Tarih: 22.04.2025 09:13

Doğru Medya Ankara Temsilcisi Özcan: Bu soykırıma artık sessiz kalınmamalı

Facebook Twitter Linked-in

Siyonist işgal rejiminin savunmasız Filistinli Müslümanlara yönelik saldırıları her geçen gün daha da vahşileşiyor. Gazze'de bir buçuk yılı aşkın süredir devam eden soykırımda, 51 binden fazla insan katledildi. Katledilenlerin önemli bir kısmı kadın, çocuk, gazeteci ve sağlık çalışanlarından oluşuyor.

Gazze'nin sağlık altyapısı hedef alınırken, dünya medyasının Gazze'ye girişine de izin verilmiyor. Bu mezalime karşı sesini yükselten Doğru Medya Ankara Temsilcisi Mehmet Sait Özcan, İLKHA'ya yaptığı açıklamada İslam ülkelerine ve uluslararası kamuoyuna çağrıda bulundu: "Artık sadece dua, sadece kınama değil; askeri, siyasi ve ekonomik yaptırımlarla bu terör durdurulmalı.”

"Gazze toplumunun tamamının ümidini yitirmesi hedefleniyor"

Özcan, "Gazze'de bir buçuk yıldır büyük bir katliam, büyük bir soykırım yaşanıyor. Yani 18 aydır devam eden bu vahşet, dünya tarihinde belki de eşi benzeri olmayan bir şekilde sürüyor. Öyle ki bebeklerin başlarının bedenlerinden ayrıldığı görüntüleri artık videolardan izleyebiliyoruz. Dünya halkları meydanlara çıkıyor; ancak ülkeler, yönetimler, İslam ülkeleri ve Avrupa devletleri, siyonist israili ve emperyal Amerika'yı durdurmaya yönelik hâlâ somut bir adım atmış değiller. Siyonist israilin gazetecilere ve sağlık çalışanlarına yönelik yaptığı katliamlar, toplumun yaralarını saran insanlara yöneliktir. Doktorlara, hemşirelere ve Gazze'nin sağlık altyapısına karşı büyük bir yok etme çabası içindeler. Gazze toplumunun tamamı ümidini yitirmesi, HAMAS'a karşı çıkması ya da kendi vatanını terk etmesi hedefleniyor." dedi.

"Dünya tarihinde bu kadar kısa sürede bu kadar çok gazetecinin katledilmesi görülmemiştir"

Gazze'deki vahşeti dünyaya aktarmaya çalışan gazetecilerin de hedef alındığını aktaran Özcan, "Bu yüzden israil, dünya medyasının Gazze'ye girmesine engel oluyor. Orada bulunan gazetecilerin yaşananları duyurmasını istemiyor. Dünya tarihinde bu kadar kısa sürede bu kadar çok gazetecinin katledilmesi görülmemiştir. Tahminen şehid edilen gazeteci sayısı 214. Geçen hafta siyonist israil gazetecilerin kaldığı çadırı bombaladı. Üç gazeteci diri diri yanarak can verdi. Bu olayları büyük bir azap içinde izledik. Son olarak katledilen gazeteci, foto muhabiri Fatima Hasuna adında genç bir kadındı. İki hafta sonra düğünü olacaktı. Beş kız kardeşiyle birlikte siyonist israilin füzelerine kurban gitti. Allah'tan rahmet diliyorum. Tüm gazetecilere ve Gazze halkına başsağlığı diliyorum. Elimizden bir şey gelmemesi, bize çok büyük bir acı veriyor." ifadelerine yer verdi.

"Müslüman toplumlar olarak gerçekten bir şey yapamamanın acziyeti içerisindeyiz"

Açıklamasının devamında Özcan, şunları söyledi:

"Biz Müslümanlar, İslam halkları olarak Gazze'ye yalnızca dua etmekle, basın açıklamaları ve protestolar yapmakla yetiniyoruz. Müslüman toplumlar olarak gerçekten bir şey yapamamanın acziyeti içerisindeyiz. İslam ülkelerinden her zamanki gibi isteğimiz artık kınamaların ötesine geçilmelidir. Çünkü siyonist israil ve işgalci ABD, kınamalarla, konuşmalarla durdurulacak gibi değildir. Onların anlayacağı dilden; askeri, siyasi ve ekonomik yaptırımlarla bu mezalim durdurulabilir. Gazze'de açlıktan ölen insanlar var. Yardım tırlarını dahi Refah'tan geçirmek büyük bir mesele haline gelmiş durumda. İslam ülkeleri olarak bunu bile beceremiyoruz. İnsanlık büyük bir acziyet içerisindedir. Siyonist israilin ve Amerika'nın bu savaşı, aslında tüm insanlığa karşı açılmış bir savaştır."

"Artık siyonist israil cesareti de değil, cüretkârlığı ile dünyaya meydan okuyor"

"Uluslararası kurumlar batının inşa ettiği kurumlardır." diyen Özcan, "BM'nin durumu, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin işlevsizliği yada insan hakları kuruluşları bu süreçte işlevsizdir. Uluslararası alanda iş yapan basın medya kuruluşlarının işlevsizliği bakıyorsunuz geneli Batı'nın inşa ettiği düzenekte işleyen kurum ve kuruluşlar. Bunlar da kınamaktan öteye geçmiyor. Siyonist israil, hiçbir şekilde yaptığı katliamdan dolayı bu kurumların açıklamalarıyla geri adım atmıyor. Artık siyonist israil cesareti de değil, cüretkârlığı ile dünyaya meydan okuyor. Dolayısıyla, Batı'nın kendi düzenini devam ettirebilmek için kurduğu bu uluslararası kuruluşlarında artık süresinin dolduğu, artık lağvedilmesi gerektiği adalet temelli yeni bir dünya düzeninin kurulması elzemdir. Bu tür mezalimlerin yaşanmadığı bir dünya kurulabilmesi için Amerika ve israilin olmadığı yeni bir dünya düzenine ihtiyaç vardır." şeklinde belirtti.

"Filistin'le başlayan işgali Lübnan'a, Suriye'ye, Irak'a, İran'a ve Türkiye'ye kadar yaymayı hedefliyor"

Son olarak Özcan, "Bu süreçte uluslararası basın ve medyanın, CNN, Reuters gibi Batı'nın güdümünde hareket eden medyanın, bu süreçte Filistin topraklarında iş yapmadığını, görüntüleri dünyaya yansıtmadığını gördük. Orada kendi çalışanlarını da sorumluluk almayacaklarını ifade etmişlerdir. Bu bağlamda, ilk günden beri görev yapan El Cezire'yi tebrik ediyorum. İlk günden bu güne kadar çalışmalarını sürdürüyor.  Hatırlarsanız, Şirin Ebu Akile bilinçli ve kasıtlı şekilde şehit edildi. Sonrasında Gazze'de El Cezire'nin birçok çalışanı da şehit edildi. Buna rağmen vazgeçmediler. Siyonist israil, El Cezire'nin Kudüs ve Batı Şeria'daki ofislerini kapattı. Bu da gösteriyor ki israil, basın, insan hakları kuruluşları ve Avrupa'daki protestoları ciddiye almıyor. Filistin'le başlayan işgali Lübnan'a, Suriye'ye, Irak'a, İran'a ve Türkiye'ye kadar yaymayı hedefliyor. Tüm İslam coğrafyasını işgal ederek büyük emperyal siyonist bir devlet kurmaya yönelik bir çaba içerisine girmiş. Bu yüzden İslam ülkeleri artık silkelenmeli ve ayağa kalkmalıdır. Bu siyonizme Amerika ile birlikte oluşturulan bu terörist oluşuma bir dur denmesi lazım. Birlikte bu siyonist teröristleri durdurmak için her türlü askeri, ekonomik ve siyasi anlamda birlikteliğe ihtiyaç var. Bu birliktelik olmadan daha çok katliamlar daha çok mezalimler göreceğiz. Bundan dolayı artık bu zulme 'dur' demenin zamanı gelmiştir." diye konuştu. (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —