Tarih: 28.03.2025 13:13

Dünya Kudüs Günü: Kudüs neden bu kadar önemli?

Facebook Twitter Linked-in

Bugün Kudüs’ün hâlâ siyonist işgalin gölgesinde olduğunu vurgulayan Siirt Üniversitesi Ortadoğu Uzmanı Doktor Öğretim Üyesi Mehmet Ali Öncer, siyonizmin yalnızca Müslümanlar için değil, aynı zamanda birçok vicdan sahibi Yahudi ve Hristiyan için de karşı çıkılan bir ideolojiye dönüştüğünü ifade etti.

Siyonist planın artık dünyada haklı ve kalıcı bir meşruiyet zemini bulamadığını belirten Öncer, "Bu yapı adeta akılsız bir vücut gibi hem içeriden hem dışarıdan destekten yoksun, sadece güçle ayakta kalmaya çalışan bir sistem görüntüsü veriyor." dedi.

Hazreti Ömer ve Kudüs’teki adalet mirası

Doktor Öncer, Kudüs’ün İslam dünyasında yalnızca dini açıdan değil, tarihi ve kültürel bir değer taşıdığını belirterek, "Kudüs, İslam’da pek çok açıdan önemli bir yerdir. Müslümanların ilk kıblesi olması, orada Hazreti Muhammed’in Miraç’a yükseldiği kabul edilen Mescid-i Aksa'nın bulunması gibi manevi değerlerin yanı sıra, Kudüs’ü fetheden kişi olan Hazreti Ömer’in de önemi büyüktür. Ayrıca, İslam’da adalet denilince adı onunla özdeşleşmiş bir halife olması sebebiyle Kudüs, bizim için ayrı bir anlam taşır." dedi.

Siyonizmin planı ve vicdani reddiye

Siyonizmin planlarının dünya çapında yeterince destek bulamadığını ifade eden Doktor Öncer, "Siyonizm şu anda dünyada yeterince destek bulamıyor, adeta akılsız bir vücut gibi hareket ediyor. Bunun dünyadan Yahudiler bile, Hristiyanlar bile tam manasıyla vicdanlı bir şekilde destek sunamıyor. Öncelikli olarak Müslüman kardeşlerimiz şuurunu kaybetmiş durumda, yapacağım bir ürüne boykot hiçbir anlam ifade etmez gibi görüşlere sahip insanlar var. Bu yüzden bir yılgınlık hissi içindeler." diyerek, bu durumu değiştirmeleri gerektiğini vurguladı.

Müslümanlar Kudüs için ne yapmalı?

Doktor Öncer, Müslümanların zafer üzerine odaklanmamaları gerektiğini belirterek, "Zafer Allah’ındır, mücadele ise bizimdir. Şu anda bize düşen, Filistin’e bomba olacak her şeyden uzak durmak, onları satın almaktan kaçınmaktır. En azından 60-70 yıl sonra belki Filistin’in tekrar Müslümanların eline geçtiğini görürüz, belki görmeyiz ama kendi vazifemizi yerine getirerek hayatımızı sonlandırmış oluruz ki bu da en büyük zaferdir.” dedi.

Irkçılık ve birlik meselesi

Kudüs’ün özgür olması ve işgalden kurtulması için Müslümanların birliği gerektiğini belirten Doktor Öncer, "Çoğu Müslümanın düştüğü en büyük hatalardan biri ırkçılıktır. Bu ırkçılık bugüne kadar bize hiçbir şey kazandırmadı. Filistin’i ırkçılık yaparak ele geçiremedik. Anadolu topraklarını da aynı şekilde ırkçılık yaparak ele geçirmedik. Bu toprakları biz cihat ederek ele geçirdik. Ayrıca, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Müslümanlara liderlik yapacak bir ülke kalmayınca, biz cihat şuurumuzu kaybettik ve bunun yerine ırkçı fikirler ortaya çıkmaya başladı. Bunu aşmak zorundayız." diyerek, bu düşünceleri aşmanın önemli olduğunu vurguladı.

Filistin, sadece Filistin’in sorunu değil

Filistin’in sadece Filistin’in sorunu olmadığını, tüm İslam dünyasının sorunu olduğunu belirten Doktor Öncer, son olarak şunları söyledi:

"Şu anda siyonizm ya da küresel çeteler Türkiye'ye gelmediyse, Filistin’deki iş bitmediği için gelmemiştir. Ne mezhepçilik ne de ırkçılık ile Filistin’i ya da kendi ülkelerimizi kurtarmamız mümkün değildir. Çünkü büyük plan, 'Vaadedilmiş topraklar' düşüncesidir. israilin amacı yalnızca Filistin’i ele geçirmek değil, tüm o toprakları ele geçirmektir. Burada bizlere hiçbirimizin rolü yoktur. Şu anda Batılılar, sözde bir Kürdistan kurma ya da farklı milletlere devlet kurma hissi veriyor olabilirler, ama burada esas kurmayı düşündükleri şey Tanrı Krallığı’dır. Tanrı Krallığı'nda ne bir Müslüman Kürt’e, ne bir Müslüman Türkiye’ye, ne bir Müslüman Arap’a, ne de bir Müslüman İranlıya yer vardır. Bunu anlamak zorundayız. Şartlar da, kader de bizi bir olmaya zorluyor. Üzerimize gelen Batı'ya karşı, sahiplendiğimiz ırkçılık fikirlerini sahiplenme lüksümüz yoktur." (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —