10729,20%1,41
36,61% 0,07
39,87% 0,04
3467,97% 0,48
5594,10% 0,68
İnsanın, bu dünya üzerinde Cenab-ı Allah'ın en şerefli mahlûku olarak yaratıldığını belirten Bingöl Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Faruk Araz, Ramazanın bir eğitim ve terbiye dönemi olduğuna belirtti.
Ramazan'ın sadece bireysel bir ibadet dönemi olmadığını söyleyen Araz, aynı zamanda toplumsal sorumlulukları da hatırlatan bir ay olduğuna vurgu yaptı.
Ramazan ayının önemine dair İLKHA mikrofonuna açıklamalarda bulunan Aras, “Cenab-ı Allah, insanı bu kâinatın en şerefli mahlûku olarak yaratmış ve onu, kendisini anlayabilecek, kelamını anlayabilecek, mesajlarını alabilecek ve bazı görevleri yerine getirebilecek mahiyette yaratmıştır. İnsanoğlunun eğitiminde, hayatında yaşamış olduğu İslami hayatında vesaire, Cenab-ı Allah ona görevler verirken bazı zamanlar da tayin etmiştir. Bu zamanlar, bir açıdan insanı eğiten dönemlerdir. Bir açıdan da insanın görevlerinin olduğu dönemlerdir. Hem vazifelerini yerine getirmiş olur hem de eğitilmiş olur. İnsanın bütün hayatı, Cenab-ı Allah'a ubudiyet olarak geçmesi gerekiyor. Ramazan da o hayat içerisinde en önemli dönemlerden bir tanesidir.” Dedi.
“Farzı yerine getirip kulluğumuzu gerçekleştiriyoruz”
Araz, Ramazan'ın bir ibadet ve kendini geliştirme ayı olduğuna dikkat çekerek, “İnsan, Ramazana girdiğinde farklı bir âleme, farklı bir döneme girdiğini bilmesi gerekiyor. Öyle bir his içinde olması lazım. Her şeyden önce, Ramazan'da oruç tutmak, Cenab-ı Allah'ın emridir. Farzı yerine getirip kulluğumuzu gerçekleştiriyoruz. Ancak Ramazan gerek orucuyla, gerek ibadetiyle, gerek namazıyla, her şeyiyle insanın bir sonraki yıl için önemli bir eğitim ve deneyim dönemidir. Ramazanda bir taraftan nefsimizi aç bırakarak terbiye etmiş oluruz. Diğer taraftan ise ibadetlere, özellikle namaza yoğunluk vererek bir sonraki yıla hazırlık yapmış oluruz.” İfadelerini kullandı.
“Ramazan, elbette Kur’ân-ı Kerîm’in indiği bir aydır ve kıymetini, önemini, değerini de buradan alıyor”
Ramazanın, Kur'ân-ı Kerîm'in indirildiği ay olması nedeniyle ayrı bir öneme sahip olduğuna değinen Araz, “Ramazan'da kesinlikle insanın kârlı çıkması gerekiyor. Fakat Ramazan, elbette Kur’ân-ı Kerîm’in indiği bir aydır ve kıymetini, önemini, değerini de buradan alıyor. Kur’ân-ı Kerîm, inmiş olduğu ayı mübarek kılmıştır. Tıpkı inmiş olduğu insanı mübarek kıldığı gibi. Kur’ân-ı Kerîm, Resûl-i Ekrem aleyhissalâtu vesselâma inen bir kitaptır ve Resûl-i Ekrem aleyhissalâtu vesselâm, eşref-i mahlûkât olmuştur. Aynı şekilde Kur’ân-ı Kerîm’in inmiş olduğu ay da en şerefli ay olmuştur: Ramazan ayı. Ve inmiş olduğu gece, Kadir Gecesi de en şerefli gece olmuştur. Kur’ân-ı Kerîm, inmiş olduğu her yeri değerli kılmıştır. Biz Müslümanlar da bu ayda Kur’ân-ı Kerîm’i hayatımıza indirebilir miyiz? Zihnimize, aklımıza, ailemize, çocuklarımıza indirebilir miyiz? Onu ne kadar yansıtabiliriz? Böyle bir gayret içinde olmamız gerekiyor. Elbette Kur’ân’ı hayatımıza, zikretmiş olduğumuz gibi ailemize, zihnimize, kalbimize indirmenin yolu, onu anlamaktır.” şeklinde konuştu.
“Kur'an-ı Kerîm’in mesajlarını anlamalı, Kur'an-ı Kerîm’in bize ne söylediğini merak edip o minvalde hareket etmeliyiz”
Kur’an-ı Kerîm’i anlamak gerektiğini belirten Araz, “Her şeyden önce Kur’an-ı Kerîm’i anlayacağız. Onu anlayarak, onu yaşayarak asıl maksadını gerçekleştirmiş oluruz. Bunun yanında, Kur’ân-ı Kerîm okumak bizatihi bir ibadettir. Ramazan’da mümkün olduğunca Kur'an-ı Kerîm’in mesajlarını anlamalı, Kur'an-ı Kerîm’in bize ne söylediğini merak edip o minvalde hareket etmeliyiz. Ramazanı ibadetle geçirmek ve Kur’an-ı Kerîm’i bol bol okumak gerekiyor. Malumunuz, her Ramazanda Cebrail Aleyhisselam, Resûl-i Ekrem aleyhissalâtu vesselâma gelirdi ve Kur’ân-ı Kerîm’i ondan dinlerdi. Buna da 'Arz' denilmiştir. Biz de bunun, kendi tarafımıza düşen şekliyle uygulayarak onu bir anlamda taklit etmiş oluruz. Onu uygulamış ve Resûl-i Ekrem aleyhissselâmın bu şekilde sünnetini icra etmiş oluruz.” İfadelerine yer verdi.
“Ramazandan tamamen değişmiş olarak çıkmamız gerekiyor”
Ramazanın bizatihi bizden istediği şeylerden biri de diğer insanları anlamak olduğunu aktaran Araz, “Çok Kur’ân-ı Kerîm okumak gerekiyor. Elbette ki anlamak da gerekiyor. Namazla zamanı geçirmek lazım. Ve başta da söylediğimiz gibi, Ramazandan tamamen değişmiş olarak çıkmamız gerekiyor. Ramazanın bizde gerçekten etki ettiğini göstermemiz gerekiyor. Bir eğitimden geçtiğimizi hem bizim fark etmemiz hem de çevremize bunu fark ettirmemiz gerekiyor. Cenâb-ı Allah ibadetlerimizi kabul buyursun. Oruçlarımızı, namazlarımızı, dualarımızı kabul buyursun. Bu Ramazân-ı Şerîf’te, Ramazan’ın bizatihi bizden istediği şeylerden biri de diğer insanları anlamaktır. Müslümanları hatırlamak, Müslümanları unutmamak, Müslümanlarla bütünleşmek... Bunlar, Ramazan’ın bize yüklediği en önemli vazifelerden bazılarıdır.” dedi.
“Gazze’yi hatırlamamız gerekiyor”
Ramazanın sadece bireysel bir ibadet dönemi olmadığını, aynı zamanda toplumsal sorumlulukları da hatırlatan bir ay olduğuna vurgu yapan Araz, “Bu vesileyle, bu Ramazan’da özellikle İslâmî şuuru hatırlayıp, ailemizde ve çevremizde İslâmî şuura uygun hareket etmemiz ve Gazze’yi hatırlamamız gerekiyor. Gazze ile ilgili, Filistin ile ilgili ve dünyadaki diğer mazlumları, herhangi bir coğrafyadaki mazlumları hatırlamak konusunda Ramazan bize çok katkı sağlamalı. Fakirleri unutmayacağız. Bu ayda Müslümanların âdetidir, zekâtlarını verirler. Her yönüyle inşallah, gerek ameli ibadetlerde, gerek zihinsel ibadetlerde, gerekse itikâdî ibadetlerde Cenâb-ı Allah bu ayı bize bereketli kılar.” diye belirtti. (İLKHA)