9147,32%1,28
34,54% 0,24
36,46% 0,34
2961,34% 0,90
4965,45% 0,74
Sabah namazında mesaileri başlayan camide görev yapan imam ve müezzinler, doğumundan ölüme kadar insanın hayatının her evresinde yanında bulunuyor.
1-7 Ekim tarihleri Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak idrak ediliyor.
İnsanların hayatlarının her noktasında yer alan din görevlileri doğumdan sonra bebeklerin kulağına ezan okunmasından evlilik sırasında nikâhın kılınmasına, cenaze ve taziyeler başta olmak üzere hayatın her alanında yer alıyorlar.
Din görevlilerinin anatomisini işlediğimiz bu çalışmada Musa Ağa Camii Din Görevlisi Dindar Taşdan'ı konu aldık. Taşdan caminin ve din görevlilerinin insanların hayatı için öneminden bahsetti.
"Camiler topluma hayat veren merkezlerdir. Tabiri caizse tolumun kalbidirler." diyen Taşdan şunları söyledi:
"Camiler, insanları bir araya toplayan gerek ibadet yönünden gerekse kültürel yönden gerekse hayatın diğer alanları ile ilgili toplumu aydınlatan merkezlerdir. Allah Resulü (Sallahu Aleyhi Vesellem) buyurduğu üzere, "Camiler şehirlerin en hayırlı mekânlarıdır" buyurmuşlardır. İnsan hayatında kalp nasıl önemli bir organ ise camilerde toplum için hayati merkezleridir. Din görevlileri de şüphesiz ki o kalbe kan akışını sağlayan damarlardır."
"Tebliğ ile beraber temsil noktasında topluma liderlik, rehberlik, önderlik yapma gayretindeyiz"
Toplumda bireylerin hayır üzerine bir hayat geçirmeleri, kötülüklerden kendilerini sakınmaları için gayret gösterdiklerinin altını çizen Taşdan, "Din görevlileri toplumun her alanında vardır her zaman var olmuşlardır. Yani din gönüllüleri veya din görevlileri dediğimiz bir çocuğun doğuşundaki kulağına ezan okumakla başlarız, sünnetinde varız, askere gidişinde varız, evliliğinde, nikâhında varız. Sağlığında varız, hastalığında varız. En nihayetinde cenazesinde de varız. Din görevlisi, toplumun bütün bireylerinin, hayatlarının her alanında olan insanlardır. Dolayısıyla bizlerde bu toplumun gerçekten iyiliğe ve güzelliğe yönlenmesi hayır üzerine bir amel, hayat geçirmeleri, kötülüklerden sakınmaları için elimizden gelen tebliği gösteriyoruz. Tebliğ ile beraber temsil noktasında gayret göstererek topluma liderlik, rehberlik, önderlik yapma gayretindeyiz." şeklinde konuştu.
"Bir din görevlisinin görevini cami ile sınırlandırmak doğru değildir"
Görev ve sorumlulukları ile ilgilide konuşan Taşdan, "Tabi sabah namazı ile mesaimiz başlıyor. Onun dışında biz beş vakit camideyiz. Camiye gelen insanlara İslami ibadet noktasında rehberlik ediyoruz. Onun dışında hasta ziyaretlerinde bulunuyoruz, taziyeler oluyor taziyelerde bulunuyoruz, yakın çevremizdeki komşularımızı, esnafı ziyaret ediyoruz. Onların dertleri ile onların sorunları ilgilenmeye çalışıyoruz. Bize müracaat eden hangi noktada olursa olsun elimizden gelen katkı ne ise yapılabilecek ne varsa biz topluma, bireylere faydalı olma gayreti içerisindeyiz. Tabi bir din görevlisinin görevini cami ile sınırlandırmak doğru değildir. O hayatın her alanında var dediğimiz zaman onun için biz artık vazifemizi caminin dışına taşırma, caminin dışında da bu faaliyetlerimizi, hizmetlerimizi götürmek zorundayız. Toplumun gerçekten dine ve din adamına, dini iyi temsil eden insanlara ihtiyacı vardır." ifadelerini kullandı.
Meslektaşlarına da tavsiyeleri olan Taşdan, "Meslektaşlarımız arasında çok değerli insanlar var. Şüphesiz ki bu meslekte bize rehberlik, önderlik eden ilmi ile amil olan çok değerli hocalarımız var. Bizim naçizane tavsiyemiz şudur, öncelikle görevimiz caminin ibadete açık olması ve beş vakit görev başında olmak. Eğer biz bu görevi hakkı ile yerine getirirsek insanlar üzerinde etkimiz daha iyi olur. İnsanlara bir şey söylediğimiz zaman göreve olan sadakatimiz, bağlılığımız onlar açısından daha güzel bir şekilde dillenmeyi ve daha iyi tatbik etmeyi oluştururuz. Eğer görevde savsaklama olursa dolayısıyla söylemiş olduğumuz vaaz ve nasihatlerde eksiklik olur, ciddiyetini kaybetmiş olur. Dolayısıyla insanlar üzerinde etkisi pekte görülmez. Her şeyden önce görev ehli olmak lazım, görevi hakkı ile yapmak lazım." diye konuştu. (İLKHA)