Tarih: 07.02.2025 18:10

Esad rejiminin işkence belgelerini sızdıran isim ortaya çıktı

Facebook Twitter Linked-in

"Sezar Suriye Konuşuyor" adlı özel programda yapılan açıklamada, Sezar’ın Şam’daki Askeri Polis Adli Delil Bölümü Başkanı olan Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferit Neda el-Muzhan olduğu ortaya çıktı.

Sezar, yıllarca kimliğini gizleyerek farklı ülkelere seyahat etmiş ve mahkûmların işkence sonucu öldüğünü belgeleyen binlerce fotoğrafı dünya kamuoyuna ulaştırmıştı. Sızdırılan görüntüler, modern tarihin en büyük insan hakları ihlallerinden bazılarını ortaya koymuştu.

İşkence ve ölüm emirleri üst kademeden

Ferit Neda el-Muzhan, devrim öncesinde adli olaylar ve trafik kazalarını belgeleyen bir adli fotoğrafçı olarak görev yaptığını, ancak 2011'de başlayan halk ayaklanmasının ardından görevinin tamamen değiştiğini anlattı.

İşkenceyle öldürülen tutukluların cesetlerini fotoğraflamak zorunda bırakıldığını belirten el-Muzhan, kurbanlar arasında yaşlılar, kadınlar ve çocukların da bulunduğunu söyledi.

El-Muzhan’a göre, tutukluların öldürülüp fotoğraflanması yönündeki emirler doğrudan rejimin en üst kademesinden geldi. Bu emirlerin amacı, infazların eksiksiz yerine getirildiğini belgelemek ve tutukluların torpille serbest bırakılmasını engellemekti.

Rejim yanlısı güvenlik birimleri, Esad’a bağlılıklarını kanıtlamak için öldürülen kurbanların fotoğraflarını sunarak, on binlerce kişiyi öldürmeye hazır olduklarını göstermeye çalıştı.

İlk fotoğraflar 2011’de çekildi

El-Muzhan’ın ifadesine göre, ilk infaz fotoğrafları 2011 yılının mart ayında Dera’dan getirilen göstericilerin, Şam’daki Tişrin Askeri Hastanesi'nde öldürülmesiyle başladı. Tutuklular hastaneye girdikleri anda öldürülerek cesetlerine numaralar verildi.

Tişrin, Harasta ve Meze Askeri Hastaneleri, cesetlerin toplandığı ve fotoğraflandığı ana merkezler oldu. Devrimin ilk döneminde günde 10-15 ceset fotoğraflanırken, bu sayı zamanla artarak bazı günlerde 50’yi aştı.

Resmi raporlarda ölüm nedenleri “kalp ve solunum durması” olarak kaydedildi. Böylece işkence izleri örtbas edilerek toplu ölümler gizlenmeye çalışıldı.

Görüntüleri kaçırma yöntemleri

El-Muzhan, işkence görüntülerini gizlice dışarı çıkarmak için büyük bir risk aldığını ve farklı yöntemler kullandığını belirtti. Fotoğrafları kıyafetlerinin içine, ekmek poşetlerine ve vücuduna saklayarak taşıdığını, güvenlik noktalarında sürekli aramaya tabi tutulduğunu aktardı.

Şam’daki çalışma yeri ile evi arasında gidip gelirken hem resmi askeri kimlik hem de sahte bir sivil kimlik taşıdığını belirten el-Muzhan, bu sürecin yaklaşık üç yıl sürdüğünü ifade etti.

İltica süreci ve mahkemeye taşınan deliller

Rejimden ayrılma kararını uzun süre ertelediğini söyleyen El-Muzhan, daha fazla kanıt toplamak amacıyla gizliliğini koruduğunu belirtti. Daha sonra Ürdün üzerinden Katar’a geçerek iltica etti. Burada bir hukuk bürosu tarafından dosyası hazırlanarak Esad rejiminin uluslararası mahkemelerde yargılanması için delil olarak sunuldu.

El-Muzhan, yeni Suriye hükümetinden savaş suçlularını yargılayacak ulusal mahkemeler kurmasını talep ederken, ABD hükümetine de "Sezar Yasası’nın kaldırılmasını ve Suriyelilere yönelik yaptırımların sona erdirilmesini istedi.

Sezar yasası ve Suriye’deki insan hakları ihlalleri

ABD Temsilciler Meclisi, Kasım 2016’da Esad rejimini savaş suçlarıyla suçlayan Sezar Yasası’nı onayladı. Yasa, varil bombaları, kimyasal silahlar, kuşatma, işkence ve sağlık tesislerinin hedef alınması gibi insan hakları ihlallerine karşı yaptırımlar içeriyor.

Suriye İnsan Hakları Ağı'nın 2023 yılına kadar olan verilerine göre; 230 bin 224 sivil öldürüldü. 15 bin 272 kişi işkence sonucu hayatını kaybetti. 154 bin 816 kişi kayboldu veya tutuklandı. 14 milyon Suriyeli yerinden edildi.

Ayrıca, 874 sağlık tesisi, 1416 ibadethane ve 1611 okulun hedef alındığı; birçok hayati tesisin tutuklama merkezlerine ve askeri noktalara dönüştürüldüğü belgelendi.

Bu açıklamalar, Suriye'deki savaş suçlarına dair yeni bir boyut kazandırırken, uluslararası toplumun Esad rejimine yönelik tutumunu da yeniden gündeme getirdi. (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —