Diyarbakırlı üç girişimci kadın, tarihi Sur ilçesinde önce metruk olan asırlık konağa dokundu, ardından mahalleliye dokunarak istihdamı mahalledeki kadın ve gençlerle sağladı.
Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesi, birçok asırlık yapıya ev sahipliği yapıyor. Bu yapılardan biri de asırlık Zerzevan Konağı. Daha önce okul, otopark, kahve ve otel olarak kullanılan konak, daha sonra atıl duruma düşerek harabeye döndü. Konak dikkatlerini çeken mimar Neslihan Güleryüz Alökmen, Hatice Akyıl ve Yasemin Çakmakçı, dezavantajlı bölgede olan konağı çok ortaklı mülk sahiplerinden restorasyonu karşılığında kiralayıp 1 milyonu şahsi, 200 bini de Kültür ve Turizm Bakanlığından hibe olmak üzere hazırladıkları bütçe ile yola koyuldu. Girişimci kadınlar, resmi prosedürleri tamamladıktan sonra restorasyona başladı. Bu süreçte mahalleliyle birlikte çalışan girişimci kadınlar, tarihi konağa dokunurken bir yandan da bölgede istihdam sağladı.
Girişimci kadınlardan mimar Neslihan Güleryüz Alökmen, konağın tam tarihine ulaşamamalarına rağmen yaklaşık 150 yıllık bir konak olduğunu değerlendirdiklerini söyledi. Konağın sadece büyük bir parçasına dokunduklarını ifade eden Alökmen, “Çevredeki evlerin izlerinden buranın daha büyük bir konak olduğunu düşünüyoruz. Burayı 2019 yılında rölöve ve restorasyon projelerini çizdik, Koruma Kurulundan geçirdik, ondan sonra restorasyonuna başladık. Buraya başladığımızda harabe bir durumdaydı. Bütün üst örtüsü yıkıktı. Ama biz buradan güzel enerji aldık. Burayı onarıp turizme kazandırmayı düşündük. Yaptığımız işten de bayağı memnunuz. Biz, 1 milyondan fazla harcama yaptık. 200 bin Kültür ve Turizm Bakanlığından hibe bütçe aldık. Bu şekilde burayı onarıp, dekore ettik” dedi.
“Verim alacağımızı düşündük ve düşündüğümüz gibi de oldu”
Üç girişimci kadın olduklarını belirten Alökmen, “Ben ve eşim ilgilendik, kendisi de mimar. Diğer arkadaşlar da destek oldular, üçümüz buranın restorasyonuyla ilgilendik, sonra işletmeye açtık. Aslında biz risk aldık. Çünkü burası hem bayağı bir harabe haldeydi, atıl durumdaydı. Saray Kapı tarafı daha cazip bir yerdi. Risk alıp mekanımıza güvendik. Verim alacağımızı düşündük ve düşündüğümüz gibi de oldu. Sokak ve mahalle de dönüşmeye başladı. Burası sivil bir mimari örneği. Konut olarak kullanılmış, yaptığımız araştırmalarda dönem dönem okul, otel, otopark, kahve olarak kullanılmış. En son biz girdiğimizde metruk bir durumdaydı” diye konuştu.
“Özelikle istihdamda kadınları bulundurmak istedik”
Girişimcilerden Hatice Akyıl ise buranın restorasyon işlemi bittikten sonra pandemiden dolayı açılışını yapamadıklarını kaydetti. Bütün ürünlerin satın almasının gerçekleştiğini ancak dünya çapında geçerli olan bir sebepten dolayı açılışını gerçekleştiremediklerini aktaran Akyıl, “2021 yılında açtık. Burayı açtığımızda hem bulunduğumuz mahalle açısından, hem bu restorasyonu da kendi çabalarımızla yaptığımız için daha fazla farkındalık oluşturmak için özelikle istihdamda kadınları bulundurmak istedik. Bu mahalledeki insanların istihdamın içinde olmasını istedik. Bununla ilgili çalışmalarımızla ve eleman ihtiyacımız için mahalleye bilgi verdik. Sağ olsunlar geri dönüşler de oldu olumlu” şeklinde konuştu.
“Mahallenin şartlarını nasıl daha da iyi bir duruma getirebiliriz diye böyle çalışma içinde olmayı istedik”
“Özelikle kadın ve gençleri, genç erkekleri de buraya aldık” diyen Akyıl, “Şu anda mutfakta sadece kadınlarımız çalışıyor. Servis kısmında da kadın ve erkekler çalışıyor. Diyarbakır kültürünün gelişmesinin en büyük sebepleri komşuluk ilişkileri. Bizde mahalledeki insanları komşu olarak düşünerek, onlarla çalışıp burayı nasıl daha iyi bir yere getirebiliriz, mahallenin şartlarını nasıl daha da iyi bir duruma getirebiliriz diye böyle çalışma içinde olmayı istedik ortaklarımızla birlikte” ifadelerini kullandı.
[gallery ids=',49136,49137,49138,49139,49140,49141,49142,49143,49144,49145,49146']