlem aldık, güvendeyiz’ gibi bir dille çocuğun yaşına uygun olarak anlatılması gerektiğini vurgulayan Demir, sözlerini şöyle tamamladı:

“Çocuğun kaygılarını küçümsemeyin ama büyütmeyin de. Ona güven verin. Deprem hazırlıklarını oyunlaştırarak öğretin. Çocuklar, oynayarak öğrenir ve böylece korku yerine bilinç kazanırlar. Ancak sürekli deprem konuşulmamalı, panik ve kontrolsüz bir ortam yaratılmamalı, çocuk üstünde baskı yaratılmamalı. Çocuklar yoğun duygularla başa çıkmakta yetişkinler kadar başarılı olamayabilir. Onların duygu yüklerini azaltmalısınız.” (İLKHA)

Van'da 32 kilogram metamfetamin ele geçirildi

Diyarbakır’daki büyük Mevlid-i Nebi etkinliği, İslam alemine ve batıya önemli mesajlarla son buldu

Kırsal alanda ot toplamaya giden adam kayalıklardan düşerek hayatını kaybetti

Göktaş Hoca: Gazze, gönlünüzde ne kadar kıymetliyse siz de Allah katında ve Peygamber yanında o kadar kıymetlisinizdir

Havada İngiltere-Rusya gerginliği

Kassam'dan "Kılıç Kıran" pusu operasyonu: Siyonistlere ağır darbe

Yapıcıoğlu'ndan Diyarbakır Mevlid-i Nebi etkinliği paylaşımı

Diyarbakır'da tarihi gün!

Yurdun tamamında çarşambadan itibaren yağış bekleniyor

Yahudi çeteler, Filistin topraklarını gasp etmeye devam ediyor

HAMAS milletvekili Ebu Ras: Diyarbakır’daki bu topluluğunuzu Mescid-i Aksa da bekliyor

UNRWA: Gazze halkı açlık, susuzluk ve sağlık krizleriyle baş başa

İşgalciler Güney Lübnan’da bir aracı hedef aldı: 1 şehit, 1 yaralı

İmalat sektörüne destek, istihdam şartlarında kolaylık

Mevlid-i Nebi mesajı Diyarbakır’dan okundu: Amansız ve orantısız bir savaşın karşılığı ancak kutlu bir direniştir

Siyonist işgalciler Cenin’i yakıp yıkıyor: Kuşatma dördüncü ayına girdi

Diyarbakır’daki Mevlid-i Nebi etkinliği büyük bir coşkuyla başladı

UNRWA: Gazze'de 660 bin çocuk eğitimden mahrum

Gazze’de soykırım ağırlaşıyor: Şehit sayısı 51 bin 201’e yükseldi

İstanbul Havalimanı, Avrupa’nın en yoğun havalimanı oldu

DİTİB Fransa'nın II. Gençlik Zirvesi Paris'te gerçekleştirildi

Tulkerem açık hava hapishanesine döndü: Yüzlerce ev yıkıldı, binlerce aile zorla göç ettirildi

Gazze'de 7 şehit: Siyonist terör her yeri hedef alıyor

Diyarbakır büyük "Mevlid-i Nebi" etkinliğine hazır

Mescid-i Aksâ’ya baskın: Siyonistler bir kez daha kutsal mabedi kirletti

Ege Denizi'nde peş peşe depremler yaşanıyor

Sağlık Bakanlığı’ndan sezaryen kararı: Tıbbi zorunluluk yoksa artık yasak

Altın fiyatlarındaki artış düğün sezonunu olumsuz etkiliyor

Son 24 saatte Gazze’de 56 kişi şehit oldu

Yerlikaya’dan “Sürücü affı” açıklaması: Kesinlikle gündemimizde yok

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ