Enerji faturaları çiftçinin belini büktü: Güneş panelleri çözüm olabilir mi?

Tarih: 10.07.2025 13:55 Güncelleme: 10.07.2025 13:55
Enerji faturaları çiftçinin belini büktü: Güneş panelleri çözüm olabilir mi?
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült
Haberi Sesli Oku

Artan enerji fiyatları, tarımda üretimi tehdit ederken Diyarbakırlı çiftçiler çareyi güneş enerjisine yönelmekte buldu. Ancak çiftçilerin güneş paneli kurarak sulama yapma hayali, devlet desteğinin ağır şartlarına takılıyor.

Türkiye genelinde yükselen enerji fiyatları, çiftçilerin üretim giderlerini artırırken güneş enerjisi tarımsal sulamada hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli bir alternatif olarak öne çıkıyor. Ancak devlet desteklerinin erişim zorlukları, bu teknolojinin yaygınlaşmasının önündeki en büyük engel olarak görülüyor.

Bölgede yer altı suyunun çıkarılması ve sulamada kullanılan elektrik maliyetlerinin düşürülmesi için güneş enerjisi sistemleri kurduklarını belirten Mahmut Akgül, güneş paneli sistemlerinde devlet desteğinin daha ulaşılabilir ve uygulanabilir olması gerektiğini ifade etti.

Güneş paneli sistemleriyle çiftçilerin hem maliyetlerini düşürüp hem de sürdürülebilir üretim yapabileceklerini ifade eden Akgül, devletin sağladığı desteklerin ağır şartları, çiftçilerin güneş paneli kurarak sulama yapmalarını engellediğini belirti.

Akgül "Yaşadığımız dünyada Allah-u Teâlâ bize güneşten bedavaya enerji alma gibi bir nimet vermiştir. Adı üzerinde, güneş enerjisi; güneşten alınan enerjinin kullanılabilir hale getirilmesi, yani yaşam alanlarında değerlendirilme şeklidir. Bu bağlamda, günümüzde genellikle elektrik üretimi için kullanılmaktadır. Biz de firma olarak yer altından suyu çıkarma, suyu araziye ulaştırma ve arazide değerlendirme işleriyle uğraştığımızdan, güneş panellerinden elektrik üretip bunu çiftçiler için daha az maliyetli bir hale getirmeye çalışıyoruz." dedi.

"Teknolojinin ilerlemesiyle güneş enerjisinden faydalanma süresi arttırılabilir"

Enlem ve boylam hesabına göre Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin yoğun güneş ışığı aldığını belirten Akgül, "Şu anda topcon veyahut bifacial dediğimiz sistemlerle üretilen panellerde enerji üretilebilmektedir. Güneşin doğuşuyla batışı arasındaki sürede güneş enerjisinden tam anlamıyla faydalanmak şu an için mümkün değil. Belki ilerleyen zamanlarda, teknolojinin biraz daha gelişmesiyle bu sağlanabilir. Fakat şu an ortalama günde 9-10 saat, hatta panel gücü biraz artırıldığında 11 saate kadar faydalanmak mümkündür. Bilindiği üzere, enlem ve boylam hesabından dolayı Doğu ve Güneydoğu bölgemiz ciddi şekilde güneş alan bölgeler olduğundan, bu bölgeler daha kârlı ve faydalı bir yatırım alanı haline gelmektedir." dedi.

"Enerjinin çok pahalı olduğu bir ülkedeyiz"

Çiftçilerin ödediği elektrik faturaları göz önüne alındığında, güneş panellerinin önemli bir fayda sağladığına dikkat çeken Akgül, "Elektrik faturaları, çiftçinin sadece cebini değil, kalbini, yüreğini, vücudunu da yakmaktadır. Çiftçi, enerji pahalılığının etkisini azaltmak için güneş panelleri kurup bu yolla sulama yapmaya çalışıyor. Ancak bu da çiftçi üzerinde ciddi bir maliyet oluşturmaktadır. Sulama işlemi genellikle güneşin tepede olduğu saatlerde yapılmaktadır. Yani ortalama 8-10 saat bu enerjiden faydalanılabilmektedir. Bu da sulanabilir tarım arazilerinin yarı yarıya düşmesi anlamına gelmektedir. Çiftçi, tarım yaptığı arazinin dönüm miktarını buna göre ayarlamak zorunda kalmaktadır. Çiftçilerin ödediği elektrik faturaları dikkate alındığında, güneş panelleri ciddi bir fayda sağlamaktadır." ifadelerini kulandı.

"Elektrik faturasını ödeyebilmek için tarlasını satan çiftçiler oldu"

Elektrik faturalarının çiftçinin belini büktüğünü söyleyen Akgül, bazı üreticilerin borçlarını karşılayabilmek için arazisini sattığını dile getirdi.

Akgül, "Sadece bölgemizde değil, Türkiye genelinde son 3-4 yıldır çiftçiler çok ciddi şekilde girdi maliyetlerinin yüksekliğinden mustariptir. Gübre, mazot, tohum ve elde edilen mahsulün para etmemesinin üzerine bir de ciddi bir elektrik faturası geldiğinde, çiftçi bunun altından kalkamamaktadır. Hatta bazı çiftçiler, gelen elektrik faturalarını arazi ya da tarlalarını satarak karşılamaya çalışmaktadır. Bu sebeplerle kimi zaman kaçak elektrik kullanma yoluna gidebilmektedirler. 700-800 dönüm araziyi ekip mahsul elde edemediğinden 600-700 bin TL zarar eden çiftçilere de şahit oluyoruz. Sadece çiftçiler değil; elektrik faturalarının yüksekliğinden dolayı ev, bahçe, küçük ve büyük tarımsal sulama kuyularında da panel sistemlerine yönelmeler olmaktadır. Aksi takdirde, kazancının tamamı elektrik faturasına gitse bile yetmemektedir." şeklinde konuştu.

"Panel gücü ve motor kapasitesi arttıkça sistem maliyeti de yükseliyor"

Rekabet ve üretim artışının güneş enerjisi sistemlerinin fiyatlarını daha erişilebilir hale getirdiğini söyleyen Akgül, "Bu sistemler, dalgıç pompaların ya da motorların kilovat gücüne göre tasarlanmaktadır. Yani 40-50 bin liradan başlayıp 5-8 milyon liraya kadar çıkan sistemler vardır. Panel gücü arttıkça maliyet de artmaktadır. Hatta bu güneş paneli sistemlerini kurmak, 4-5 yıl önce çok daha pahalıydı. Farklı illerde çeşitli fabrikaların kurulması ve rekabetin artmasıyla panel fiyatları düşmüştür. Günümüz parasıyla, 200 beygirlik bir dalgıç için 2-4 milyon TL arasında bir fiyatla tesis kurulabilmektedir. Ama 6 yıl önce bu fiyatlarla kurulamazdı, 8 milyonu bile bulabiliyordu. Şimdi biraz daha cazip fiyatlarla, 40-50 bin TL ile 4-5 milyon TL arasında fiyat değişiklikleri vardır. Bu da motorların beygir ve kilovat gücüne göre değişmektedir. Ona göre panel sistemleri kurulmaktadır." şeklinde konuştu.

"Tarımı kaybeden ülke, dışa bağımlı hale gelir"

Devletin Ziraat Bsı aracılığıyla çiftçilere yüzde 50 hibe ve 5 yıl faizsiz kredi desteği sunduğunu ancak bu desteklerin uygulanabilir olmadığını belirten Akgül, "Şunu sürekli akılda tutmak gerekir; bir ülkede tarım varsa o ülke vardır, yoksa dışa bağımlıdır. Tarım ve enerji, dünya stratejisinde olmazsa olmazlardandır. Türkiye’de çiftçiler korunmalı, desteklenmeli ve muhafaza edilmelidir. Tarımın daha iyi yerlere gelmesi için devletin elindeki tüm imkânları kullanması gerekmektedir. Ayrıca devlet, Ziraat Bsı veya Ziraat Katılım Bsı eliyle çiftçilere bu güneş paneli sistemleri için yüzde 50 hibe ya da 5 yıl faizsiz kredi imkânı sunmuş durumda. Ancak şu an itibariyle Diyarbakır’da bu krediden faydalanan bir çiftçi yok. Çünkü arazi, tarıma uygun olmayan bir alan olmalı gibi bazı şartlar var ve çiftçiler bu şartları karşılayamıyor. Ayrıca elektrik dağıtım şirketleri de bu duruma izin vermemektedir. Kimi rapor ve evraklar istenmekte, fakat süreç çoğu zaman sözde kalmaktadır. Devlet bu engelleri ortadan kaldırırsa tarım daha bereketli bir hale gelir ve Türkiye’nin yıllık rekoltesi çok daha üst seviyelere ulaşır."

"Şartlar hafifletilmezse, güneş paneli yatırımları çiftçi için hayal olmaya devam edecek"

Çiftçiye gerekli desteklerin verilmemesinin devamı halinde tarımın gerileyeceği ve bunun ülke ekonomisi açısından ciddi sonuçlar doğuracağını belirten Akgül, son olarak şunları söyledi:

"Son zamanlardaki iklim değişikliği sebebiyle tarımda suyu koruma ve sulama zorunluluğu doğmuştur. Önceki yıllara kıyasla artık ne ülkemiz ne bölgemiz ne de ilimiz yeterli yağış almamakta, genel olarak kuraklık yaşanmaktadır. Devlet bu durumu telafi etmek adına barajlar kurup imkânlar sunarken, kendi imkânlarıyla güneş paneli sistemi kurmaya çalışan ve ayakta kalmaya çalışan çiftçileri de desteklemeli, onlara sunulan bu imkânların faydalanılabilir hâle gelmesi için şartları yumuşatmalıdır. Şartlar yumuşatılmadığı takdirde bu destek ortada kalacak ve hiçbir çiftçi faydalanamayacaktır. Danışman ve mühendislerimiz aracılığıyla hazırladığımız birçok dosya vardır, ancak bunların hiçbiri kabul edilmemiştir. Şu an Diyarbakır’da güneş paneli kurup devletten hibe ya da faizsiz kredi alan hiçbir çiftçi yoktur. Devlet bu işin önünü açmalı, şartlar hafifletilmeli ve çiftçilerin bu imkânlardan faydalanabilmesi için her türlü destek verilmelidir. Aksi takdirde çiftçi mustariptir. Gelir-gider dengesi bozulmuş, girdi maliyetleri çok artmıştır. Bu şekilde tarımın sürdürülebilirliği zorlaşmaktadır. Tarımı kaybettiğimizde, ülkeyi de kaybetmiş oluruz." (İLKHA)

Nijerya'da silahlı saldırı: 13 ölü

Mardin’de iki grup arasında kavga: 1 ölü, 1 yaralı

Çankırı'da orman yangını

Endonezya'daki feribot kazasında can kaybı 12'ye yükseldi

Yoon Suk Yeol yine tutuklandı

Gazze'de yardım sırası ölüm tuzaklarına dönüştü: 773 sivil katledildi!

Rusya'dan Ukrayna'ya rekor sayıda insansız hava aracı ile saldırı

Rubio ile Lavrov Malezya’da bir araya geldi

Kamyon uçuruma devrildi: 2 ölü

Siyonist işgalciler Gazze'de bir gazeteciyi daha katletti

Bakan Kacır: Türkiye'nin 81 şehrini kalkınma yolculuğuna dahil ettik

Hakkari'de uyuşturucu operasyonu: 3 gzaltı

Malatya'da bir mobilya deposunda yangın

BM: israil sivillere yönelik ayrım gözetmeksizin saldırılarına devam ediyor

AB: Gazze'ye insani yardım için yeni geçiş noktaları açıklacak

Sürücüsünün direksiyon kontrolünü kaybettiği otomobil bariyere çarptı: 3 yaralı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avusturya Başbakanı Stocker ile görüştü

Fransa ile İngiltere'den nükleer caydırıcılık anlaşması

Diyarbakır’da trafik kazası: 1’i ağır, 4 yaralı

Dışişleri Bakanı Fidan, Avustralyalı mevkidaşı ile görüştü

ABD'de tünel inşaatı çöktü: Mahsur kalan 31 işçi kurtarıldı

Bilecik'te orman yangını

Ebu Ubeyde: Batı Şeria ve Kudüs’te direniş eylemlerini tırmandırın

Mardin'de 8 yıllık husumet yapılan törenle sona erdi

Büyükşehir Belediye Başkanı Er, Kur'an kursu öğrencileri ile bir araya geldi

Yunan limanı işçileri, işgal rejimine giden askerî yükü boşaltmayı reddetti

Yunanistan'da orman yangını

Gazze'de şehit sayısı 57 bin 762'ye yükseldi

MSB: Bedelli askerlik 280 bin 850 lira

Gençlik ve Spor Bakanı Bak: Özellikle çalışan, üreten gençler bizim için çok önemli

Yükleniyor