10762,45%-1,06
41,17% 0,07
48,07% 0,31
4705,09% 0,66
7548,54% 1,90
Uygulamanın ardından birçok kesimden farklı değerlendirmeler gelirken, eğitim camiasından da destek açıklamaları yapıldı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan eğitimci Dr. Orhan Ay, serbest kıyafet uygulamasının öğrenciler ve okul ortamı açısından ciddi sorunlara yol açtığını ifade etti.
Eğitimci Dr. Orhan Ay, uygulamanın yalnızca görünüşle ilgili olmadığını, aynı zamanda öğrenci psikolojisi, eğitim disiplini ve fırsat eşitliği açısından da önem taşıdığını ifade etti.
Dr. Ay, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından alınan bu kararın, son yıllarda öğrenciler arasında giderek artan sosyoekonomik farklılıklara da çözüm getirdiğini vurguladı.
“Tek tip kıyafet uygulaması yerinde bir karar”
Uygulamanın sadece disiplin değil, aynı zamanda eşitlik ve aidiyet duygusu açısından da önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Ay, serbest kıyafet döneminde yaşanan sorunları hatırlatarak şunları söyledi:
“2025-2026 eğitim-öğretim yılında, Milli Eğitim Bakanımız tarafından okullarda tek tip kıyafet zorunluluğu getirildi. Malumunuz olduğu üzere, daha önce kıyafet serbestti. Yani isteyen öğrenci istediği kıyafeti giyebiliyordu. Evet, okullarda yine de belli bir kıyafet standardı vardı ancak bu bir zorunluluk değildi. Kıyafet, biliyorsunuz, bir kişinin statüsünü, konumunu, mesleğini gösteren bir unvan niteliğindedir. Bu nedenle biz, okullarda kıyafet zorunluluğunu destekliyoruz. Öğrenci kıyafeti, o kişinin öğrenci olduğunu gösteriyor. Hangi okulda olduğunu belirtiyor. Öğrenci kıyafetli olduğu zaman, en azından insanlar ve çevresi tarafından onun öğrenci olduğu ve hangi okula ait olduğu bilinmiş olacak. Böylece birtakım sıkıntıların da önüne geçilmiş olacak.”
“Öğrenciler arasındaki eşitsizlik ortadan kalktı”
Tek tip kıyafet uygulamasının eğitimde fırsat eşitliğine de katkı sağladığını belirten Dr. Ay, sosyoekonomik farklılıkların öğrenciler üzerindeki olumsuz etkilerini şöyle ifade etti:
“Bununla birlikte, tek tip kıyafetin olması öğrenci eşitliği açısından da önemli bir kıstastır. Zira eğer tek tip kıyafet uygulaması olmasa, durumu iyi olan öğrenciler daha güzel, daha şık kıyafetler giyebilirken; durumu iyi olmayan öğrenciler daha düşük kalitede kıyafetler giyebiliyor. Maddi durumu çok kötü olan öğrenciler belki de yılda yalnızca bir defa kıyafet alabiliyor ya da değiştirebiliyor. Bu da öğrenciler arasında birtakım sıkıntılara sebep veriyordu. Özellikle okullarda bu duruma sıkça rastlıyorduk. Öğrenci, mesela arkadaşı daha düzgün bir kıyafet aldığı için, kendisinin bu değerde olmadığını düşünüp ailesine baskı yapabiliyor. Ancak ailenin bu kıyafeti alma imkânı olmayabiliyor. Bu nedenle, okullarda tek tip kıyafet uygulamasının yerinde bir karar olduğunu, önemli olduğunu ve eğitim-öğretim kalitesini artıracağını düşünüyoruz.”
“Eğitim ortamına yakışmayan kıyafetlerle karşılaşıyorduk”
Kıyafet serbestliğinin sadece ekonomik değil, aynı zamanda ahlaki ve disiplin yönünden de ciddi problemler doğurduğunu belirten Dr. Ay, öğrenci kıyafetlerinin okul ciddiyetiyle bağdaşmadığını dile getirdi:
“Öğrenci dediğimiz; eğitim-öğretimin kurallarına, yönergelere, genelgelere ve okul disiplini kurallarına uyan bir bireydir. Kıyafetin serbest olması durumunda bazı öğrenciler eğitim ortamına yakışmayan bazı kıyafetlerle okula gelebiliyorlardı. Yırtmaçlı kıyafetlerden tutun, yırtık pırtık ya da modaya uygun, dizi karakterlerinin veya aktörlerin giydiği bazı kıyafetler okula taşınabiliyordu. Toplumun ahlaki seviyesine uygun olmayan bazı giyim kuşamlarla karşılaşıyorduk. Bu da toplumda ve okul ortamında birtakım sıkıntılara sebebiyet verebiliyordu. Öğrenciler arasında hoşnutsuzluklara yol açabiliyordu. Disiplinin sağlanması açısından da zorluklar yaşanabiliyordu.”
“Disiplin kuralı uygulanamıyordu”
Dr. Ay, mevcut disiplin yönetmeliğinde öğrencinin kıyafetinin okul ortamına uygun olması gerektiğinin açıkça yazıldığını ancak serbest kıyafet uygulamasının bu kuralları işlevsiz hale getirdiğini söyledi:
“Malumunuz olduğu üzere, disiplin yönetmeliğinde öğrencinin kılık kıyafetinin düzgün olması ve okul ortamına uygun olması ile ilgili bir madde de bulunmaktadır. Ancak kıyafet serbest olduğu zaman bu kural tam olarak yerine getirilemiyordu. Şu anda tek tip kıyafet uygulamasının getirilmiş olması, okul idaresinin ve öğretmenlerin de bu hususta elini rahatlatmış oldu.”
“Kıyafet tek tip olur ama zihinler farklı kalır”
Bazı çevrelerin “tek tip kıyafet, tek tip birey” yetiştirir iddialarına da değinen Dr. Ay, bu görüşe kesinlikle katılmadığını belirtti:
“Her ne kadar bazı kesimler, tek tip kıyafetin giyilmesiyle ‘tek tipçi bireylerin’ yetiştirileceği tezini öne sürseler de, biz buna kesinlikle katılmıyoruz. Yani kıyafetin değişmesiyle insanların zihniyeti değişmez. Farklı farklı, değişik değişik kılıklarda kıyafetlerin getirilmesi; eğitim ortamına uygun olmayan, genel ahlaki değerlere uygun olmayan kıyafetlerle öğrencilerin okula gelmesi, öğrencinin derse adapte olmasını da engelleyebilir.”
“Bu düzenleme eğitimde başarıyı artıracak”
Dr. Ay, uygulamanın öğrencilerin başarılarına da olumlu yansıyacağına inandıklarını belirtti:
“Onun için tek tip kıyafet yönetmeliğine biz kesinlikle karşı değiliz ve bu yönetmeliği destekliyoruz. Bakanımıza da bu yönetmelikten dolayı teşekkür ediyoruz. Zira öğrencilerimiz arasındaki bu eşitsizlik de ortadan kalkmış oldu. Sosyoekonomik durumundan dolayı değişik kılıklarda, kıyafetlerde gelen öğrenciler arasında bir dengesizlik, bir düzensizlik oluşabiliyordu. Bu da önlenmiş oldu. Tek tip kıyafetin, ‘tek tip birey’ yetiştireceğini düşünmüyoruz. Aksine, bireylerin daha sağlıklı bir eğitim ortamında ders göreceklerini ve bu hususun öğrencilerin başarısını da artıracağını düşünüyoruz.” (İLKHA)