Duderya köy merkezi; Kele Mezrası, Şikeftıya, Kulpik mezraları tarih öncesi dönemlerden beri insan topluluklarının yaşam alanı olarak benimsediği, yerleştiği, kültür ve medeniyet yarattığı, Devlet, Beylik, Mirlik kurduğu tarihi ören yerlerdir.
Bu bölgelerde henüz tarihi, arkeolojik, bilimsel kazılar, araştırmalar yapılmamıştır. Bu yerler bakir tarih kültür-medeniyet alanıdır. İnsanlık tarihi bakımından çok değerli olan bu havzaların bilimsel araştırmalara açılması, kültürün tanıtılması, turizme açılması gerekir.
Bu ilgisizliğe rağmen bu bölge bilimsel literatürde sıkça adındfan söz ettirmektedir. Kulp Kalesi(Kela Kulpe) Mir Muhammed ismiyle anılır. Çok sayıda mirliğe, devlete, beyliğe başkentlik etmiştir.
Kulp-Kulpo-Kulpi-Kuluba isimleri uzun süre kullanılmıştır. Günümüzde halen Kulpik yerleşim yeri bir şehir harabesidir. Kulp Aşireti ismi halen kullanılır. Asur Devleti bu bölgede uzun süre hüküm sürmüştür. Kela Kulpe Asurlulara bağlı özerk bir devlettir, merkezdir. Bu bölge Kulpik, Şikeftiya, Duderya merkezden ayrı düşünülemez. Hepsi birbiriyle bağlıdır. Bu bölge maden devrini de yaşamıştır. Kale müstahkem bir kale, Kulpik mezrası pşanlı bir şehirdir.Beyaz mermerden yapılmıştır. Kilise harabeleri mevcuttur. Kaleyi besleyen gıda ambarıdır.
Bu bölgeye bir dönem Hurriler ve Urartu devletleri de egemendi. Asurlular bölgede uzun süre kaldı. Bağcılığa çok önem verdiklerinden bağcılık bölgede hala mnemlidir. Kele ve Duderya’da çok çeşitli üzüm türleri mevcuttur. Başka bölgelerde bu üzüm türleri yoktur. Şarap yapımında kullanılan özel üzümler vardır.
Asuriler hakimiyetinden sonra bu bölgeler Roma ve Sasani devletleri arasında sık sık yönetim değişikliği oldu. İslamiyet döneminde Emevi, Abbasi devletleri yönetti. Ardından Kürt Mervani devleti bu bölgeye hakim oldu. Silvan, Meyafarqin Mervanilerin merkeziydi. Bu dönemde çok sayıda kültür ve medeniyet eserleri yapıldı. Yollar, köprüler, medreseler gibi.
SELEHADDİNİ EYYUBİ, Meyafarqin merkez olmak üzere kaleyi ve yöresini yönetimine aldı. Bölge Moğol saldırısıyla çok tahrip oldu, yakılıp yıkıldı, yağma edildi. Mervaniler bir ara bölgedeki yetkinliğini kaybetti. Ardından Mervanilerden Mir Diyadin, Kele bölgesini alarak yöreye hakim oldu. Böylece yönetim tekrar Kürt Mervanilerinin eline geçti.
1515 yılında Osmanlı Devleti Diyarbakır’ı yönetimine aldı. Osmanlı Devleti Kürt İdrisi Bedlisi ile yaptığı anlaşma ile bölgedeki Kürt beyleri Osmanlı devletiyle dost ama bağımsız bir yönetim oldular. Yani İran’a karşı tampon bölge oldular. Şah Veled’in oğlu Ali Bey, Hüseyin Bey dönemlerinde Kulp Sancağı olarak kaldı. Kele Duderya, Kulp yönetiminin merkezi oldu. Çok sayıda köy ve nahiye Kele’ye bağlandı.
Kele Miri bölgenin en muhkem kalesine sahip, en güçlü mir oldu. Uzun süre yönetimini devam ettirdi. Bugünki Kele mezrası halkı bu mirlerin torunları olarak, Kele köylüleri olarak yörede hala yaşamaktadır. Secerelerini ve menkıbelerini anlatmaktadırlar. Şeyh Ömer Duderi ve Şeyh Muhammed Duderi dönemlerinde köyün tarihçesi daha sonra yazılacaktır.